USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Cumartesi Anneleri, Demokrasinin göstergesi…

02-09-2018

Hak, hukuk arayışları hiçbir karşılık bulamayan, kayıp yakınları ve özellikle Cumartesi Annelerine reva görülenler, demokrasinin düştüğü hali gösteren en açık tablo…
Önceki hafta yaka paça, sokaklarda sürünen Annelere, geçen hafta ise TOMA lar, polis barikatları ve valiliklerin emirleri ile eylemleri engellendi…
Bu Atatürk Türkiye si ve çağdaş, demokratik Türkiye ye yakışan kararlar ve eylemler değildi, sokaklarda anneleri sürükleyen zihniyet, onlara binlerce polis tahsis eden kararlar, demokratik hakları engelleyen idareciler…
Her nedense, devletin kasaları soyulurken, devletin parası törenlerde hovardaca harcanırken, il müdürleri manşetlerde yolsuzluk iddiaları ile suçlanırken, hiç sesleri çıkmayan ve hiçbir önlem alamayan, il idarecileri, birkaç kayıp yakını yaşlı Anne için, hemen harekete geçebiliyor!
Bu çifte standart, bu ne milliyetçilik, bu ne vatanseverlik bilemiyorum, milliyetçi olmak için devletin kasasını soymak ve vatansever olmak için yolsuzluk yapmak şart mı?
Bu devlet kimlerin elinde? Tamamen bu devlete ve bu halka düşman olan kişilerin yönettiği bir devlet yapısında, yolsuzluklar, hırsızlıklar ve iflas kaçınılmazdır… 
Bakın bir gece içinde ve hem de kırk dakika da devlet bankasını soyan kişilerin adı bile açıklanmıyor ve verilen zararın miktarı bile ifade edilemiyor…
Halkbank soygununda döviz kuru ile oynanarak, kimler bir gece de zengin edildi, bunun hesabını soran olmadığı gibi, hesap veren kimse de yok!
Tıpkı Rıza Zarap davasında olduğu gibi, açıktan kredi ve teminatsız işlemler ile bir sürü devlet parası çete ve uluslararası mafya ya peşkeş çekildiği gibi…
 Bir gece de kayıt dışı paraları şubelere dağıtan Halkbank yetkilileri, Batman şubesinde görülen yüksek miktarlı mevduatın kime ait olduğu hala sır gibi gizleniyor!    
Bu ülkeyi yıkacak ve zarar verecek olan hareket zararsız ve günahsız Cumartesi Anneleri mi? Yoksa bu ülkenin, bankasını soyanlar ve kurumlarını haraç mezat bedava ya satanlar mı?
İşte size son bir iki günde devleti soyan birkaç tablo, öncelikle SEKA ve Sonra Telekom u unutmamamız gerekir…
Bankaların Cuma gün ki hareketleri ile ilgili bir yazar şöyle diyor… 
“İnternet bankacılığının yaygınlaşması, TL’nin son zamanlarda döviz karşısındaki değer kaybıyla birleşince, banka müşterileri kayıp/kazanç konusunda adeta teyakkuz durumunda. 
Cuma gecesi bankacılık sistemi açısından hareketliydi.
Halkbank’ın internet sitesinde dolar yaklaşık yarım saat 3.72 TL’den işlem gördü. 
Benzer sorunların o gece başka bankalarda da yaşandığı konuşuldu. Bir banka bu iddiayı reddetti. 
Akbank’ta kredi kartları limitlerinin harcama yapılmamasına karşın dolduğu, hesaplardan para çekildiği iddia edildi.
(Bu arada çarşamba akşam saatlerinde de Vakıfbank’taki yatırım hesabı olan müşteriler yatırım hesaplarında 0 rakamını gördü.)
Ortada açıklanmaya, anlaşılmaya muhtaç ve hafife alınamayacak bir durum var. 
Bu durumun bir tehdit mi, bir saldırı mı olduğu, zafiyetten mi kaynaklandığı, içinde kastın, ihmalin payları gibi soruların hepsi ayrı ayrı önemlidir.
Sadece Halkbank’ın açıklama yapması yetmez.
Bu ülkede tüm bankaların üyesi olduğu bir Bankalar Birliği, büyük emeklerle kurulan bir Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve bu kurumun, bankacılık sisteminin kurallara uygun ve güvenli çalışmasından sorumlu kural koyucu bir kurulu, kadrosu var.”
Bu güne kadar hiç bir açıklama yok çünkü Saraydan henüz emir gelmediği için kimsenin, hiçbir kurumun açıklama yapması mümkün değil, bu bile ne kadar demokratik, şeffaf ve hesap verilebilir olduğumuzu gösteriyor!
Bu ülke yakında, tamamen iflas ettiği zaman, bu milliyetçileri ve bu vatanseverleri ortalıkta görmek mümkün olmayacak, yük bizim gibi gerçek, vatanseverlerin omuzunda kalırken, onlar yurt dışında, eğleniyor olacaklar…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?