USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DEPREM VE ALINACAK ÖNLEMLER!..

26-01-2020

Deprem yer altı ve yer üstü doğal afetlerden sayıldığı gibi, önceden bu afetin tahmin edilmesi ve bilinmesi bu gün için mümkün olmayan bir felaket…
Bu felaketin ilahi bir kader olarak bilindiği için, çoğu zaman bir gazap ve günahların bir sonucu olarak bilinmektedir ve bu şekilde bir inanç yaygın!
Tamamen yeryüzü hareketi ve yeraltı fiziksel hareketlerden meydana gelen deprem için, çağımızda, çok büyük araştırmalar yapılmaktadır, bunlarda yer altı ve ona yakın FAY hatlarını tespit ederek, olası bir deprem haritasını çıkarma imkanına kavuşmuştur.
Ama maalesef siyasi liderler ve iktidarlar bu çok hasar veren ve çok can alan doğa felaketine karşı hiç duyarlı davranmıyor ve önlem almak için bütçede kalem ayıramıyor!
Bu ise göz önünde olmayan ve ne zaman geleceği bilinmeyen bir felaketi ciddiye almamak olarak değerlendiriliyor!
Bakın son olarak Elazığ, Sivrice ilçesinde meydana gelen deprem öncesi ve sonrası için bir bilim adamının tespitleri ve serzenişleri…
“İstanbul Teknik Üniversitesi’nden emekli, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin eski başkanı ve 1999-2014 döneminde deprem araştırmalarında görev almış Prof. Dr. Naci Görür ise, Elazığ konusunda daha önce pek çok uyarıda bulunmalarına rağmen devlet eliyle tedbirler alınmamasına tepkili. Görür, Twitter mesajlarıyla Elazığ ve köyleri için yıllar önce hazırlık yapılması çağrısında bulunduğunu ancak projelerine ret yanıtı verildiğini belirterek, "Halbuki her fay kuşağında depremin er geç geleceği biliniyor. Neden daha ortada deprem yokken oralar ele alınmıyor? Bileniniz var mı?" dedi.”
“Prof. Dr. Görür, Elazığ - Sivrice merkezli depreme ilişkin analizi de paylaşarak, Deprem Doğu Anadolu Fay’ın (DAF) birikmiş enerjisini boşaltmak için başka depremlere de yol açabileceği endişesini ifade etti. DAF'ın yaklaşık 600 kilometre uzunluğunda, sol yönlü ve doğru atımlı olduğunu kaydeden Görür, analizini şu şekilde dile getirdi:
"1-Bu depremin olduğu yerde 1874 yılında 7.1, 1875’de 6.7 büyüklükte iki deprem olmuş. 2-Bu depremden sonra Sivrice-Bingöl ve Sivrice-Pütürge-Çelikhan arasına özellikle dikkat edilmelidir. 3-Deprem hattı üzerindeki kırsal yerleşim alanları yapı stoku bakımından deprem güvenli değildir. Bu bakımdan yapısal hasar fazla olabilir. İnşallah can kaybı fazla olmaz. Şu an itibariyle köylere henüz ulaşılamadığı için doğru hasar tespiti yapmak mümkün değildir. 4-Bu deprem kanaatimce endişe vericidir. DAF uzun zamandır sessizdi. Şimdi uyandı. Kuzey Anadolu Fayı (KAF) gibi davranacağından endişe ediyorum. Biliyorsunuz KAF 20. asırda 1939-1999 tarihleri arasında çok sayıda 7’nin üzerinde deprem üreterek enerjisini boşalttı (İstanbul hariç). Aynı şeyi belirli bir süreçte DAF da yapabilir. Nitekim bu fay boyunca 1513 Maraş civarı7.4; 1872 Amanos, 7.5; 1874 Sivrice-Palu arası, 7.1; 1875 Sivrice 6.7; Çelikhan 7.1. Gördüğünüz gibi bu depremler üzerinden bir hayli zaman geçmiş."”
“ Elazığ'da yaşanan deprem ile birlikte sosyal medya aracılığıyla Türkiye'de deprem tehlikesine karşı neden önceden gerekli tedbirler alınmadığı ve 1999'da afetler için vatandaşlardan alınmaya başlanmış özel iletişim vergisi yeniden gündeme geldi.
Türkiye'de fay hattı kuşakları üzerindeki yerleşim yerlerinde kentsel dönüşüm ve riskli binalar tespitleri yapılmaması bugün yine ülkede öncelikli tartışma başlığı oldu. En son 26 Eylül 2019'da İstanbul'un Silivri merkezli şiddetindeki depremde satılmasıyla afet durumunda toplanma alanları gibi pek çok hazırlık başlığı konuşuldu. Ana muhalefet partisi CHP başta olmak üzere muhalefet partileri, "Deprem Hazırlıkları Araştırma Önergesi" ile konuyu TBMM gündemine taşıdı. Ancak Meclis'in millet adına etkin rol alarak deprem hazırlıklarını araştırmasını hedefleyen önerge, 2 Ekim 2019'da iktidar cephesi AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedildi. Şimdi Elazığ ve Malatya'nın depremle sarsılmasıyla neden depreme hazırlık konusunda Meclis'te uzlaşma sağlanmadığı ve muhalefet önerdiği için araştırılmasına neden karşı çıkıldığı eleştiriliyor. Sanatçılar, siyasetçiler ve farklı kesimlerden vatandaşlar, TBMM'deki oylamada 2 Ekim'de verilmiş ret kararını anımsatıyor.”
Sonuç olarak konuşan ve düşünen çok önlemleri alacak siyasi irade yok, depremlerde ise can ve mal kaybı çok! Elazığ depreminde hayatını kaybedenlere Allah tan rahmet yaralılara acil şifalar dilerim ve tüm halkımızın başı sağ olsun Allah bu tür felaketlerden tüm insanları korusun

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?