USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Askeri zaferler, ekonomik zaferlerle…

30-08-2018

Atatürk Türkiye yi emanet ettiği Türk gençlerine aynen şöyle sesleniyor, “Askeri zaferler, ekonomik kazanımlarla taçlanmadığı sürece, kalıcı bir zafer elde edilmez”
Atatürk ün yılmaz takipçileri olduklarını iddia edenler, Atatürk ün çizdiği çizgiden müreffeh medeniyet seviyesine yükselme sözü verenler…
Türk ve Türkçülüğü  idial haline getirenler, Türk milliyetçiliği ile siyaset yapanlar, milli sınırlar içinde sanayi, enerji ve teknolojik yatırımlar yaparak, yerli beyinler yetiştireceklerine…
1071 de Malazgirt e zafer kazanan atalarının zafer meydanlarında hala OBA kurma hayali peşinde koşmaktalar, bu hayali gerçekleştirmek için bile dış kaynağa ihtiyaç duymaktalar!
Bu mu Atatürkçülük, bu mu Milliyetçilik, bu mu zaferleri medeni ve sanayi kalkınma ile güçlendirmek ve dışa bağımlılıktan kurtulmak…
Zafer kazanarak, bu vatanı bizlere teslim edenlerin şu an kemikleri sızlamaktadır, milyarlarca dolar dış borç, hiçbir şey üretmeyen, dışa bağımlı bir sanayi…
Yüksek faiz ile alınan dış borçlar ve buna binen kur farkları ile neredeyse Duyun i umumi dönemindeki kapütilasyonlara benzeyen bir ekonomik yapı!
 Dün kutlanan 30 Ağustos zafer bayramını hangimiz gönül rahatlığı ve yarına güven içinde kutlayabildik? 
Kutlama törenleri sırasında bile yükselen döviz kuru ile cebimizde eriyen varlıklarımız ve alacağımız maaşların düşen alım değeri…
Yarın nasıl bir yönetim şekline karşılaşacağımızı bile kestiremiyoruz, ekonomik bağımlılığın siyasi bağımlılığı getirdiğini hepimiz çok iyi biliyoruz.
Aylardır oyalan iktidar ve ekonomi kurmayları, nihayet suyun bittiğini ve karaya çıktığımız fark ettiler, Avrupa birliği bile günler öncesinden, ayaklarına düşecek hasta devlet için reçete hazırlarken…
Maalesef bizimkiler hala hovardaca zamanı boşa kullanmayı sürdürüyorlar, oysa Almanya şimdiden bize dayatacağı acı reçete ve verecekleri borç para miktarını belirlemeye çalışıyor…
Bu borç batağının ve bu hesapsız kitapsız harcamanın bir sonu olduğunu bilmek lazımdı, şimdi AB ülkeye istikrar gelsin, ülkenin istikrarı bozulmasın, Suriye ve diğer ülkelerdeki, savaş mağdurları göçmenler, ülkelerine gelip onları rahatsız etmesin diye…
Bu reçeteyi hazırlıyorlar ve yeniden bir İMF reçetesi veya muadili bir reçete ile bize dayatılacak, tasarruf veya kemer sıkma programı ile on yıl geriye dönüş ve yoksulluğa batış planları…
Bu güne kadar elde ettiğimi tüm askeri ve ekonomik zaferler maalesef, bu programlar ile tam bir hezimete dönüşecek ve bizler ülkemizde bayrağımız altında, esaret içinde ekonomik bağımlılık içinde yaşamak zorunda kalacağız…  
İşte ne askeri zaferler, ne damarlardaki asil kan, ne de bağımsızlık karakteri, maalesef ekonomik bağımlılık yanında, hiçbir etkisi olmuyor…
Bu dönemde ve bu çağda, maalesef para ve bu parayı yönetecek beyin olmazsa, birde yöneticilerimiz iyi niyetli olmazsa, bizim tüm zaferlerimizin hiçbir tadı tuzu olmaz.
Yürekten gelen İstiklal Marşı, beyinde kalan Döviz kuru, kafada kalan yarın endişesi, cepte kalan birkaç kuruş Türk Lirası…
Böylece bir Zafer bayramı daha kutladık, hepimize kutlu olsun 2018, 30 Ağustos Zafer bayramı.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?