Geçen hafta boyunca gazetemizi ziyarete gelen okurlarımızla, görüşme fırsatı bulduk, öncelikle gazetemizin 25. Yılına girmesi münasebeti ile bizzat bizi ziyaret eden, mesaj ve çiçekleri ile bizleri sevindiren, telefon ve sosyal medya yolu ile bizleri arayan okurlarımızın tamamına teşekkür ediyoruz…
Bizleri böyle bir günde hatırlayarak yalnız bırakmayan okurlarımıza daha duyarlı ve layık olmak için, çabalarımızın devam edeceğini ifade etmek isterim.
Biz bu yoğun trafik ve ilgi alaka karşısında, her şeye rağmen ilimizin yeni parlayan değerlerini de gözden kaçırmamak için azami duyarlılığı göstermekteydik.
Özellikle öyle bir ekiple karşılaştım ki, ellerinde raporları, yüreklerinde heyecanları, gözlerinde ışık ve dillerinde, çakan şimşekleri görüyor gibiydim.
Onlardaki heyecan ve şevk yıllar önce, bir gurup Batmanlı sivil toplum kuruluşunun, bir araya gelerek, Üniversite taleplerini dile getiren, o anki heyecanlarını hatırlattı.
Bu genç ve heyecanlı sivil toplum kuruluşu başkanlarının bu heyecanının görmek ve onların bu Batmanlılık şuuru ile hareketlerini desteklemek lazım.
Bu memleket bu tür düşünceler sahip, hiçbir siyasi ve politik düşünceleri, şahsi çıkar ve beklentileri olmayan, genel bir memleket ihtiyacı için harekete geçen gençlere ihtiyacı vardır.
Uzun yıllardan beri bu tür oluşum ve çalışmalar şahit olamıyorduk, gençlerimizi politize eden ve onların farklı alanlarda enerjilerini harcamalarına neden olan sosyal politikaların pek etkili olmadığını görmek beni sevindiriyor.
Biran önce diğer meslek odaları ve diğer sivil toplum örgütlerinin de4 bu platformda yer almaları ve bu gün gündeme alınan Tıp fakültesi talebi gibi, diğer sosyal ve ekonomik temel yatırımlar için, halkın öz gücünü harekete geçirmek lazım.
BAKAP bu gün şayet 28 sivil kuruluşla bu talebini seslendirmek için büyük bir çaba sarf ediyorsa, yarın bunun 228 örgüt katılımı ile yapılması beni daha fazla memnun edecektir.
Özellikle akademik odaların bu platrform da yer almaları ve bu idealist ve girişimci genç arkadaşlara destek olmaları gerekir.
Biz Batmanlılar olarak sürekli sahipsizlikten yakınmış ve sürekli bu kimsesizliğimize yanmışız oysa bizim bize sahip çıkmaktan başka çaremiz yoktur.
Bu yüzden bizler Batman ın genel çıkarları ve çocuklarımız ile torunlarımızın genel menfaati için, sürekli bir araya gelme kültürünü ayakta tutmalıyız.
Daha çağdaş ve daha mantıklı taleplerimizi ön planda tutarak, daha etkili bir kampanya ile gerekli yerlere gerektiği baskı güçleri ile ulaşmasını bilmeliyiz.
Biz sahipsizliğimize yanarak, elimiz kolumuz bağlı, hep ağlayarak zaman kaybetmemeliyiz, bizler birlik olunca hem sahipli, hem de güçlü oluruz.
Bu gün bir fakülte istemi için yola koyulan bu istikrarlı ve kararlı gurup, sesini cumhurbaşkanına ve çevresine ulaştıramamış olabilir, ama yarın bu kitlenin tamamı hep bir ağızdan bağırınca, Ankara ve tüm dünya bu sesi duyar…
Yeter ki birlik olmasını bilelim ve yeter ki birlikte aynı sesi çıkarmasını, bilelim, işte o zaman sahipli ve güçlü oluruz.
