USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Turizm Komşuya Emanet…

05-02-2017

Son yıllarda kötüye giden Turizm şirketleri ve konaklama firmalarının işlerinin iyileşmesi için, hükümet yeni bir kampanya başlattı… 
Turizmin en büyük gelir kaynağı ve olmazsa olmazı yabancı Turist in, ülkeye gelerek döviz bırakmasıdır…
Bu güne kadar bu sistem, tur operatörleri, Turizm acenteleri, rehber ve şirketler tarafından yapılmaktaydı…
Hükümet yetkilileri tüm kuruluş ve sistemleri alt üst ederek, geleneksel yollarla bu işi çözmeye çalışacak…
Peki bu şekilde yapılan bir çalışma, yani yurt dışında çalışan gurbetçi ve iş adamlarının, Türkiye ye yönelmesi, düğün, sünnet ve kutlamalarını, memleketlerinde yapmaları…
Bu yurda gelecek olan gurbetçilerimiz de yabancı komşularına gidecek ve “hay de kalk bizim memlekete gidek!” diyecek ve komşusunun valizini kaparak onu yanında getirecek…
Bu kampanya tutar mı? Bu şekilde turist memlekete gelir mi? Gelen turist komşusunun misafiri olduğu için, elini cebine atar mı?
Bunların hesabını iyi yapmak lazım, aksi halde “Komşunu alda gel” politikası tutmaya bilir, tutsa dahi bekleneni değil beklenmeyen masraflara yol açabilir…
Düşünün Almanya nın bir kasabasında veya bir şehrinde çalışan yaşayan Karadenizli vatandaş, memlekete yıllık iznini geçirmek için Temmuz ayı içinde yurda gelince….
Komşusu Hans ı yanına almak için kapısını çalar ve bin bir yalvarış ve yakarışla, birçok minnet ve nazlanmalarla, onu aldı geldi…
Vatandaş misafiri olarak yanında getirdiği, Alman Hans bu yolculuk için bilet almaya gitmeyecek, bizim vatandaşımız misafiri olduğu için Hans ın biletini hem de gidiş dönüş alacak…
Hans önce bu teklife çok şaşıracak, bunun nedenini soracak, o da cumhurbaşkanımız, yurt dışında yaşayan vatandaşlara yönelik böyle bir kampanya başlattı diyecek…
Bu ilginç teklif üzerine, meraktan da olsa, Hans bu davete icabet edecek, ama bir de can güvenliği sorunu olduğu için, sigorta ve diğer yasal güvencelerini sağlamayı da bizim vatandaşa yükleyecek…
Evinizde yatıp kalkacağım, yediğinizi yiyeceğim, sizden ayrılmayacağım, beni istediğim yerde güvenle dolaştıracaksınız…
Bu şartları sıralayan Hans, Türkiye ye komşusunun misafiri olarak geldiği için Türk gelenek ve göreneklerini iyi bildiği için, cebine bir EURO bile almadan gelir…
Hatta misafirliği sırasında üst baş birkaç giysi de alacağını hesaba katar ve güle oynaya komşu Türkiye ye tatile gelir.
Ekmek elden, su gölden komşu kampanyası ile gelen misafir komşular, nihayet Türkiye de yer içer, eğlenir ve dolaşırlar, bizim zavallı gurbetçiler ise, onların külfetini yüklenirler…
Evinde yatırır, yemeğinden yedirir, düğünümde, sünnetinde oynatır ve ona bir sürü masraf yaptıktan sonra can güvenliği içinde, Almanya ya geri götürür…
Birde yanlışlıkla bir komşunun burnu kanar veya yolda Allah ın eceli ile ölürse, al sana alıp getirdiğin komşundan al başına belayı…
Bir daha ne dönebilir bizim vatandaş, ne de komşularına böyle bir teklifte bulunur, birde Alman basını basar manşetleri, Türkler misafirlerine iyi bakmıyor!
Misafirperverlik özelliğimizi de bu proje ile kaybedeceğiz…
Evet “Komşunu alda gel” kampanyası tutar tutmasına, ama bu kampanya ile Turizmin sorunları çözüşür mü, yurda döviz akışı sağlanır mı, tesisler dolar mı? Bunu bilemem!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?