USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BİZ DÖNMEYİZ ABİ!

20-02-2024

Tarihi dönmeler ve tarihi çarklar, özellikle Türk siyasetinde bu tür dönme ve çarklara çok rastlanmaktadır, ilk olarak Süleyman Demirel zamanında bu çarklar başlamıştı!

Dün dündür bu gün bu gündür diyen Demirel, halk arasında her ne kadar esprili ile yad edilse de, Türk siyasetinin tutarsızlığını en iyi dile getiren çarklardandır!

Son günlerde ise özellikle dış siyasi hareketlerde çok büyük laf edenlerin bu laflarını yedikleri dikkat çekiyor.

Oysa dış siyaset iç siyaseti dizayn ediyor ve farkı yoktur, siyasi olarak çarklar dönmeler tamamen dış siyasetin etkisine ilerlemektedir.

Bakın cumhurbaşkanının aldığı son kararlar ve ziyaret ettiği diş mihraklara, buna inanamayacaksınız, katil S. Arabistan,  darbeci BAE ve darbeci Sisi ziyaretleri…

Tüm muhalif basın ve tüm muhalif yazarlar tek bir ağızdan bu nasıl dönme bu nasıl ilke ve bu nasıl duruş diye yazılar yazıyorlar!

Peki, kimse sormuyor bunu neden yaptın, neden böyle döndün, ne seni buna zorladı diye? Ama tek bir şey bile sormuyorlar, bu dönmelerin altında ki gerçekleri sorgulamıyorlar.

Bazıları diyor ki para bulmak için, bazıları diyor bu konuma yeniden fabrika ayarlarına dönmek, bazıları ise diğer siyasi çıkarlar!

Bu yorumlar arasında dikkatimi çeken ve kayda değer tek yorum olarak ciddiye aldığım, youtube kanalında yorum yapan Levent Gültekin’in yorumu bence çok isabetli bir yorum.

Erdoğan’ın kişiliği ve duruşunun delikanlı ve sözünün eri, sözünden dönmeyen, İsrail e karşı ‘Van Minute’ diyen, dünya liderleri karşısında ayak ayaküstüne atan karizmatik lider.

Bu algıyı oluşturan birinin seçimlere bu kadar kısa bir mesafe kala, Sisi’nin ayağına gitmesi beni şaşırtıyor diyor.

Bu zaman ve mekân, konu ve anlam bakımından çok yanlış olan Mısır gidişinin altında iki önemli nedenin olduğuna inanıyor, yazar.

Bununla ilgili ya bir tehdit veya bir ödül var diyor ve ekliyor bunun tehditle değil, olsa olsa ödül olduğu kanaatini taşıyor.

Gültekin’e gör Ortadoğu da yeni bir plan kurgulanıyor ve bu işin içinde Erdoğan ile Türkiye var, bu plan a göre diyor kendi düşüncesini ileri sürerek, biran önce İran a karşı bir operasyon görünüyor.

Bu operasyon gereği bölge ülkeleri arasında bir koordinasyon ve yok etme planı, bunun karşılığında ise Erdoğan a seçimde garanti verme ve onun iktidarını güçlendirme ödülü verildi.

Peki, bunun bu ziyareti göze alması ve Sisi mi, Binali mi diyen birinin yine İstanbul seçimleri ve bu kez Sisi’nin ayağına gönderilmesi, siyasi iflas değil mi?

Bu gün muhalifler kampanya başlatıp, Sisi mi İmamoğlu mu demezler mi, bu korku oluşmadı mı, buna rağmen gidip, canım kardeşim demesi ne anlama geliyor?

Bu kadar insan kendisini düşürür mü, bu kadar karizmatik bir liderin düşürüleceği bir durum değil, demek ki korku ve ödül büyük!

Seçimden önce umursamaz davranarak, 20 yıldır bozulmayan sandık oyunun tekrarına mı güveniyor?

Yani bu ülkede seçimleri dizayn edenler ona yine aynı garantiyi mi verdiler, Ankara ve İstanbul bir şekilde yine AKP ye mi verildi!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?