USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

CİNSEL TACİZİN SINIRLARI BELİRLENMELİ…

16-01-2019

Son zamanlarda, Kadınlara yönelik taciz olayları o kadar fazla arttı ki, bu olayların artışı ile beraber, cinsel taciz boyutları da artmış…
Önceleri cinsel taciz için bir tecavüz olayının yaşanmış olması gerekçe gösterilirken, son zamanlarda işi daha ileri götürerek, elle taciz sınırlarını bile aşarak, sözlü taciz olayları bile suç oldu.
Her gün farklı bir Kadın cinayeti işlenirken, her gün şiddet ve kötü muamele gören Kadınlar, korunmak amacı ile kanunlar biraz daha, hassaslaşmaya başladı.
Kadınlara yönelik bu pozitif ayrımcılık son yıllarda kanunlarımızda, daha fazla yer almaya başladığını görüyoruz, bu gelişmeler iyi ve faydalı…
Ama bunun sınırlarını belirlemekte gereklidir, mahalle baskısı altında kendini his eden yargıçlar, bu taciz olaylarını günün en önemli baskı unsuru olarak görmektedirler…
Son olarak verilen bir karar ile bir Erkeğin, bir kadına “neden bu kadar açık ve dar kıyafet giyiyorsun?” sorusu bile cinsel taciz sayılmıştır.
Bu kararı duyan her kadın dışardan veya içerden gelecek bu uyarı üzerine suç duyurusunda bulunarak, cinsel tacize uğradığını iddia edebilecek!
Bunun boyutları biraz fazla ileri gittiğini düşünenler de mevcut, tamam gerçekten, Kadına cinsel taciz af edilecek bir suç değil, ama kimsenin kimseyi uyarmayacağı boyuta gelmesi…
Örneğin Kadın sokağa çıkmadan önce giydiği kıyafet ile fazla dikkat çekeceği ve her zaman bir cinsel saldırı ile karşı karşıya kalma tehlikesi sezen yakınlarının, onu uyarması!...
Bunun da suç unsuru olması halinde, olası tehlikeler karşısında kimsenin kimseyi uyarma gibi bir göreve yeltenmesini engellemek olmaz mı?
Örneğin, baba, dayı, komşu “Kızım bu kadar açık giyinme ipsizi, sapsızı, seni rahatsız eder.” sözlü uyarısı suç olursa, bu uyarıyı yapan kendisini hakim karşısında görürse!
O zaman cinsel tacizlerin artmasına göz yummuş olmaz mıyız? Bunu lütfen iyi düşünelim, şayet bir engel göremiyorsanız, bunu da suç maddesine ekleyelim o zaman…
Bakın bu konuda bir mahkeme kararını sizlerle paylaşayım, bunu sizinle, siz okurlarımla yorumlayalım, takdir sizin…
“Kadın avukat S.B. “basit cinsel saldırı” suçu işlendiği iddiasıyla avukat M.E. hakkında suç duyurusunda bulundu. M.E. savunmasında, “Ben kendisine tamamen babacan bir tavırla ‘yavrum neden bu kadar açık giyiniyorsun’ dedim. Kalçasına ellemedim” dedi. Mahkeme, gerekçeli kararında sanığın sözlerinden dolayı müdahilden özür dilediğini; davranışının cinsel davranış olarak 
Kadınların giydikleri kıyafetleri gerekçe göstererek haksız tahrik indirimi uygulayan hakimlere inat, kadınların kıyafetini eleştirmeyi cinsel taciz olarak kabul eden yargıçlar da var.
Konu çok ilginç…
İstanbul’da avukat olarak görev yapan K.B. müvekkilini temsilen apartman yönetim toplantısına katıldı. Toplantının bitiminde erkek avukat M.E. kadın avukat K.B.’nin yanına gelerek, “Neden bu kadar dar giyiniyorsun, kıçın başın her yerin ortada” diyerek önce sözle, daha sonra da kalçasını avuçlayarak eliyle vurdu.
Kadın avukat S.B. “basit cinsel saldırı” suçu işlendiği iddiasıyla avukat M.E. hakkında suç duyurusunda bulundu. M.E. savunmasında, “Ben kendisine tamamen babacan bir tavırla ‘yavrum neden bu kadar açık giyiniyorsun’ dedim. Kalçasına ellemedim” dedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa Ernalbant, mahkemenin kararının bozulmasını istedi. Ernalbant, bozma tebliğnamesinde, “Mağdura ‘Yavrum sen neden bu kadar dar ve açık şeyler giyiniyorsun, kıçın başın her yerin ortada’ dediği ve Mahkemenin de bu şekilde kabul ettiği eylem cinsel taciz suçunu oluşturur. Sanığın beraatine karar verilmesi yasaya aykırıdır” görüşünü yazdı.
Şimdi dosya, Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nin önünde. Daire, Başsavcılığın görüşü doğrultusunda bozma hükmü kurarsa avukat M.E. yeniden yargılanacak.
Karar, Başsavcılığın tebliğnamesi doğrultusunda kesinleşirse artık kadınların giydiği kıyafetlere ilişkin cinsel yorumlar yapmak ‘cinsel taciz’ sayılacak.”
Buyurun Kadın özgürlüğü ve bu özgürlüğün sınırlandırılması gereken kişiler bu karardan siz bir sonuç çıkarın ve bu sınırlar için ne yapılması gerektiğini siz söyleyin…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?