USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Engel tanımayan bir ruh ve beyin…

02-12-2018

Bu gün dünya engelliler günü, bu gün münasebeti ile etrafımıza bir göz atıp engel ve engelli nedir, bunlara nasıl yardımcı olunabilir, engelleri nasıl ortadan kaldırırız?...
Bu tür sorular için engelli tanımını iyi anlamak ve yalnız bir alana değil, insan için en önemli olan engelin farkına vararak ona göre önlem alınmasından yanayım.
“Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve bu konuda farkındalığın arttırılması amacına yönelik özel günlerden biri de 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Birleşmiş Milletler, 1992 yılında bu kararı almış ayrıca 1993 yılında da özürlülerin sorunlarını yeni tanımlama ve başlıklar halinde insan hakları meselesi kapsamında yorumlamıştır.
Engelli görme, işitme, duyma, ortopedik, spastik veya zihinsel olarak değerlendirilebilse bile genel tanımlama olarak ‘normal bir kişinin kişisel ya da sosyal yaşantısında kendi kendisine yapması gereken işleri, bedensel ve ruhsal yeteneklerindeki kalıtımsal ya da sonradan olma herhangi bir noksanlık sonucu yapamayanlar’ şeklinde açıklanabilmektedir. Değişik tanımlamalar Dünya Sağlık Örgütü’nce (WHO)  ve bizde de 5378 sayılı yasa kapsamında mevcuttur.”
Dünya da geçerli tanımı ile engelli tarifi bu şekilde yapıldığına göre, bizler bu tanım etrafından dolanmadan, bu tanıma göre engellilerimize destek olmalıyız…
Bu tanımdan benim çıkardığım sonuç ise toplumsal engelin ortadan kaldırılması için toplumun engelli zihnini temizlemek ve engelleri ortadan kaldırmak ile tüm engellilerin sorununun çözüleceği kanaati.
Ben öncelikle herhangi bir organın görev görmemesi ile engelli sınıfına giren şahıslardan değil, özellikle zihinsel olarak tanımlanan ve beyin sıkıntısına bağlı olan engellilerden endişeleniyorum…
Beyinsel ve zihinsel engelin ise çeşitli eğitim eksikliğinden kaynaklandığı inancındayım, eğitimli bir toplum, kendine yeterli ve uyumlu bir toplum olduğu gibi, engellileri de engellerini ortadan kaldıracak iradeye sahip olabilir.
Bunun için beyinlerin sağlıklı düşünmesi, zihinlerin berrak ve temiz olması için, öncelikle toplumlumun beyinsel engellerini ve düşünsel sıkıntılarını ortadan kaldırmak gerekir.
Bazı istatistikler verilerek, bazı sonuçlara gidilmeye çalışılıyor, oysa bu istatistikler kanaatimce yeterli değil ve çok eksik istatistiklerdir.
“Ülkemizde bu oran %12.3,Finlandiya’da %32,İngiltere ve Hollanda’da %26’lar seviyesindedir. Bu oranlara, toplumun ortalama %20’lik yaşlı nüfus ve kronik hastalığı olan insanlarımızı da eklediğimizde, kabaca her üç kişiden birisi için aşırı özen gösterilmesi gereken hedef nüfus ortaya çıkmaktadır ki bu rakam ülkemiz için 10 milyon sınırındadır.
Ülkemizde, engel gruplarına göre alt başlıklara baktığımızda, kronik hastalıklar nedeni ile 808.335, zihinsel 482.361, ortopedik 321.895, görme 216.077, ruhsal ve duygusal 176.475 ve dil ve konuşma olarak da 37.494 vatandaşımız tanımlanmıştır. Bu sayılar her yıl için %4-9 oranında artmaktadır.”
İşte bu istatistiklerdeki eksikliklere dikkat çekmek istiyorum, buna okuryazar olmayan oran ve okuduğu halde yeterli aile terbiyesi ve toplumsal eğitim ile ruhunu temizlemeyenlerin oranının da eklenmesi gerektiğine inanıyorum.
Bu yüzden tüm dünya bu engelli tanımını yeniden gözden geçirerek, dünya yı engellilere zindana çeviren sistemsel bozukluklara ve eğitim yetersizliğine değinmeli, parmak basmalıdır. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?