USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ruh sağlığı yaşam için önemlidir…

13-10-2016

İnsanlarımız son zamanlarda çok büyük ruh hastalıklarının pençesinde, kendini ve ailesini yok ederek, toplumun dışına itilmektedir.
Ruh sağlığının nedeni, insanların gücünü aşan, her türlü olay ve hadise ile üstesinden gelemediği yaşam koşulları…
Örneğin sistemden kaynaklanan, yönetim yanlışlıkları, siyasette itibar yoksulluğu, politikada yanlış giden olaylar, dünyada insanlığı yok eden hadiselere karşı çaresizlik…
Ekonomik koşulların bozulması, iş imkanının yokluğu, bir yuva kuramamanın acizliği, istediğimiz eğitim ve kariyeri yapamamanın çaresizliği…
Kısacası olmasını istediğimiz yaşam tarzının olmaması, olmasını istemediğimiz hayat koşullarının oluşmasında ve olup bitenlere gücümüzün yetmemesi nedeniyle ruh sağlığımız bozulmaktadır…
Bunun için bilim adamları bazı önerilerde bulunarak bunların üstesinden gelmeyi önermektedirler. Örneğin spor yaparak, ruh sağlığımızı düzeltmek, hediye vererek kendimizi iyi his etmek, çeşitli besinler tüketerek, moralimizi düzeltmek…
Bir de ruh sağlığı için din adamlarının da bir çok önerisi olduğunu biliyoruz. Özellikle Kuran ı kerimde ruh sağlığı için bir çok önerilerde bulunulduğu gibi, çeşitli sıkıntılarda baş vurulacak tedavi yöntemleri önerilmiştir…
Hazreti Yusuf un kısasında, sıkıntıya düşen Yunus Peygamberin hayatında ve daha bir çok peygamberlerin hayatında sıkıntı anında, yapılması gerekeneler, ayetlerle açıklanmıştır.
“Kur’an’da Ruh Sağlığı, Psikolojik Denge ve Huzur   Kur’ân-ı Kerim, hastalık nedenleri olarak rûhî etkilere büyük ölçüde yer verir. Üzüntü ve rûhî bunalımları hastalıkların baş nedeni sayar: “Dediler ki: ‘Vallahi sen, Yusuf’u ana ana hasta olacaksın, yahut öleceksin!” (12/Yûsuf, 85). Hastalıkların nedenlerini genellikle rûhî etkenlerde gören Kur’an, ruh hekimliğinin önemine işaret etmiştir. İnsanları özellikle psiko-somatik hastalıklardan korumayı hedeflemiştir. Ruh hastalıkları daha çok, sıkıntı, elem, çatışma, kaldıramayacak kadar ağır yük yüklenme gibi nedenlerden kaynaklanır. Kur’an Allah’a, kadere, âhirete imanı, tevekkül ve sabrı emrederek, ruhsal gerilimleri hafifletici, sıkıntıları giderici, bunalımları yok edici esaslarıyla psikoz ve nevroz gibi hastalıkların büyük ölçüde önüne geçer. Kur’anda ruhsal hastalıkları önlemeye yönelik genel esaslar vardır: “De ki: ‘Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir.” (39/Zümer, 53) “Sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden umut keser?” (15/Hicr, 56) “Ve de ki: ‘Rabbim, şeytanların dürtüklemelerinden Sana sığınırım.” (23/Mü’minûn, 97) “Eğer Allah sana bir zarar dokundurursa onu, yine O’ndan başka kaldıracak yoktur ve eğer sana bir hayır dilerse, O’nun keremini de geri çevirecek yoktur. Hayrını, kullarından dilediğine verir. O bağışlayan, merhamet edendir.” (10/Yûnus, 107) Kur’an, insanın ruh sağlığının esası olan iç huzurunun sağlanması yolunda somut adımlar atar. Bu somut adımların başında “zikrullah” gelir. İman eden insanlar Allah’ı zikredip anmakla, Allah’a bağlılıklarını hissetmekle iç huzuru elde ederler. Yalnızlıktan doğan tedirginlik ve gerginlikten kurtulurlar. Bu iddiâyı özellikle hastalar ve yaşlılar üzerinde yapılan gözlemler isbat etmektedir. Yalnız kimselerin “zikrullah”ın verdiği iç huzuru sâyesinde psikolojik bir dinamizm kazandıkları görülmüştür. Ruhun dinçleşmesi insan bedenine de müsbet bir şekilde yansımaktadır. Bu gerçek Kur’an’da şöyle ifâdesini buluyor: “Onlar iman eden ve Allah’ı zikretmekle gönülleri huzur bulan kimselerdir. İyi bilin ki ancak Allah’ı zikretmekle gönüller huzur bulur.” (13/Ra’d, 28). Bu âyet-i kerimede, ancak Allah’ın zikriyle gönüllerin mutmain olup huzur bulacağı belirtiliyor. Gönüllerin huzur bulacağı, doyuma ulaşacağı zikir; Kur’an okumak, dinlemek, sübhânallah, elhamdülillâh, Allahuekber, lâ ilâhe illâllah gibi ifâdelerle Allah’ı hatırlayıp anmak veya Allah’ı kalpte ve zihinde tutmaktır. Allah’ı zikir, insanın gönlüne sevinç ve huzur verir. Gönüller Allah’tan başka hangi şeye yönelip ulaşsa, hepsinin ötesi bulunduğundan hiç birinde karar kılamaz, hiç biri ruhunu doyuramaz, heyecanını dindiremez. Haz ve lezzette daha yükseğe erişmek ister. Fakat Allah’ı zikretmekten zevk almağa başladığında bütün arzuların ve isteklerin Allah’a râci olduğunu anlar ve artık ondan yüksek bir mercî ve maksûda yönelmeye imkân bulunmadığını anlar. Bundan dolayıdır ki, iman etmeyenlerin ve gâfillerin kalpleri hiçbir zaman ıstıraptan kurtulamaz, iç huzuru bulamaz, çırpınır durur. Sıkıntı, bunalım ve huzursuzluklar ise ruh sağlığını tehdit eden en büyük etmenlerdendir. Bu etmenlere ve bunları doğurabileceği psikolojik hastalıklara şifâ olarak Kur’an reçetesi, “zikrullah” ilâcını teklif ve tavsiye eder.[1]        "İnsan, iki nimet hakkında yanılgıdadır: Sağlık ve boş vakit." (Hadis-i Şerif) "İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur: Sağlık ve gençlik." (Hz. Ali) "Biri bütün gece hastanın başında ağladı. Sabah olunca o öldü, hasta iyileşti." (Sâdi) "Acının ve hastalığın erişmediği ölümlü yoktur.”
Kısacası ruh sağlığı için diyeceğimiz tek bir şey var: Allah var gam, keder, tasa ve dert yok…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?