USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Uçamadık, Kaçamadık!...

24-04-2017

Referandum öncesi her şeyi ve gelişmeyi 16 Nisan sonrasına erteleyenlerin beklediği, uçuşa geçmek ve sıkıntıdan kaçmak gibi olağanüstü bir gelişme olmadı…
Hatta ekonomideki bozulma tam anlamıyla su yüzüne çıktı ve acı gerçeklerle baş başa kaldık maalesef.
Şimdi ne olacak? Bu ekonomik sıkıntılar ve hemen 17 Nisandan sonra açıklanan rakamlar doğrusu çok ürkütücü bir manzara arz ediyor.
Öncelikle işsizlik rakamlarındaki yükseliş, Turizm sezonu ile birlikte Rusya ile çözülemeyen kriz, Avrupa ülkelerinden gelen kötü sinyaller ve dünya da esen olumsuz hava…
Yatırımların durduğu, dış sermayenin akmadığı, paralı kişilerin uğramadığı bir ülke konumuna düştük. Bundan sonrası beklenen gerçeklerle yüz yüze kaldık…
Yani bu gün Domatesin kilosu 7 TL ye çıkmış olması, Kuru fasulye nin fiyatını aşağı çekmek için, gümrük vergisini sıfıra indirmeye, hatta Nohut gibi kimsenin yüzüne bakmadığı bir bakliyatı, ithal etmeye başlamış olmamız…
Biberin bile ithal edildiği bir Tarım ülkesinde yaşadığımızı kim iddia edebilir, nedeni ise Tarım politikaları sonucu, üreticinin yok edilmesidir.
Üretimden kaçınan çiftçi, aldığı prim ile yetinmekte ve ürününü ya tarlada bırakmakta veya, hiç ürün yetiştirmeyerek, girdi maliyetlerinden kurtulmaktadır…
Referandumdan sonra Güven ve İstikrar beklentisi içinde olan, vatandaş hükümet dahil hiç kimsenin güven ve istikrar içinde olmadığı ortaya çıktı.
İktidarın hemen 17 Nisandan sonra kabuğuna çekilerek, gemisi su alan gemi kaptanı gibi paniklemeye başlaması ve suçlu aramaya başlaması, belirsizliğin kaynağını oluşturuyor…
Bu yüzden piyasalara istikrar ve güven gelmiyor. Siyasette yeni ve köklü değişikliklerin oluşması beklentisi içine giren piyasalar tedirgin…
Dışarıda yatırımcıların yatırım yapmaları için, adeta ricada bulunmaya çalışan, başbakan yardımcısı Şimşek, Amerika sermaye kuruluşlarından pek olumlu yanıt alamadı…
Bu günlerde canlanması beklenen piyasalara ise hiçbir canlılık gelmiyor maalesef. İşte iktidarın yalvarış dili ve bir türlü yakalayamadığı yapıcı reforumlar…     
“Şimşek, Türkiye’nin Batı ailesinin bir parçası olmaya devam ettiklerini vurgulayarak “Evet aramızda problemler var. Evet ABD ile de görüş ayrılıklarımız var, Türkiye’deki başarısız darbe girişiminin arkasındaki suç şebekesinin durumuyla ilgili farklılıklarımız var. Ancak Trump yönetimiyle yapıcı bir işbirliği içindeyiz ve ilişkilerimizi güçlendirebileceğimiz konusunda iyimseriz. Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne, Avrupa Birliği’nin de Türkiye’ye ihtiyacı var. Türkiye’de yatırımınız, ofisiniz varsa korkmayın” dedi. Sadece Batı medyasının çizdiği tablolara göre hüküm verilmemesini isteyen Şimşek, şöyle dedi: “Daha fazla sorgulayın, diyalog içinde olalım ve konuşalım. İletişim kurmak için buradayız. Türkiye açısından gerçek ile algının arasındaki makas hiçbir bu kadar açılmamıştı. İnanın gerçeğin kendisi çok daha iyi. 80 milyon Türk bekliyor ve onların ABD ve Avrupa’ya açılma arzusunda bir değişiklik yok. Kapılarımız hepinize açık. Beraber çalışmak için sabırsızlanıyoruz.””
Bu konuşmayı ABD de İMF ve Dünya bankası Bahar toplantılarında yapan Şimşek acaba ne kadar inandırıcı olmuş? 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?