USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

HAYATIMIZIN STANDARTLARI…

21-10-2019

Bu hafta standartlar haftası, hayatımızın, sosyal, ekonomik ve siyasal yapısında oluşturulan standartların tartışılma zamanı…
Aslına bakacak olursak, son yıllarda toplum olarak her alanda standartları tamamen kaybettiğimizi, söyleyebiliriz.
Standartları basite indirgememek lazım, bunlar yazılı ve sözlü, resmi ve gelenekler tarafından oluşturulan standartlar olabileceği gibi, uluslararası patentlere sahip, olabilir.
Standartlar şöyle tanımlanıyor;
"Standart" kelimesi, yaşamımızda hemen her gün karşılaştığımız bir kelimedir. Basitçe tanımlayacak olursak standart: anlayışta, yapılışta, ölçmede ve denemede birlik ve beraberliktir. Buluşlar, yeni teknolojiler, insan hayatını kolaylaştırmak için icat edilmekte ve geliştirilmektedir. Standartlar, yeni teknolojilerin geliştirilmesinde insan sağlığını, ekonomik kullanımı ve çevrenin korunmasını amaçlamaktadır.
Standartla; kullanımda güvenliği, güvenilirliği, diğer ürünlerle teknolojik uyumu, öngörülen amaca uygunluğu, kaliteyi ve çevre etkilerinin korunmasında olağanüstü bir rol üstlenmektedir. Bizler standartları hayatımızın bir parçası olarak görmeli ve satın olacağımız mal ve hizmetlerde standartlara uygunluğu aramalıyız.
* Standartlar:
-Can ve mal güvenliğini korur.
-Karşılaştırma ve seçim kolaylığı sağlar.
-Fiyat ve kalite yönünden aldanmaları önler.
-Ucuzluğa yol açar.
-Ruh sağlığını korur.
-Tüketicinin bilinçlenmesinde etkin bir rol oynar.”
Çok önemli olan maddesine dikkat çekmek isterim Ruh sağlığı, gerçek İnsanların ruh sağlığı toplumsal standartların etkin uygulanmasına bağlıdır…
Düşünün toplumda, dürüstlük, toplumda emeğe saygı, toplumda hak ve hukuka saygı olmadığı zaman, ruh sağlığından söz edebilirmiyiz…
Bu yüzden standartların korunması ve uygulanması çok önemlidir, bir fabrikanın belli standartlarda ürettiği ürününde, standartlarda küçük bir sapma görüldüğü zaman…
O mala talep ve o üretime yönelme azalır hatta fabrika ve şirket iflas etmeye ve yok olmaya başlar… Toplum işleyişini bir fabrikaya benzetecek olursak…
O fabrikanın standartlarını ise toplumsal uzlaşı ile oluşturulan, belli bir standartlar yapısına benzetebiliriz…
Ahlak ve gelenekler, din ve sosyal düşünceler, güven ce itibar, dürüstlük ve doğruluk, gibi ahlaki değerlerin korunması ile oluşan toplumsal cesaret ve yiğitlik…
İşte bizim toplumun standardının bozulması ile başlayan çözülmeler her alanda yaşanmakta ve toplum gir gide kan kaybına neden olmaktadır.
İşte size topluma öncülük etmesi gereken, sivil toplum örgütleri ve sözde akil insanların bu gün ki durumu… 
Bu gün toplum ve üyeleri adına değil, sadece kişisel ün ve çıkarları için, devletten ve kurumlarından koparacak ödünler için, Din, İman ve İnançları ile tüm standartlarını ayaklar altına alarak…
Devletin ve kurumlarının yaptıkları her türlü yanlış ve saygısız davranışlara, üyelerinin tüm tepkilerine ve hoşnutsuzluğa rağmen destekleyerek, gözü kapalı imza atmaktadırlar…
İşte bu sivil toplum ve meslek odalarının içinde oldukları durum, toplumsal standartların bozulması ve yok olmasından kaynaklanmaktadır…
Bu yüzden toplumsal çöküş ve toplumsal yozlaşma hızlanmakta, toplum yok olmaya doğru gitmektedir…

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?