USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Son yılların en ilginç dili…

25-02-2018

Son yıllarda bizim anlamadığımız ve hiç üzerinde durmadığımız bir diplomasi dili kullanılmakta ve iki dudağın arasından çıkan kararlarla yönetilmekteyiz…
Birleşmiş milletler Doğu Kuta da sivil katliamlara son verilmesi için, bir aylık bir çatışmasızlık kararı alarak, ateşkes ilan etti.
Bunun üzerine hemen yetkililer Afrin operasyonuna yönelik açıklamalarda bulundular, bu ateşkesin Afrin operasyonunu etkilemeyeceği ve bu operasyonda çatışma olmadığı gibi ilginç bir dil kullandılar!
Çatışma yoksa bunun adına neden operasyon deniliyor? Çatışma yoksa bu operasyonda bu güne kadar binlerle ifade edilen ölü ve yararlılardan, asker ve sivil kayıplardan söz ediliyor?
Yine son olarak bir çatışma yoksa neden hemen, bu kararın yani ateşkes kararının bu operasyonu etkilemeyeceği açıklamasında bulunuyor? 
Tüm sesler, tüm tepkiler, tüm duygular bir anda kesiliyor, söz konusu bu operasyon olunca, söz konusu bu çatışma ortamı olunca, hiç kimsenin bu konu hakkında yorum yapma veya aleyhte konuşmasına müsaade edilmiyor…
Her şey yolunda ise, ortada bir çatışma yok ise, her gün yeni güçler ve yeni askeri, özel kuvvetler bu bölgeye hala kaydırılıyor?
Neden daha iki gün önce cumhurbaşkanı sosyal medya da, seferberlik yok ama sefer görev emri olanlar hazır olsun, açıklamasını yapıyor?
Herkes susmuş, her söylenen ve her istenene şartsız uyuyor, kimse tepki göstermiyor, kimse ses çıkarmıyor…
Ölenlere şehit deniliyor, herkes memnuniyetle kabul ediyor, biz savaşmıyoruz, barışıyoruz deniliyor, herkes alkış tutuyor, cenazeler geliyor, birkaç duygusal söz ve birkaç damla göz yaşı, gerisi gözden kaçırılıyor…
Televizyonlarımız, sinemamız, gazetelerimiz, tiyatrolarımız, gerçek hayatın akışından uzakta, farklı dünya da farklı gelişmelerin içinde, başka bir alemde…
Demokrasi, hukuk ve adalet beklentisi ve isteği hiç kimse de kalmamış, bundan böyle günü birlik hayatlar ve günü birlik kararlarla, yaşamaya alıştık…
Önceden belirli ve yazılı bir ana veya baba yasadan söz edilmiyor, bir merkezden çıkan ve her gün ani değişikliğe uğrayan bir keyfi kararlar yönetim şekli ile yönetilmekteyiz…
Bir gün uyanınca bakıyoruz ki her şeye zam gelmiş, ama bunu bize fiyat ayarlaması veya piyasa dengesi adı altında, ifade edip bizleri buna inandırıyorlar…
Bir gün bir karar daha veriliyor, bizim tüm hayatımızı ipotek altına alınıyor ve biz bir gece de terörist ilan edilmişiz farkında bile olmadan…

Çocuklarımız canla başla çalıştıkları sınavlara tüm hayatlarını bağlamışken, bir gün çıkıp birden bu sınavları değiştirdik diyerek, tüm çocukların hayatını altüst ediyorlar…
Bir gün çıkıp irade beyan ederek, bu ne yardımcı Doçentlik diyerek, tüm sistemin içini karıştırarak, belirsizlik ve çalkantıya neden olabiliyorlar…
Bakan bir günde çoban, general bir gün kahraman, bir gün vatan haini bir başka gün ise cezaevinde kendini bulabiliyor…
Karanlıkta ıslık çalan koku içinde yürümeye çalışan insanlar gibi bir toplum haline getirildik, her an her yerden,  başımıza her şey gelebilir, korku ve endişesi ile ıslık çalarak, etrafımıza bakmadan, kulağımızı her türlü sese kapatarak, yürüyen bir toplum haline geldik.
Bu sonucun sebebi ise sosyal medya yı kontrol altına lan ve TV ile Gazete gibi iletişim araçlarını iyi kullanan sistemin büyük bir etkisi ve ağırlığı altında olduğumuzdur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?