USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BASINDA SANSÜR, EKONOMİK BASKI…

24-07-2022

Dün 24 Temmuz günü Türkiye de basına uygulanan sansürün kaldırılma günü ve basın bayramı olarak kutlanmaktadır!

1908 tarihinden beri Türk basınından sansür kaldırılmış olarak tarihe geçtiğinden beri, acaba halkın özgür ve tarafsız haber alma hakkı garanti altına alınmış mı?

Yasal olarak, alınmış olabilir bence basın ve diğer alanlarda en önemli özgürlük, ekonomik özgürlükle başlar ve onunla biter!

1908 tarihinde basın özgürlüğü bayramına kadar özgür olmayan ama ekonomik bağımlılığı da olmayan basın dünyası, bu özgürlükle birlikte ekonomik sansürle karşılaştı.

O tarihten bu yana ekonomik özgürlüğü olmayan basın dünyası, maalesef yandaş basın ve akredite basın olarak, ekonomik esaret altında kalem sallamaya başladı.

İktidarlar, yönetimler, siyasiler ve sermaye sahipleri bu özgürlüğü kendi çıkarları doğrultusunda çok güzel bir şekilde kullanmaya başladılar!

Hemen yeni kalemşörler ve yeni yazarlar türemeye başladı, onları takip eden, camia o günden beri kalemini ve şahsiyetini satan birçok meslektaş baş üstünde tutuldu.

Bu yasadan sonra büyük sermaye sahipleri, medya kartelleri oluşturarak, tüm basını kendi kontrollerine almaya başladılar, kalemini satmayan, halkın yanında yer alan, gerçeklerin ve doğruların peşinde olanlar, tıpkı Neyzen gibi, sokaklarda, aç ve sefil kalmak zorunda bırakıldı.

Basını elinde tutan iş adamları hem halkın, hem de devletin kaynaklarını ele geçirerek, çok büyük sermaye oluşturdular!

Bu gün o gün ki politikaların sancısını çeken basın, o gün nasıl bayram etmediyse bu gün de doğru dürüst bayram yüzü görmedi.

Bu maddi bağımlılıkla engellenen basın özgürlüğü o gün den beri kâğıt üzerinde ve siyasilerin dilinde, silah olarak kaldı.

Bu gün basın emekçileri her zamankinden daha mağdur ve daha çaresiz, hiçbir gelirleri olmadığı gibi hiçbir sosyal güvenceleri de kalmamış.

Yaklaşık yüz yıl önce alınan hakların tamamı ellerinden alınmış ve tamamen sermaye sahiplerine ve yerel siyasi ile idarecilerin insafına bırakılmış oldular.

Yerelde belediye başkanları ve valiler bu maddi silahı kullanarak basın ı ve mensuplarını kendi idarelerine bağlayarak özgürlüklerini tamamen baskı altına almakta, halkın özgür haber alma hakkına engel olmaktalar.

Bu gün yerel basın tam bir baskı ve ve tam bir ekonomik çarkın içinde ezilmekte hak ettiği değer ve onuruna kavuşamamaktadır.

Halkın sahip çıkamadığı özgür yerel basın, maalesef idarenin emirlerine boyun eğmek zorunda bırakılmaktadır.

Halk özgür basından yararlanmak ve onun özgür haber yapmasını istiyorsa, yerel basınına hak ettiği değeri vermeli ve onu maddi olarak kimseye muhtaç olmayacak şekilde desteklemelidir.

Basının bayram etmesi onun özgür olması ve özgür nefes almasına bağlıdır, aksi halde eleştiri mesleği olan gazetecilik ve basın mesleği maalesef yağ ve yalakacılık mesleğine dönüştürülmüştür.

Özgür toplum için özgür basın, özgür basın için özgür koşulların sağlanması gerekir, basının değersizleştirilmesi, toplumun değersizleştirilmesi anlamına geliyor.

Tüm basın emekçilerinin basın bayramını kutlar onlara özgür ekonomik şartlara kavuşmaları temennisinde bulunuyorum.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?