USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

ARAP İSLAMCILIĞINDAN, ARAP LAİKLİĞİNE…

27-07-2021

Büyük Ortadoğu Projesinin başlaması bundan yaklaşık 10 yıl önce Tunus ta başladı ve adına Arap baharı denilen hareketlere bırakınca tüm umutlar, İslamcı devrim hareketine bağlandı.

Peş peşe yıkılan Orta doğu ve İslam coğrafyasındaki Diktatör rejimlerin yerine, Yeni ve genç bir İslami hareket getiriliyordu.

Bu hareketi başlatanların İslam ve Müslüman olmaması dikkat çekiciydi! O günlerde kimse bunu sorgulamadı bile İslam demokrasisi dedikleri bu rejimler kısa sürede İslam diktatörlüğüne dönüştü!

Özellikle halkı biraz olsun Demokrasi ve Laiklik ile tanışan uluslar bu İslamcı rejimlere adapte olamadı, sıkıntılar ilk günden itibaren baş gösterdi.

Gittikçe sertleşen ve gittikçe ilginçleşen bu yeni sistemler, halkını artık tamamen bir arayış içine sokunca, bu projenin yeni uygulamasını ve yeni aktörleri sahneye çıktı.

Suudi rejiminin desteklediği bu Arap baharı yeni darbelere sahne olmaya hazırlanırken, Ortadoğu daki aktörlerde değişmekteydi.

Suudi ve Türkiye iş birliği yerine Katar ve Türkiye, BAE ile Suudi ayrışmasına dönüşünce, ilk iş olarak Arap baharının bayraktarlığını yapan Mısır bu bahardan çıkan ilk ülke oldu!  

Bir bakıma bu baharın sağ kolunun kesilmesi anlamına gelen bu askeri darbe gözleri Türkiye ye çevirmeye zorladı.

Bu projenin sekreter yasını yapan Türkiye, bu darbeye karşı elinden geleni yapmasına rağmen, bu ülkeden kaçan İslamcı radikaller e her türlü desteği vermesine rağmen, pek başarılı olamadı.

Zaten bu projeyi hazırlayanların, uzun süre bu rejimleri bu ülkede hakim kılmaya pek niyetleri yoktu, bunun için önce bu rejimleri halkın gözünde soğutmaya başladılar!

Bakın Mısır de El Mursi nin çıkardığı fetvalar ve başladığı yolsuzluklar ile halkı tamamen bezdirmesi nedeniyle, darbe olduğu sırada, halkın desteğini bulamayan, bu rejim, hemen darbecilere teslim oldu!

Arkasından ikinci kaleye sıra gelmişti, bu da Türkiye olacaktı, bunun için her alanda, her kurum ve kuruluşta, halkın tamamen güvenini yıkacak uygulamalar peş peşe devreye sokuldu!

Öncelikle Yargı nın siyasallaştırılması, ekonominin kayıtsızlığı, haksız zenginleşme ve rüşvet ile savurganlık, ekonomik kriz…

Aynı kaderi paylaşan bir diğer ülke ise Tunus, baharın savurduğu ilk ülke, bu ülkeden önce şartların tam olgunlaştığı Türkiye de bu baharın hasadını biçme beklenirken, Tunus ta şartlar daha çabuk olgunlaştı!

Bu gün baharın ikinci bağı ve bahçesi de soldu ve darbe gibi bir siyasi karar ile İslamcı rejimin varlığına son verildi, maalesef bu rejim liderlerinin arkasında bir avuç insan bile kalmamıştı 10 yıl süresinde!

Batı öyle bir proje uyguladı ki, İslam ve İslamcılığı Müslümanların eli ile yıkıma uğrattı ve Halkın güvenini onlarla sıfıra indirdi.

Böylece halk tüm bu proje dahilindeki ülkelerde İslam dan kaçarak, Laiklik ve Demokrasi yanlısı, rejimlerin kucağına koşmaya başladılar…

İşte Sedat Peker’in ifşaları ile sona gelen Türkiye de aslında yerel seçimlerde halk bu mesajı iktidar partisine vermiş ve ilk harekette bu akıbetin bizleri de beklediğinin sinyalleri alınmıştı!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?