USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

EĞİTİM İÇİN, ÖĞRETMEN LAZIM…

18-09-2019

Biz bu gün yetiştirmeye çalıştığımız yeni nesli, yeteneksiz ve cahil bir şekilde sokağa salıyorsak, bunun nedeni yetenekli öğretmen yetiştirememekten kaynaklanıyor.

Öğretmen öğrencisine vereceği hiçbir bilgi, birikimi ve eğitimi yoksa, öğrencisinin karşısında mahcup olmamak için, onun doğrultusunda hareket etmeye çalışır…

Bizler aklı başında, donanımlı ve deneyimli öğretmen yetiştirmek için çok geç kaldığımız kanaatindeyim, bu yüzden öğrencilerimizi sokağa salarak onların, denetimden kaçmasına yardımcı oluyoruz…

Kimi öğretmen hak etmediği halde öğrencisine yüksek not vererek, kendini tolere etmeye çalışırken, kimisi ise öğrencisinin kontrolüne girerek, şirinlikle işi götürmeye, dönemi bitirmeye çalışıyor…  

İşte tüm bunların sonucu, niteliksiz ve liyakatsız, aynı zamanda korkak ve yalaka bir toplum ve idareci kitlesi yetiştirmek sonucuna varıyoruz.

Bakın eski bir eğitimci olan ve yıllarca, Milli Eğitim müfettişliği yapmış bir eğitimcinin, A. Vahit İçer in bu konu ile ilgili bize gönderdiği çarpıcı bir örneği sizlerle paylaşayım “Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bayan müfettiş bir okulu teftiş etmek için görevlendirilir...

Müfettiş okula gitmek için yola koyulur, ancak yolda arabası hararet yapar ve aracı çalışmaz.

Oradan geçen bir çocuk araca doğru yanaşarak yardıma ihtiyacının olup olmadığını sorar.

Müfettiş: Araçlardan anlar mısın?

Çocuk: Babam tamircidir, ben de bazen ona yardım ederim.

Arabanın motoruna bir bakış attıktan sonra alet – edevat çantasını ister.

Çocuk birkaç dakika uğraştıktan sonra müfettişten arabayı çalıştırmasını rica eder.

Bu arada müfettiş bütün bu olanları dehşet içerisinde izliyordu.

Araç tekrardan hareket etmeye başladı.

Çocuğa teşekkür etti ve bu saatte neden okulda olmadığını sordu.

Çocuk: Bugün okulumuza müfettiş gelecekmiş ve öğretmenin dediğine göre benim sınıfın en tembel öğrencisi olmamdan dolayı evde kalmam gerekiyormuş.

**

Fikir;

Yetenekler böyle bitirilir. Zeka ve üreticilik sadece dersi anlamak ile alakalı bir şey değildir.

Her şahsı; yeteneklerini ortaya çıkarabilmek için uygun ortama koymak gerekir.

Köy enstitülerinde her çocuk ilgi alanı ve yeteneğine göre değerlendirilip, ona göre eğitiliyordu.

Bütün öğrencilere standart dersler verilmiyordu.

Köy enstitülerinin duvarında ise şöyle yazıyordu:

“Burada hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmaz”

Bizler eskiden yapıldığı gibi, eğitim politikasını sil baştan ele alarak, verimli ve etkili bir o kadar da sonuç alıcı bir eğitim için ve esaslı adam gibi adamlar yetiştirmek için, çalışmaya hemen başlamamız gerekiyor…

Aksi halde Müslüman olmamıza rağmen, İslam karşıtı, insan olmamıza rağmen <insan karşıtı davranışlarımız ile tam bir zararlı makine haline dönüşürüz. 

Köklü eğitim için köklü ve esaslı idareciler yetiştirmek içim bu ilkeler ışığında, eğitim ve öğretimimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor. 

 

“Kur’an’da yönetim ilkeleri:

1- Herkese eşit mesafede durmak (Adalet)

2- Tüm makamları geçici görmek (Emanet)

3- Emaneti layık olana vermek (Ehliyet)

4- Ortak akıl ile yönetmek (Meşveret)

5- Şahsi menfaatini değil; kamu yararını gözetmek (Maslahat)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?