USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Çevreci siyasetçi ve iktidar yoktur…

12-06-2018

Çevre koruma haftası nedeniyle, şöyle bir çevremize bakalım ve bu gün kirlilik yönünden en büyük sıkıntı çektiğimiz çevremizi kimlerin daha çok kirlettiğini araştırmak gerekir.
Çevre koruma bilinci özellikle son yıllarda daha fazla önem kazanmış ve duyarlılık yükselmiştir. Bunun nedeni ise ekosistemin değişimi ile iklimsel değişikliklerin yaşanması ve İnsanlar can mal kaybına yol açan doğal felaketler…
Bu doğal felaketlerin başında ise İnsanoğlunun yaşam şartlarının zorlaşması, mevsimsel değişiklikler ile sıcak ve soğuk hava dalgası ile doğal felaketlerin artması…
Özellikle aşırı sıcaklardan dolayı yaşanmaz hale gelen dünya, aynı zamanda aşırı soğuk ve aşırı yağışlarla yine doğal felaketlerin yaşanmasına neden olmaktadır.
Bu nedenlerden dolayı bilim çevreleri ve insanoğlu bu felaketlerin sebeplerini araştırarak, bunlara son verilmesi için adeta ayağa kalkmış durumdalar… 
İşte çevre koruma bilinci bu gereksinimlerden dolayı ortaya atılmış ve geliştirilmiştir, bunun için özellikle siyasiler ve siyasi iktidarlara çok iş düştüğü kanaatine varılmıştır.
“Denizler, nehirler, dağlar gibi doğal alanları da içine alarak yaşadığımız alanı korumaya yönelik bir hafta olan Çevre Koruma Haftası ne zaman? Bu hafta neden ve hangi duyarlılıklar sonucu ortaya çıkmış? Bu önemli haftayı nasıl değerlendirmeliyiz? Yazımızda bu sorulara cevap arayacağız.
1972 yılında İsviçre’nin başkenti Stokholm’de yapılan kongrede çevre sorunlarına ilişkin birçok panel düzenlenmiş ve giderek artan çevre sorunlarına karşı bilinci artırmak üzere 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Sadece bir gün olarak ilan edilmiş olması, çevre koruma haftası ne zaman sorusunu akıllara getirir.
Bugünün ilan edilmesinden 6 sene sonra ülkemizde kurulmuş olan Türkiye Çevre Sorunları Vakfı ve Çevre Müsteşarlığı 5-11 Haziran haftasını Çevre Koruma Haftası olarak ilan etmiştir. 1978 yılında alınan bu karar ile birlikte çevre koruma haftası kapsamında, farklı illerde ve okullarda, çevre koruma haftası etkinlikleri düzenlenmeye başlanmıştır. Bu etkinlikler sırasında çevre koruma haftası ile ilgili yazı ve şiirler okunmakta, doğanın önemi çocuklardan yetişkinlere kadar her bireye tekrar hatırlatılmaktadır.”
“Çevremizi ve doğal yaşam kaynaklarını tehdit eden unsurların başında doğa kirliliği gelmektedir. Çevremiz, insanlarda dahil olmak üzere bütün mikro ve makro organizmaların yaşaması için gerekli olan fiziki koşulları sağlayan bir ekosistemdir.
Çevrenin doğal halinin bozularak kirlenmesi, tüm bu ekosistemde yaşayan canlıların hayatlarının olumsuz anlamda etkilenmesi anlamına gelmektedir. Doğa kirliliği ise hava, su ve toprak kirliliği olarak üç ana başlık altında toplanabilir.”
Bu tespitlerin sonucunda en çok eko sistemi kirletenlerin başında siyasi iktidarların geldiğini açıkça söyleye biliriz, aşırı büyüme ve rantabl hale getirmek için üretimi arttırmanın ihtiyacı olan ucuz ve kirli enerji kullanmanın tek sorumluları, devletin başındaki ve iktidardaki siyasiler…
Bunlar hırslı iş adamlarına hizmet etmek ve onları memnun etmek adına, fosil yakıtlara göz yummakta, hatta onlar için yasa çıkartmaktalar, doğayı hiç düşünmeden, maden ocakları için hektarlarca ormanı yok etmeye göz yummaktalar…
Nükleer enerji için izinler çıkartmaktalar ve barajlarla yine akar su yataklarını kurutarak eko sistemde yer alan bir çok canlı ve bitki örtüsünün yok olmasın neden olmaktalar.
Araçların egsoz gazı emisyon ölçülerini manipüle ederek, havanın zehirlenmesine neden olmaktalar…
Bu sonuca göre dünyamızı ve çevremizi kurtarmak için mutlaka bu siyasi zihniyetlerden kurtulmamız gereklidir, hatta şarttır. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?