Yalnız adam ve yalnız kararların sonucu hep hezimet ve hep zarar olacağı ortada, yalnız başına her alanda kararlar alıp, bu kararları dayatmak yanlış olur…
Cumhurbaşkanımız son günlerde kötüye doğru giden ekonomik durum karşısında yalnızlığını ve alınacak kararlarda, kimsenin yanında olmadığından sitem etmektedir…
Ekonominin düzelmesi ve sanayi ile yatırımın önünde engel olan faiz oranlarının düşürülmesinde her zaman ve çok zaman ısrar etmesine rağmen…
Bankalar ve özellikle merkez bankası bu yönden karar almamakta ısrar ederken, maliye eve ekonomi kurmayları da bu şekilde hareket ederek, kendisini yalnız bırakmaktadırlar.
Bu yalnızlığı yalnız ekonomik kararlarla sınırlı değil, bu gün hem iç, hem dış sorunların tamamında, cumhurbaşkanımızın yalnız aldığı kararların etkisi fazladır.
Özellikle dış siyasette, alınan kararlar ve atılan adımların tamamında, yalnız hareket etmenin sonucunda, Fırat Kalkanı hareketi ve Başika gibi, büyük askeri ve ekonomik kayıplara neden olan kararlar…
Birde dünya ile olan kamplaşmada, yine yalnız başına hareket ederek, yanlış kamplara gitmesi, Şangay beşlisi ve Asya paktı gibi geri kalmış kamplara yönelmesi…
Har kriz ve darbede halkına danışarak onları sahaya süren cumhurbaşkanımız, yine sıkıştığı sırada, halkına koşarak, onların olaya müdahale etmesini talep etmektedir…
Son günlerde yine yalnız başına aldığı bir karar doğrultusunda, almış başını giderken, özellikle dövize karşı açtığı savaşta, adeta yel değirmenleri ile savaşan Donkişot gibi, Amerika nın ve gelişmiş dünya güçlerinin parasına saldırıyor…
Tabi bundan sonuç alamayınca ve doların hızlı saldırıları ve ekonomide can alıcı darbeleri karşısında, imdadını halkına götürüyor, sayın cumhurbaşkanımız…
Halka yastıklarını ve yorganlarını, hatta döşeklerini boşaltmalarını istiyor onların bir kez daha kahramanlık yapmaların istiyor!
Ama bu sefer halkın olumlu cevap alamadığını görüyoruz, halk bu sefer çağrıya duyarsız kalıyor galiba.
Halkın dolarını, Auro sunu satıp Türk parası almasını istiyor, yani onların her gün ceplerinden para çıkışı için özveride bulunmalarını istiyor…
Ama dün bankalar ve döviz büroları önünde kahraman Türk halkının, cumhurbaşkanına karşı vazifelerini yerine getirmediklerine, yani kuyruk oluşturmadıklarına şahit olduk…
Kimse bu çağrıya uymayınca, cumhurbaşkanımız tıpkı diğer olaylarda olduğu gibi, yalnız bırakıldı ve boynu bükük kaldı…
Bu halk nereye kadar fedakarlık edecek ve daha ne kadar bedel ödeyecektir? Canını verdi olmadı, malını verdi olmadı, evladını verdi olmadı…
Bu kadar halkı kullanan ve halktan fedakarlık bekleyen başka lider var mı ? Varsa bizde bilelim, dünya liderlerini iktidara taşırken onlardan fedakarlık ve bedel beklerken bizde tam tersi…
Madem bu halk her kriz ve sıkıntıda, sahneye çıkacak ve sorunu çözecek o zaman lidere ne gerek var, o zaman bu kadar emeğe ne gerek var…
Bırakalım halk kendi kendini yönetsin, ne vekile ne idareciye ne de lidere ihtiyaç vardır, halk gerektiğinde yönetimde krizleri çözebiliyor, liderimizi aldatanlara karşı meydanlara iniyor, tank ve topun önüne atlıyor…
Gerektiğinde bu halk aç kalmayı ve açıkta kalmayı kabul ediyor, her türlü zor şarta boyun eğiyor, o zaman bu siyasilere ne gerek var?
Hiç kimseye danışmayacaksa, hiç kimseyi dinlemeyecekse ve yalnız başına karar verecekse, meclise, bakanlara ve hatta başbakana ne gerek var!
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
