USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BÜTÇELER BİRLEŞSİN, SAVURGANLIK BİTSİN…

20-08-2019

Türkiye cari harcamaları ve kontrolsüz bütçeleri nedeniyle, çok büyük bütçe açığı vermektedir. Bu yüzden bütçelerin birleştirilmesi gerekiyor…
Bu gün belediyelere Kayyum atamasının altında yatan gerçeklerde maalesef bu konu etrafında şekilleniyor…
Bu bütçeleri kontrol etmek için bu kurumlardaki personel, yatırım ve cari harcamaları elinde tutmak için, yasa dışı ve hukuk dışı olsa da, Kayyum ataması yapılıyor.
Oysa bunun çözümü çok kolay, valilik bütçesinin yer aldığı özel idare, belediyenin bütçesinin belediye, birde üniversitelerin bütçesinin yer aldığı YÖK…
Bakalım bu kurumlara, en sessiz ve sedasız, hem de kontrolsüz olan bütçe il özel idare bütçesi, nedeni ise devlet adına ve iktidara yararına olduğu için, kimsenin itirazı olmuyor…
Oysa bu bütçede o kadar yasadışı, o kadar program dışı ve bir o kadar da tasarruf dışı, sınırsız harcamalar yapılıyor ve kontrol edilmesi de söz konusu olmuyor…
Devlet ve en büyük mülki amirine olan güveni, yine bu bütçeyi kontrol edenin de, devlet ve onun memuru olması hiçbir sorun çıkarmıyor.
Bakın belediyelere, her zaman en büyük kayıp ve kaçakların, en büyük savurganlıkların ve en büyük açıkların olduğu kurumlar…
Belediyelerin şayet iktidar yanlısı ve bağlı oldukları bakanlıklar ile arasının iyi tutulması halinde, sınırsız harcama ve sınırsız kadrolaşmalar ile tam bir çiftlik.
Ama bu çiftliklerin muhaliflerin eline geçmesi halinde, dengeler değişmekte, iktidar yanlılarının rantlarının kesilmesi, kadrolaşmalarının önlenmesi…
İktidarın kadrolaşması dışındaki tüm kadrolaşmalar, maalesef Terörist kadrolaşması sayılmaktadır. Şayet sol düşüncede ise PKK li, şayet sağ ve dindar ise FETÖ cü damgası ile suçlanmaktadırlar…
İlla da bu kurumlarda, iktidar yanlıları iş alacak ve işe girebilecek, oysa her iki tarafın rant ve kadrolaşmaları da bu ülkenin insanları ve işsiz çocukları…
Kimse kimseyi teröristlikle suçlamasın, devlet uyumuyor, şayet terörist kurum ve kuruluşlara yerleşiyorsa, güvenlik güçleri gereğini yapar, ensesinden tutarak dışarı atar!
Birde tam bir çiftlik olan, Üniversiteler, kontrolsüz, yasa ve kanunlardan uzak, tam bir siyasi ve rant çiftliği, sözde adına bilim adamı ve akademisyen denilen, başıboşlar sürüsü…
Bu kurumlara bir yanlı alınacaksa, hemen ona ve şartlarına özel kadrolar açılır, şartlar tutmuyorsa, yüz, göz rengi, saç ve boy uzunluğu şartlara konularak, niteliksiz ve kişiliksiz olsa da, rektör koltuğunu garantiye almak için, her türlü filim ve fırıldakla bu kişileri kadroya alır…
Bakın üniversitelerin kampüslerindeki sözde akademisyen takımına, benzetme gibi olmasın ama başını yemliğe sokmuş inek gibi, sabahtan akşama yemlenir, akşam ise geviş getirir…
Bunların ilim ve bilim ile hiç alakaları yok, ama bunları kontrol edecek ve bunlara bir düzen getirecek, hiçbir güç ve kuvvet yok.
Bilimsel araştırmalar, bilimsel makaleler, hatta bir çoğu, Türkçe bile zor konuşurken, yabancı dil bilmesi bile mümkün değil, işte bu kampüslerde ilim ve bilimi yakalamak imkansız ama otlanmak için iyi alanlar!
İşte bu yüzde3n bu üç kurumu birleştirerek, bir tek idareciye ve bir tek kontrol mekanizmasına bırakmak, buralardaki kadrolaşmaları belli esaslara bağlamak gerekir, yani rektör, belediye başkanı vali yerine yalnız vali olması yeterlidir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?