Son günlerde, Türkiye cumhurbaşkanı ile ABD ve Avrupa ülkelerine karşı uygulanan sert tutum ve kışkırtıcı tavırlar dikkat çekici bir hale geldi!
Cumhurbaşkanının alışıldık kabadayılık tavırları ve sempatik tehdit vari çıkışlarına içerden herkes alışmış ve bu tavrını yadırgamamaya başlamıştık…
Biz içerde büyüğümüz ve devletimizin başı olan bir şahsiyetin bizi tehdit etmesi veya tokatlamasını pek önemsemeyiz…
Ama bu tavrını dış ülkelere karşı ve hele hele Dünya nın siyasi ve ekonomik sahiplerinin başındakilere karşı sergilemesi…
Doğrusu kabadayılık ve liderliğin üzerinde, çok farklı bir tavır sergileyen cumhurbaşkanımız, hepimizin kanını donduracak, çıkışları ile adeta Dünyaya meydan okuyor…
Tüm liderleri şöyle elinin tersi ile tokatlayan, onlarla alay eden, onları küçümseyen ve tavırları ile onları ezen bir lidere sahibiz…
Tabi bu kadar düşmanı olan ve bu kadar sevmeyeni olan bir liderin ülkesinde yaşamak, hem çok heyecan verici, hem de çok korkunç bir hal alıyor…
Şöyle düşünüyor insan, günün birinde Avrupa, Amerika ve hatta Çin bir araya gelip bu lidere karşı savaş açsa ve tüm konvansiyel ve gelişmiş diğer silahlarla üzerimize gelseler…
Hangi uzay kalkanı, hangi savaş gemisi, hangi balistik füze, hangi kimyasal silah ve hangi eğitimli askerlerle bunlara karşılık vereceğiz?
Daha biz kendi otomobilimiz bile üretmemişken, adamlar uzaya elektrikli araç gönderiyor, daha biz bir silah üretmemişken, adamlar uzay savaşları başlatıyor…
Allah korusun bir ekonomik savaş başlatsalar ve doları fırlatıp, borsayı düşürseler, ihracatı engelleyip, ithalatı kesseler…
İşte o zaman halimizi görmek istemem ve bu ülkede kalmak hiç istemem, İnsanoğlu zorda kalınca, her şeyi unutur…
Allah başımıza bu belayı getirmesin ve bu kartondan dev adamları, ülkeleri uyandırmasın, bakın Reisin kükremesine karşı Amerikalılar nasıl korkudan altlarını ıslatırcasına cevaplar vermiş!
Hem Elçilik sokağının adının değişmesine, hem de, Osmanlı tokadı yememişler sözlerine karşı, Okyanus ötesinden, kaçamak cevaplar!
“ABD Dışişleri Sözcüsü Nauert'e ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nin bulunduğu sokağa 'Zeytin Dalı' isminin verilmesi kararı soruldu. Nauert, "Duydum. Rusya’nın da benzer bir şey yapmaya hazırlandığını da duydum. Bir şehir bir sokağın ismini değiştiriyorsa bu büyük ölçüde iç meseledir. Hele de Türkiye ve Rusya gibi ifade özgürlüklerini desteklediğimiz ülkelerde... İstedikleri ismi verebilirler" dedi.
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan’ın isim vermeden “Menbiç’te bizi vurursanız sert karşılık veririz” diyen Amerikalı yetkilileri hedef aldığı “Bunlar hiç Osmanlı tokadı yememiş” şeklindeki sözleri ABD Dışişleri Bakanlığı’nın günlük basın brifinginin gündemindeydi. ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert ‘komik’ diye nitelendirdiği açıklamaya yanıt vermekten kaçındı
Nauert'e "Türkiye’den gelen sert retorik ilişkilerin gidişatını olumsuz etkilemiyor mu?" diye soruldu. Nauert şöyle yanıt verdi: Biz Türkiye’den ve başka ülkelerden gelen bu tür söylemlere alışığız. Yabancı liderlerin bizim hakkımızda söyledikleri şeyler duyuyoruz, sosyal medyada yaptıkları paylaşımları görüyoruz. Ama bunlara fazla takılmıyoruz. Biz diplomasi arayışındayız. Diplomasinin yolunu kullanıyoruz. Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarını tanıyoruz. Müttefikimizle bu kaygılarını konuşacağız. Ama bizim de şiddetin tırmanması konusunda kendi kaygılarımız var. Mücadelenin DEAŞ’tan başka yöne kaymasını istemiyoruz. Bakanımız Tillerson bugün Suriye’ye istikrar getirmek için 200 milyon dolar aktarılacağını açıkladı. Bu DEAŞ’ı dışarda tutmak için çok önemli. En son ihtiyacımız olan dikkatimizin dağıtılması.”
Görüldüğü gibi okyanus ötesi cevaplar tıpkı yaramazlık yapan bir çocuğun, babasından verilen cevaplara benziyor ve hiç üzerinde bile durulmadan, ciddiye alınmadan, geçiştiriliyor.
İşte beni şaşırtan ve aynı zamanda korkutan cevaplar!..
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
