USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

“HAKİKİSİNİ BASAMIYORUM!”

11-02-2024

Yazar ve Gazeteci Dede lakaplı Memduh Bayraktaroğlu’na ait bu başlık siyasi yorumlarını yaparken en son söylediği fıkrasına çok güldüm doğrusu!

Yaşlı ve deneyimli Kurt gazetecilerden biri, zamanında ünlü siyasilerin ekonomi danışmanlığını yapmış ve Türkiye siyasetinde etkili rol oynamış biri…

Türkiye’nin bu günkü durumunu analiz ederken, bu gerçekler üzerinden siyasileri yorumlarken, işin sonunda her şeyin sahte olduğu bir sistem düşüncesine geliyor!

Özellikle Devlet Bahçeli ile Reisin bundan 6 yıl önce söyledikleri ve iddia ettiklerini, bu gün Numan Kurtulmuş gibi birinin milletvekili maaşları için sarf etiklerini ekrana getirince…

Bu gün her şeyin sahte olduğu kanaatine varıyor, çileden çıkarcasına, sinir gülücükleri içinde anlatıyor, önce siyasilerin bu sahte açıklamaları ve ardından memleketin hali pür melali…

Daha düne kadar kim kiminle siyaset yaparken bu gün düşman olanların bir birine olan yakınlıkları ve sarf ettikleri onlar gerçek olduğu konusunda insan şüpheye düşüyor!

Yani siyasinin bile sahtesi ve çakmasının olduğu bir çağda yaşıyoruz, onların bu son haline inanmak istemiyoruz…

Bizler toplum olarak bu kadar bu duruma alıştık ki, dün siyasilerin kullandığı dili alkışlarken, aynı kitle ve aynı insanlar onların sahte ve taklit hallerini de aynı coşku ile alkışlıyor!

Siyasetçilerimizde pek eski ilke ve inançlar, duygu ve düşünceler kalmasa da, İskoç sağlık bakanlığının istifasını 450.000 TL değerindeki devlet malına bilmeden verdiği internet zararından dolayı istifa etmesini dile getiriyor.

Evet, ilkeli ve gerçek siyasinin yapması gereken bu tür insani ve demokratik hareketi bizim çakma ve taklitlerden beklememiz mümkün değil.

Zaten anlattığı fıkradaki bu sahte ve hakiki tanımlamasından da anlaşılacağı gibi bu ilkesizliklerin sonunda istifa beklemek akıllıca bir şey olmaz.

Bunun için karşımızda gerçek siyasetçi, gerçek politikacı ve gerçek yurtsever ile gerçek dindarların olması gerekir…

Bunlar yoksa bizim eleştir i ve onlardan iyi, doğru ve ilkeli bir siyaset beklememiz yanlış olur, hem onların durumunu açıklıyoruz, hem de onları eleştiriyoruz!

Bu siyasileri seçen ve onları bu sahte hallerini alkışlayan biz yani halk değil mi? O halde bu siyasilerden doğru, dürüst ve ilke li bir tavır beklememiz yanlış olur.

Fıkra şöyle; Sahte para basan bir kalpazan, üçüncü sefer hakim karşısına çıkarılır ve ifadesi alınmak üzere sorulur.

Utanmıyor musun, sahte para basarak halkı aldatmaya çalışıyor ve garibanların hakkına giriyorsun onları aldatıyorsun?

Kalpazan ise şöyle cevap veriyor; Vallahi hakim bey hakiki para basamıyorum ki, hakiki basayım, bu yüzden, sahte para basıyorum diyor.

İşte biz hakiki siyasetçi bulamadığımız için bu sahtelere mecbur kalıyoruz! İyi seçimler!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?