USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

EKONOMİK HESAPLAR VE YANILMA…

31-05-2020

Geçen hafta sonunda TÜİK çok ilginç bir istatistik yayınlayarak, havuz medyasının da üzerine balıklama atladığı bir sonucu paylaşmak isterim.

Haber aynen şöyle: ”Türkiye ekonomisi, yılın ilk 3 ayında beklentilerin altında kalsa da yüzde 4.5 büyüdü.”

Bu başlık bile güven endeksini yükseltmeye yeter derece etkiliydi. Hatta herkes şaşırdı ne oluyoruz, nasıl olur bütün dünya resesyon ve küçülme içine girerken biz büyümeye devam ediyoruz?

Olaya bakış tarzı ve çerçevenin tamamını görmeme tekniği yönünden çok güzel planlanmış bir haber, ama işin aslı maalesef öyle değil.

Aslında haberin detayında da işin aslı ortaya çıkıyor, fakat herkes detaya inme zahmetine katlanmadığı için, başlık ve manşet işte böyle yanıltıcı oluyor!

Buna büyüme diyen ya hesabını tam bilmiyor veya manipüle edilerek, kasıtlı olarak güven pompalanmaya çalışılıyor!

Haberin detayı şöyle gelişiyor:

“İç tüketimdeki canlanma ve hızla artan devlet harcamaları büyümeyi olumlu etkiledi. Ancak özellikle Covid-19, yılın kalanında ekonomiyi ciddi şekilde küçültecek.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) “Dönemsel Gayrisafi Yurtiçi Hasıla, I. Çeyrek: Ocak-Mart, 2020” raporuna göre, ekonomi ilk çeyrekte (ocak, şubat, mart) 2019’un aynı dönemine kıyasla reel olarak yüzde 4.5 büyüdü. Açıklanan veriler, geçen yılın ilk çeyreğinde ekonominin yüzde 2.3 küçülme nedeniyle de yüksek gelmesi beklenen ilk çeyrek büyümesini Covid-19 salgınının öncü etkilerinin sınırladığını gösteriyor. İlk 3 aylık büyüme beklentileri yüzde 5-6 düzeyindeydi. Ayrıca bu büyümenin de daha çok Merkez Bankası’nın faiz indirimleriyle birlikte düşen kredi faizleri sayesinde kamu bankalarının kredi kullandırma oranlarının artışıyla desteklendiği tahmin ediliyor. İşte gayrisafi yurtiçi hasılayla (GSYH) ilgili diğer detaylar:

- Yine ilk çeyrekte, reel olarak devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 6.2, yurttaşın (yerleşik hane halkı) nihai tüketim harcamaları yüzde 5.1 arttı. Geçen yılın aynı döneminde devletin harcamaları, özellikle seçim nedeniyle yüzde 6.6 artarken yurttaşınki yüzde 5.3 düşmüştü.

- Ayrıca ilk çeyrekte, yurttaşın tüketim harcamaları dayanıklı mallarda yüzde 14.5, yarı dayanıklı mallarda yüzde 8.2, dayanıksız mallarda yüzde 2.9 ve hizmetlerde yüzde 4.5 arttı.”

Bu istatistiki verilere bakacak olursak, devlet büyük bir israf içinde savurganlık yaparak, fazla bir harcama sonucu, vatandaştan daha çok harcamış…

Ayrıca bu harcamaların tamamı tamamen tüketime yönelik olduğu için, yani sanayi yatırımları harcamaları ve ARGE harcamaları hemen hemen sıfır noktasında…

Bu tablo ve bu istatistikler her ne kadar manipüle olma endişesi taşısa da bu haliyle bile hiç iç açıcı bir gelecek tablosu bize sergilemiyor maalesef.

Covid 19 salgını ile birlikte hayatın tamamen durduğu ikinci çeyrek verileri geldiği zaman bu tablonun ne hale geleceğini hep birlikte göreceğiz…

Biz ilk çeyrekte yaptığımız tamamen ithal mallara yönelik tüketim trendimiz başımıza tam bir bela olacak ve geleceğimiz karartacaktır.

FİCH geçen gün Türkiye ile ilgili yayınladığı bir raporda geleceği karanlık ülkelerin başına maalesef Türkiye’yi almıştı.

Biz bilimsel ve uluslararası kredi değerlendirme kuruluşlarına mı inanalım, yoksa siyasi baskı altındaki manipüle endişesi taşıyan TÜİK verilerine mi?

Biz dışardan hiç iyi görünmüyoruz, hem ekonomik hem idari, hem de siyasi olarak!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?