USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

“BATMAN GAZETELERİNE SESLENİYORUZ…”

22-05-2019

Bu cümle benim facebook sayfama gelen bir mesaj ve sonunda biz gazetecilere  “Yeter Artık!...” uyarısı ile son buluyor…
Bu vatandaş şikâyet ettiği konuları ise genelde tüm ülkede yaygın olan kötü alışkanlıklar ve zararlı işlerin yaygınlaşması…
Şu başlıklardan oluşan sorunlar için dikkat çekiyor 1- Tefecilik ocak söndürüyor. 2- Fuhuş artış gösteriyor.  3- Uyuşturucu gençlerimizi zehirliyor. 4- İddia Kumar gençlerimizi uçuruma sürüklüyor.
Bu vatandaşın dediklerine aynen katılıyorum ve bunların ne kadar zararlı ne derece hızla yayıldığını çok açık görebiliyorum.
Bu kötü alışkanlıklarla mücadele edilmesi şarttır ve hatta çok acil olarak mücadeleye başlamak lazım…
Ama bu kötü alışkanlıklar ile mücadele edecek merci Batman basını değildir, Batmanın resmi kolluk güçleri ve bağımsız yargısıdır.
Özellikle şuna değinmek isterim ki, Batman basınının bu yaygınlaşan zararlı alışkanlıklara karşı verdiği mücadeleyi maalesef hiçbir kurum ve kuruluş vermemektedir.
En ince ayrıntısına kadar bu zararlı alışkanlıkları kamuoyu ile paylaşan Batman basını maalesef hiçbir zaman dikkate alınmamış ve arkasında halk desteğini bulamamıştır.
Örneğin uyuşturucu, devletin polisi ve idari amirleri bilmesine rağmen, bu uyuşturucu baronlarına ve kümelendikleri bölge ve adreslere kadar deşifre eden Batman basını hiçbir takdir almamıştır.
Tefecileri her gün yazarak deşifre eden ve kendisini hedef tahtasına oturtan Batman basını yine yalnız kalmış ve bu sermaye sahiplerinin tehditlerine maruz kalmıştır.
Fuhuş ve Kadın pazarı, bunları her zaman her ortamda manşetlerden veren Batman basını, bu sektörün saldırısın maruz kalmış ve sindirilmiştir.
Bizde bir gelenek vardır, suçu ispatlanmayana kadar herkes suçsuzdur, Batman basını bu suçları görerek haber yapınca, delil, kanıt ve şahit istenmektedir.
Bu olmayınca basın suçlanmakta ve iftira davaları ile ceza yemektedir. Biz hırsızlara hırsız diyemiyoruz, biz tefeciye tefeci diyemiyoruz, fahişeye hiçbir zaman fahişe diyemeyiz…
Ancak bunlar yasalar ve kanunların ışığında, yargılama sonucu suçları ispatlandıktan sonra bu suçlamaları yapabiliriz… 
Biz polis değiliz, kimsenin iş yerine evine ve metruk binalarına baskın yapamayız, ancak biz haber veririz ve bu haberlerimizi kamuoyu ile paylaşırız…
Bizzat ben hırsıza hırsız, rüşvetçiye rüşvetçi, dolandırıcıya dolandırıcı dediğim için, her gün mahkeme koridorlarında hakaret suçlarına karşı savunma yapıyor ve binlerce lira ceza ödüyorum…
Bu zararımı karşılayan bir merci ve bir halk desteği göremiyorum yanımda, daha dün belediyeyi ve yapılan usulsüzlükleri yazdığım için ceza mahkemesinde yargılanma celbi aldım…
Bu gazetecinin yazgısıdır, birini övünce iyi ve tatlıyız ama birini eleştirirsek acı ve suçluyuz, bu yüzden bu gün toplumu saran bu kötülükleri sebebi gazeteciler değil, vergilerimizle maaş alan ve bu iş için görevlendirileni, devletin Polisi, devletin jandarması ve istihbaratıdır.
Bu suçluları ve bu suçları en ince ayrıntısına kadar gören ve bilen devlettir, ama bu ise göz yumarak yaygınlaşmasını sağlayan da yine devlettir.
Devlet güçlü ve devlet uyanık, ama devlet sabırlı ve devlet sessiz, bizim gibi gazetecilerin elinden bir şey gelmez, yazıları ise sorunları çözmez…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?