Zamlar arttıkça, fiyatlar yükseldikçe, özellikle Benzin ve Mazot a gelen son zamların ardından, herkesin kontak kapatarak, aracını bağlayacağını bekliyorduk…
Maalesef piyasada ve yollarda hiçbir durgunluk, hiçbir sakinlik ve hiçbir tedbir ile karşılaşmadık, ne istasyonlardaki hareketlilik, ne yollardaki yoğunluk…
İnsanlarımız kriz, ekonomik sıkıntı ve çekilmez piyasa koşullarını her fırsatta dile getirirler ama maalesef yerinde gerekli tepkilerini koymazlar…
Bu gün ülkeyi yöneten siyasiler e iktidarın bakanları, halka verecekleri hiçbir izah tarzı olmayan uygulamalar içindeler…
Önce dış siyasette çuvallarlar, ardından dayılanarak, karşı tarafı suçlarlar, daha sonra paranın değeri düşer, bunu da zam olarak vatandaşın cebinden zula lar lar…
Kimsenin sesini çıkaramadığı bu sistemde, biraz da herkes bu duruma razı olduğunu ve bu yapılan hatalı yönetim ile haksız zamlara hiçbir tepki göstermemektedirler…
Bir ay içinde yaklaşık 10 farklı zammın geldiği akaryakıt fiyatları, bu gün itibari ile Benzin 5.50, Motorin ise 5.10 civarında…
Ama buna rağmen ne benzinliklerdeki satışlar durdu, ne de yollardaki trafik yavaşladı, birde bayilerde sıraya girmiş bir sürü araç alıcısı olduğunu biliyoruz…
Son istatistiklere göre araç satışlarında geçen yıla göre yüzde 38 artış olduğu ve her geçen gün daha lüks markaların daha fazla satıldığı…
Bu satışların artması ile birlikte, maalesef dışa bağımlı olduğumuz akaryakıt ve otomobil satışları ile ithalat oranı yükselmekte ve dış borç yükü artmaktadır…
Bu uygulamaların sonucu dolar her gün artmakta, buna bağlı EURO yükselmekte, piyasaya daha fazla zam olarak yansımakta ve Enflasyon oranı artmaktadır…
Bu günlerde herkes Et e yoğunlaşmış ve Et fiyatlarının yükselmesini gündeme getirmektedir, oysa iç piyasada üretilen ve her halukarda, tüketimine alışan belli bir kesimin almak zorunda olduğu Et, ne kadar fiyatı yükselirse o kadar, besici ve aracı tüccar kazanacaktır…
Et fiyatlarını yükselmesi iç piyasada enflasyona bir etkisinin olması mümkün değildir, bunu birkaç kuruş düşürme adına, gidip dışardan et ithal etmek ise, hazinenin gücünü zayıflatmak ve Türk parasının değerini düşürmektir.
İçerde ikame edilen ürünlerle yükselen fiyatlar nihayetinde, dövize bağlı olmadığı için, kur ve hazine üzerinde hiçbir etkisi olmaz…
Oysa birkaç gram fazla et yemek için dışardan getirilen ve ne olduğu belirsiz, et ve diğer gıdaların makro ekonomi üzerinde çok olumsuz etkilerinin olduğu ortada…
Bu yüzden bizler şayet bu ekonomik gidişattan ve yapılan zamlar ile indirilen et fiyatlarından ciddi şekilde rahatsız oluyorsak…
Öncelikle özel otomobil yerine, toplu taşıma araçlarını, tercih ederek, hem son model araç alma derdinden kurtuluruz, hem de akaryakıtı yüksek fiyatla tüketmekten…
Bir diğer tedbir ise ithal et yerine yerli et tüketmeye devam edelim, yerli üreticimizi koruduğumuz gibi, dövizin hazineden dışarıya gitmesini önleyelim, üreticilerimize ucuz yem ve ucuz bakım şartlarını oluşturalım…
Ama tüm bu olup bitenlerden gerçekten rahatsız isek ve gerekli tepki nedir derseniz, işte son zamanlarda, sisteme ve iktidara karşı sessiz tepkilerini dile getiren bir çok kişinin Atatürk e dönüş yapması gibi…
Siyasilerimizin bir alternatifi olduğunu ortaya koyacak güçlü bir muhalefet oluşturmalıyız Muhalefetsiz ve tepkisiz olan bir iktidar maalesef diktatörlüğe doğru gidecektir… Bu da siyasetin doğasında vardır…
Tepkisi bir toplum olmayalım, yakında evdeki etten ve kapıdaki otomobilden olabiliriz…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
