USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

AHİLİK VE ESNAF KARDEŞLİĞİ…

17-09-2019

Kapitalist sistemde eşine ve benzerine hiç rastlanmayan bir uygulama, iş ve üretim alanında kardeşlik duyguları ile hareket etme…
Kardeşlik için özveri, fedakarlık ve yardımlaşma ruhu gerektirirken, bugün ki iş aleminde ise, bir birini yeme ve başkasının emeğine konarak haksız rekabetle piyasayı kapma vardır.
Bu hafta Ahilik haftası olarak, özellikle iş dünyasının ve iş aleminin yitirdiği, İslami inanç yapısına göre uygulanan iş ahlakının anlam ve önemi vurgulanmaktadır.
Bu değerlerin asırlar öncesinde kaybolan İslami ve İnsani değerlerin ne kadar toplumsal zararlara yol açtığına yeni yeni şahit oluyoruz.
“ Ahilik, Ahi Evran Veli tarafından 1200'lü yıllarda o dönem Anadolu'ya göç eden Türkmenlere hem aş ve iş imkanı sağlamak hem de onları tekke ve zaviyelerde iyi bir Müslüman ve vasıflı bir meslek sahibi üretici insan haline getirmek için kuruldu.
Kökleri bin yıl öncesine kadar dayanan Ahi birlikleri, özellikle Anadolu'da göçebe Türk boylarının yerleşik hayata geçmesi ve Müslümanlaşmasını sağlayarak birçok önemli işlev üstlendi.
Ahilik, kelime anlamı olarak Arapça “kardeşim” veya Türkçe “akı” (Divan’ül Lügat’it Türk’te) “cömert”, “eli açık” anlamında kullanılmaktadır. Terim olarak, XVIII. yüzyıldan sonra bir esnaf-sanatkâr birliği hâline dönüşmüş olsa bile, XIII. yüzyıldan itibaren Anadolu’da görülmeye başlayan, Anadolu’nun vatanlaşmasında ve Osmanlı Devleti’nin kurulmasında büyük rol oynayan dinî, sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasî boyutları olan bir sistem olarak tarif edilebilir.”
Toplumda iş dünyası ve ekonomik çarkların Faiz sistemi üzerinde döndüğü ve aşırı hırsla, bir birine yeme üzerinde kurulduğu ekonomik yapıda maalesef, insanlar çok acımasız bir şekilde bir birine saldırmaktalar…
Bizler toplumsal barışın sağlanması ve iş hayatının selamete kavuşarak, kalkınma ve gelişmenin olmasını istiyorsak, her alanda bozulan ahlaki yapı ve inanç yapısını yeniden kurulması gerekir…
Bu gün esnaf ve Ticaret odaları olarak bilinen ve günümüzün bu birliklerini oluşturduğu iddia edilen sivil toplum örgütlerinin maalesef, içi boş ve işlevsiz kaldıklarını görüyoruz.
Sadece esnafı ve ticaret erbabını harç ve haraca bağlayan bu birlikler, iş ahlakı ve etik değerler konusunda öncülük yapacağına maalesef tamamen yok olmasına öncülük etmektedirler…
Esnaflık, Ticaret ve üretim konusunda hiçbir eğitimleri olmayan bu sivil toplum örgütleri, inanç ve düşünce yönünden de topluma öncülük edecek toplumu yönlendirecek hiçbir bilgi ve birikimleri yoktur.
Bu gün özellikle bu örgütlerin yönetimine talip olanların tek amacı toplumsal ve mesleki endişelerden çok o kurumu ve kaynaklarını nasıl çarçur edecekleri endişesi taşımaktalar.
Bu yüzden üyelerin hem bu yöneticilere güveni yok, hem de bir birine güvenleri yoktur. Eski Esnaf ve Ahilik geleneğinde, siftah eden esnafın gelen müşterisini, siftah yapmayan komşusuna gönderme gibi erdemli davranışları beklemek çok ütopik görünüyor.
Biz her alanda ahlaki ve inanç çöküntüsüne giren bir toplumda yaşadığımız için, Esnaflarımızın, Tüccar ve iş adamlarımızın, o erdemli davranışları sergilemesini beklemiyoruz…
Tıpkı eski bayramlar gibi, nerede o eski esnaflar diyerek, haftamızı bu şekilde yad etmeye çalışacağız galiba…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?