Yazar Ayşe Kulin, uzun yıllardan beri roman yazarlığı yapan, çağdaş cumhuriyet kadınının öncülüğünü yapan, çağdaş bir Türk roman yazarı olarak bilmekteyim…
Atatürkçü düşünceleri, Kadın hakları savunuculuğu, romanlarında değindiği modern kadın, tiplemesi ile, hayranlıkla okuduğum romanlarını çok beğenirim…
İlk okuduğum romanı ise “Benim adım Kulin” isimli romanı olmuştur. O günden beri tüm çıkan romanlarını, severek okurum…
Salı günü ulusal basında okuduğum bir açıklamasını, doğrusu ona ve modern yazarlığına yakıştıramadım…
Kurtuluş savaşı vermiş, Çanakkale ve İzmir savaşlarında, düşmanı denize dökerken, bir çok yetişmiş, deneyimli insanını kaybetmiş bir ulus…
Savaştan hemen sonra ise, yapılan çeşitli devrimler ve özellikle harf devrimi ile okuma yazma ve eğitimli sayısı yok denecek kadar az olan bir Türkiyeli çeşitli ırk ve dilden insanların oluşturduğu bu vatanda, o günün insanlarına “Zır Cahil” demesi çok yanlış gördüm.
“EBSOV Kadınlar Birliği, öğrenci burslarına katkı yapmak amacıyla ünlü yazar Ayşe Kulin ile EBSO Meclis salonunda sohbet etkinliği düzenledi.
"ATATÜRK MUCİZE YARATMIŞ BİR ADAM"
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulduğu ilk yıllarda zor zamanlar yaşadığını hatırlatan Kulin, "Atatürk, Hitlerin, Yahudi oldukları için kürsülerinden kovduğu bilim adamlarını Türkiye'ye davet ederek, imkansızlıklara rağmen üniversite kurulması için çalıştı. Cumhuriyet ilan edildiğinde Anadolu'da hastalıktan başka bir şey yok. Okuma oranı yüzde 9, bunların da yüzde 8'i de gayrimüslim.
Osmanlı kendi memuru dışında kimseye okuma yazma öğretmemiş. Zır cahil bir toplum. Bu zır cahil insanlardan 1930'lara gelindiğinde fabrikalar kuran mucize yaratmış bir adam var. O yıllar Türkiye Cumhuriyeti'nin en değerli, en bulunmaz, en kıymetli yılladır" dedi.”
Evet yukardaki açıklamasında katıldığım tek yönü, Atatürk bir mucize yaratmıştır ama bu mucizeyi yarattığı halk zır cahil değil, yine onun bu mucizeleri sonucu cahil hale düşürülmüş ve yeni bir kültür, yeni bir edebiyat, yeni bir ulus oluşturma projesi sonucu bu hale düşürülmüştür.
Tabi ki inancından, dilinden, alfabesinden, kültüründen kopartılarak, yeni bir ulus oluşturulurken, eski yetişmiş kültürün ve harflerin eğitimi ve bilgisi sıfırlanmış olur…
Ayşe Kulin iyi bir romancı ve hatta iyi bir Kemalist olabilir amam bu yetmiyor, iyi bir Türk tarihçisi ve yakın tarihi bilen bir yazar olması çok önemlidir…
Topyekun bir topluma Zır cahil demek Ayşe Kulin in çağdaş modern yazarlık özelliğine yakışmıyor, bu ulus hiçbir zaman cahil olmamış ve zır cahil hiç olmamıştır…
Bu halkı cahil ve yobaz görenler, bu halkı dışlayıp onu hor ve hakir görenler bu halkı tanımayan, cahil ve hıyanet içinde olanlardır…
Bu halk zır cahil olsa, Atatürk gibi Ayşe Kulin in taptığı bir lideri kendi içinden çıkarabilir miydi, onların bu devrim ve yeniliklere ayak uydurması mümkün olur muydu?
Yaklaşık yüz yıl geçmesine rağmen, bu halk yeni kültür ve tarihe, yeni edebiyat ve sanata hala adapte olamamıştır.
Hala çağdaş ve modern ulusların seviyesine çıkamamış ve hala bir Avrupalı ulus olamamıştır. Bunun nedeni ise kendi kültür ve harflerinden uzaklaştırılmanın oluşturduğu travma dır.
Ayşe Kulin in Türk halkından bir özür borcu olduğuna inanıyorum, aksi halde o da bu zır cahil halkın içindi zır cahil bir yazar olarak, hem de görevini yapamayan, bir yazar olarak eleştiriyi hak edecektir.
Bu halk her türlü baskı ve her türlü şiddete rağmen, cehaleti bırakarak, çağdaş ve modern insan olma yolunda çok çaba harcamış ve çok gayret göstermiştir, ama bu halkı yöneten liderler bu halkı anlayamamış ve bu halka saygılı olamamışlardır…
Halk her zaman sistemin ve yönetenlerin önünde olmuş ve yol göstermiştir…
