USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Savaş ve Barış, Dua ve Beddua

22-01-2018

Savaşın faydalı, yararlı ve çözüme yönelik olduğunu kim iddia edebilir, savaşta başarı için dua eden Müslüman kalplerde, acaba perde yok mu?
Çünkü biz savaş açtığımız ve ölümlerine sebebiyet verdiğimiz, kişiler Müslüman ve kardeş komşularımız değil mi?
Düne kadar onlara soydaş ve kardeş diye hitap etmiyor muyduk? Bu gün onların ölmesi ve bizim zafer kazanmamız için İslam inancı ve İslam kalbi ile dua ediyoruz, sizce bu büyük bir çelişki değil mi?
Biz birkaç yıl önce bu ülkede savaş çıksın ve rejim değişsin diye aynı yerel halka dua ederek onların, yani muhaliflerin başarılı olmasını istemiyor muyduk? 
Bu gün onlara Zeytin dalı uzatalım diyerek, tanklar ve toplarla üzerlerine gidiyoruz, neden askerler ellerine gerçek zeytin dalı alıp silahsız olarak bu halkın karşısına çıkmıyor?
Zeytin dalı nı neden top ve tankların namlularından gönderiyoruz, biz barış istiyorsak, barış için dua etmeli ve bu kardeşlerimizin, yarın dönüp bize kardeş demelerine fırsat vermeliyiz…
Biz neden Suriye ye, o topraklara barış getirmek için bu kadar maliyete ve külfete katlanıyoruz? Maliyeti yüksek olan ve tamamen dışardan karşılanan bu silah ve mühimmatın bedelini bizler, zam ve enflasyon ile ödemek zorunda kalmayacak mıyız?
Neden bu günlerde savaş ön planda ve dilinden dua düşmeyenler, Allah ın barış sıfatını tanıyanlar, bu günlerde savaş ve savaşta başarı için dua derlerken…
Barış için ve kardeşlik için Sulh ve dirlik için dua etmiyor ve barış isteyenlere karşı tepkili ve mesafeli yaklaşıyorlar?
Kim olursa olsun, hangi ırk ve cinsten olursa olsun, bir insanı öldüren tüm insanlığı öldürmüş sayılmıyor mu, dinimize göre?
İslam dindarlığı ve İslam barışseverliğine çok ihtiyacımız olduğu bu dönemde, barışı savaşa kurban ediyor ve bölge insanının hayatını karartıyoruz…
Amerika ve Rusya yı emperyalist ve çıkarcı birer yapı olarak bilen İslam dünyası neden onların hesaplarına ve çıkarlarına alet oluyor ve bir birilerini boğazlıyorlar?   
Hükümetler, devletler, iktidarlar hesap yaparlarken, kendi siyasi çıkarları ve iktidarları, için hesap yaparlar, halkları ve onların hayatlarını geleceklerini hiç düşünmezler…
Bu yüzden hain ve düşman, hatta gayri dindaş olsak ta, biz tüm İnsanlık ve tüm dünya için, barışı istiyor ve özellikle bölgemizde katlanmak zorunda kaldığımız savaş maliyetlerine karşı her zaman barış ve kardeşlik isteyeceğiz…
Savaş için kahramanlık için dua etmeyeceğiz, biz tüm dünya da emperyalist hesap ve çıkarlara karşı her zaman barış diyecek ve barış için dua edeceğiz…   
Bizler bu isteğimiz yüzünden vatan haini, korkak ve hain olarak nitelendirilsek ve barış istediğimiz için dinden çıkarılsak ta…
Duamız barış, kardeşlik ve tank sız topsuz zeytin dalları için olacak, zeytini eline, barışı kalbine, kardeşliği hedefine koyan, odular ve askerler için olacaktır… 
“1Barışın sağlanmasında en önemli unsur şüphesiz konuştuğumuz dil ve üsluptur.  Kur’an-ı Kerim’de çok açık bir şekilde müminler barış dili geliştirmeye davet edilmektedirler: “Size Müslüman (es-selam) olduğunu bildirene, dünya hayatının geçici menfaatine (ganimete) göz dikerek: ‘Sen mü’min değilsin’ demeyin.” Çünkü bir kişiyi inancı nedeniyle dışlamak, Müslümanlığını sorgulamak müminler arasında barışı bozar. İnsanların inançları­nı sorgulayacak olan makam insan değildir. “

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?