USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

JANDARMALIK GÖREVİNE KILIF BULMAK…

08-08-2019

Aylardır hatta yıllardan beridir, Amerika nın kendine ayırdığı Suriye parçasına jandarmalık yapacak olan müttefik güç olan Türkiye için nihayet sona gelindi.
Önce sığınmacılar, sonra sınır güvenliği, ardından Kürt düşmanlığı ve son olarak PKK, PYD terör gücü bahanesi ile yerelde kamuoyu, genelde ise komşu ülkeler bu harekete hazırlandı…
Bunun senaryo ve manipülasyon olduğunu kimse bilmese de, bizim gibi, 2001 tarihlerini ve Çekiç güç hareketini anımsayanlar bu operasyona yabancı değiller.
İsterseniz önce size Çekiç güç nedir ne oldu, bunu hatırlatayım: 
ABD 17 Ocak 1991 tarihinde Irak’a saldırdı. 1. Körfez Savaşı olarak isimlendirilen bu saldırı, 3 Mart 1991 günü imzalanan ateşkes anlaşması ile “fiilen” sona erdi. Irak’ın Kuveyt’ten geri çekilmesi, saldırının hedefi değil, sadece bir aşamasıydı; tıpkı Irak’ın 2 Ağustos 1990’da Kuveyt’e girmesinin ABD’nin bahanesi olması gibi…
“ÇEKİÇ GÜÇ KÜRDİSTAN’I KURDU
ABD imzaladığı ateşkesten 1,5 ay sonra, 17 Nisan 1991’de, bu kez “Kürtlerin yerleşim bölgelerine güvenli bir şekilde dönmesini sağlamak” bahanesiyle “huzur operasyonu” başlattı. Operasyon, ABD’nin Bağdat’a yasakladığı 36. paralelin kuzeyini kapsıyordu. Ki bu paralel, aynı zamanda ABD’nin kurmayı planladığı Kukla Devlet’in de doğal sınırıydı. “Huzur Operasyonu”nu yıllarca yürütecek Çekiç Güç’ün Türkiye’ye yerleştirilmesine, 12 Temmuz 1991 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla izin verildi. Çekiç Güç, 77 uçak ve helikopter ile 1862 personelden oluşuyor ve İncilik ile Pirinçlik üslerine yerleştiriliyordu… Aynı zamanda Irak’ın kuzeyindeki Zaho’da da askeri karargâhı oluşturuldu.
Çekiç Güç’ün operasyonları, fiili savaşın olmadığı dönemde, resmi dokümanlarda yer aldığı şekliyle, “barış zamanı operasyonuydu”. Türkiye ABD ile yaptığı anlaşmalar gereği, Çekiç Güç’e her altı ayda bir TBMM’den görev süresini uzatma kararı çıkartıyordu.”
“TÜRKİYE’DEN KUZEY CEPHESİ
2001 yılında, ABD Irak’a ikinci kez saldırmaya karar verdi. Çünkü Washington, Çekiç Güç gibi sınırlı yapılarla, bölgeye yönelik “büyük plan”ını gerçekleştiremezdi. İlk taslağı 2001 yılının sonunda hazırlanan “OPLAN-1003-98” kod adlı Pentagon’un askeri harekât planında, “ABD’nin Türkiye üzerinden bir kuzey cephesi açması” konusu da yer almıştı!
Kuzey Cephesi’yle ilgili ilk resmi temas, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’yin 19 Mart 2002 tarihli Ankara ziyareti sırasında oldu. Hem Başbakan Ecevit’le hem de Genelkurmay Başkanı Org. Hüseyin Kıvrıkoğlu ile görüşen Cheney istediği desteği alamadı. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Grossman’ın 17 Temmuz 2002 tarihli Ankara ziyaretinde, Washington’un talebi daha da somut olarak dile getirildi. Talebe direnen Ecevit-Kıvrıkoğlu ikilisi, Türkiye ile ABD arasında “siyasi-askeri danışma kanalı” açılmasını kabul ederek, zaman kazanmaya çalıştı. Ancak ABD’nin zamanı yoktu. Türkiye alelacele seçime götürüldü(!)
3 Kasım 2002’deki seçimler, Türkiye’nin direncini kıracak bir siyasi yapılanmayla sonuçlandı(!) ABD, “kuzey cephesi” talebini resmi olarak 19 Kasım 2002’de Dışişleri Bakanlığı’na yaptı. Taleplerin somutlanmış son hali de, 21 Aralık 2002 günü ABD Büyükelçisi tarafından Başbakan Abdullah Gül’e bizzat elden verildi.
ABD-AKP TEZKERESİ REDDEDİLDİ
Türk kamuoyunun itirazları, askerin tutumu, AKP’nin pazarlıkları içinde geçen süreç sonunda, “ABD’ye Türkiye’den kuzey cephesi” sağlayacak olan “Tezkere” 1 Mart 2003 günü TBMM’ye getirildi. Ancak, AKP tezkeresini TBMM’den geçirmeyi başaramadı. Bu aynı zamanda ABD-Türkiye ilişkilerinde de bir kırılma yarattı. Hem Washington, hem de AKP TSK’yı, “tezkerenin geçmesi konusunda gerekli liderliği yapamamakla” suçladı(!)
Her şeye rağmen AKP, 20 Mart 2003 günü, TBMM’den ikinci bir tezkere çıkartarak, ABD’ye Türk hava sahasını açtı. Ve ABD de ikinci tezkereyle birlikte Irak’a saldırdı.”
Bu süreçte geçmeyen teskereler, yalan yanlış iddialar ve ABD ile birlikte güvenliği sağlanan Kuzey Irak ve Kürt bölgesi ile sağlanan bağımsız bir Kürt devletinin alt yapısı, bunun yetinilmesi ve bu kadarla kalınması, BOP planına göre yetersiz ve eksik olduğu için, ikinci parçanın tamamlanması, Suriye ayağı harekete geçti.
Bu gün Irak Kürt bölgesel yönetiminin elinde 20 000 e yakın Suriye Peşmergeleri eğitim görmekte ve harekete hazır halde dir.
Suriye de güvenli bölge oluşturmak için iki gün önce Türkiye ve ABD ile varılan mutabakatta Çekiç Güç hareketi benzeri bir sonuçla sonuçlanması, bölgeye rahat bir nefes aldırdı.
Nihayetinde bizim sınırlarımız ve topraklarımız dışında, ne yapılması ne olması bizi ilgilendirmiyor, o bölgedeki Kürt, Türk, Arap… halklarının güvence içinde kendi kaderlerini belirleme hakları vardır, buna bölge ülkesi ve güçlü bir ülke olarak garantör olmamız doğaldır, kimse yadırgamaz.
İşte varılan sonuç: “ABD ASKERİ HEYETİYLE GÖRÜŞME
"(Suriye'de barış koridoru) Amerikalılarla birlikte bir harekat merkezi kurulmasının kararı verildi.
Bu harekat merkezini kurmak suretiyle buradaki süreç başlatılacaktır.
Üç günlük bir görüşme periyodu oldu ve bu görüşmeler olumlu bir istikamette devam etti.
Burada aslolan Fırat'ın doğusunda bu adımın atılmasıydı, bu da Amerikalılarla birlikte gerçekleştiriliyor.”
Bu kadar koparılan fırtınanın sonunda üç cümlelik bir sonuç!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?