USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Asker denince akla...

29-10-2018

Askerlik yapanlarımız iyi bilir, asker uyumaz, asker yemez, asker yorulmaz, asker üşümez, asker düşünmez...
Bu tür insanüstü meziyetleri taşıyan özellikle bu Türk askeri olunca bin kat daha gücü, kuvveti ve özellikleri artıyor.
Bir Türk askeri cihana bedel, bir Türk askeri dünyayı yener.
Bunun gibi benzetmeler ve yakıştırmaların daha fazlası mevcuttur.
Bu kadar güçlü bu kadar azametli ve bu kadar cesur olduğu kabul ettirilen Mehmetçik nihayet oda bir insan onu çıplak ve yalınayak silahsız bir şekilde cepheye sürmek...
İşte bu gaflet, delalet ve ihanetin ta kendisidir, yüz yıl önce, Sarıkamış’ta, bugün Nazımiye kırsalında bir can olan kınalı kuzuları...
Üstü açık ve altı toprak kar altında yatmalarına göz yuman, akıl ve vicdan bu gün bile yüz yıl önceki cehalet ve vahşeti gösteriyor.
Nihayet onlar da birer insandı ve onlarında damarlarında dolaşan kandır onlarda et ve kemikten yaratılmış insanlardır.
Neden hala bizlerin aklı başına gelmiyor ve neden hala o barbarlığı ve o çılgınlığı sürdürüyoruz bilemiyorum.
Şu çılgın Türkler romanında aklıma gelen ve o zamanın koşullarında, yoksulluk ve imkânsızlıklarında kurtuluş mücadelesi veren...
Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının kurduğu silahsız kumanyasız ordularının yunan güçleri üzerine yürütülmesi geldi.
Belki o şartlarda bu çılgınlık çaresizlikten yapıldı, bu anlayışla karşılanabilir, ama bu gün bu şartlarda bu çılgınlık vicdansızlık olur.
Askerlerimize komuta edenlerin, karılarında bir asker değil bir insan olduğunu unutmamaları gerekir, bu yüzden yeme, içme ve yatmalarına insan standartlarında karşılık verilmeli.
Biz insanımıza değer verdikçe yükselir ve ilerleriz, biz bu sayede medenileşir ve uygar insanlar seviyesine çıkarız...
Bir Türk askeri dünya ya bedel ise, o zaman kıymeti ve değerini iyi bilmeliyiz, ona göre her türlü ihtiyacını karşılamalıyız 
O asker askerliği süresince devletin emaneti, ordunun göz bebeği olarak bakılmalı ve o şekilde korunmalıdır.
Gücünün üzerinde eğitime tabi tutulmamalı yapabileceği iş gidebileceği yola gönderilmeli, dayanabileceği iklim koşullarına maruz bırakılmalı...
Askerde her türlü zor eğitim koşullarına her kesi aynı şartlarda eğitmek gerekmeyebilir sonra da bu koşullara dayanamayıp ölenleri eğitim zayiatı olarak göstermek...
Doğru bir eğitim ve askeri disiplin olur mu, bunun için yeniden askeri doktrinleri gözden geçirmek lazım, profesyonel askerliğe geçiş yapan bir orduya bu manzara yakışmadı...
Öncelikle orduya önem vermek, orduyu oluşturan askeri insan olarak değerlendirmek ve onun her türlü ihtiyacını yerine göre karşılamak gerekir...
Bizler yeniden yedi kıta da at koşturmak istiyorsak, büyük ordulara sahip olmak ve onlarla övünmek istiyorsak, askerlerimize sahip çıkmalıyız.
Silah altındaki tüm askerlere hayırlı, kazasız belasız teskereler dilerim, soğuktan donarak ölen askerlere Allah tan rahmet, ailelerine sabır diliyorum. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?