USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

EĞİTİM VE EĞİTİM POLİTİKALARINA

31-07-2019

Hafta başında yazdığım bir makalemin bu kadar, tepki alacağını hiç düşünmemiştim, özellikle eğitim sorunları ile ilgili, yorumlarımın fazla olumlu tepki alması, haklılığımı ortaya koymaktadır.
Milli eğitim politikaları malumunuz, hiç kimsenin derleyip toplayacağı bir sorun haline gelmiştir, her yıl hatta her ay değişen tutarsız politikalarla, içinden çıkılmaz bir sistem haline dönüştü. 
Yani karmaşa ve sistemsizliğin hakim olduğu, güvensiz ve itibarsızlığın çevrelediği, bu sistemde idarecilerin ise iki yüzlü ve çıkarcı, ben merkezli tavırları okurlarımı çileden çıkarmış…
Bir okurumun ise özellikle sivil toplum örgütü olan ve eğitim sorunlarına duyarlı, her alanda, her platformda, tepkisini dile getiren, en ufak bir atama veya bir üyesine haksızlık anında, kıyameti koparan…
Eğitim sorunlarını kendi sorunları olarak bilen, hükümet nezdinde ve kamuoyunda, güçlü bir etki ve sesi olan, yetkili eğitimci sendikasının tavrını dile getirmemizi istedi.
Özellikle ben bu köşede hatırlatmak isterim Eğitim Bir Sen başkanı ve yöneticilerine, her atama ve her tayin döneminde, Milli Eğitimde etkili rol alan ve her istediklerini koparabilen, bu sendikanın sayın yönetici ve üyeleri, önemli bir seviye belirleme sınavında, ilimizin başarı oranının % 72 oranlarına düşmesine neden tepki gösterilmedi?
Okurlarımız yine soruyorlar, Batman Üniversitesinde bir üyelerinin yeri ile oynandı diye, kıyametleri koparan, üniversite kapısına siyah çelenk koyan ve kamuoyunu ayağa kaldıran bu duyarlı sivil toplum örgütünün, ilimizin bu ciddi sorununda neden sessiz kalmaktadır?
Özellikle beraber hareket ettiği platformlardan bu yıl neden hiçbir ses çıkmamakta ve hiçbir tepki gösterilmemektedir.
Biliyorum bir çoğu İmam Hatip çıkışlı olan bu platform üyelerinin, görmesini istediğim bir şey daha var, göz bebekleri olan İmam Hatip Ortaokul ve Liselerinde de eğitim başarı seviyesi düşmekte ve maalesef buralarda tam bir başarısızlık hakim.
Bir okurumuz ise bu sendika ve bu siyasi gücü arkasına alan ve bir bakandan torpilli olarak ilimize atanan, tamamen bağımlı bir il müdürünün ve etrafındaki başarısız ekibinin, bu sendikanın üyeleri olmaları hesabı ile sessiz kalındığı iddia ediliyor doğru mu?
Bence sizin inancınız ve sizin siyasi görüşünüz, hiç bir şahıs ve hiçbir siyasetin, halkınızı çocuklarının eğitim öğretim ve istikbalinin önünde olamaz, bunu gerektiriyor.
Yani gerektiğinde kardeşiniz bile olsa, sizin göz bebeğiniz bile olsa, bu alanda başarısız olan, liyakatli olmayan ve ehil olmayan kişilerin öncelikle sizin tarafınızdan, sizin sendikanız tarafından suçlanarak, kapı önüne bırakılması gerekirdi.
Halkımız ve okurlarımız bu alanda en önce ses çıkarması ve ilk tepkiyi göstermesi gerekenlerin, örgütsel faaliyet gösteren eğitim sendikalarının görevi olmalıydı.
Siz eğitimciler, siz memleket sorunlarını kendi sorunları olarak gören aynı düşüncedeki siyasiler, siz sivil toplum örgütleri, şunu bunu, koruyacağınıza, şu yandaş ile bu yandaşa, makam bahşedeceğinize…
Gelin memleketin bu önemli sorunu için elinizi taşın altına koyun, yandaş idareciler yerine, liyakatlı ve işin ehli olanları göreve getirin, gelecek yıl seviyemiz 92 ye düşmeden ve dünya aleme rezil olmadan, istikbalimiz kararmadan, memlekette ihanetle suçlanmadan önce..

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?