USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

KAZANMAK İÇİN HER ŞEY MUBAH!...

09-06-2019

Siyaset o kadar çirkinleşmiş, koltuk sevdası o kadar ilkesiz hale getirilmiş, kazanma ve daha fazlasına sahip olma hırsı insanları çok gözü kara hale getirmiş…
Kazanmak için her yol mubah her şey normal, her konuya girilebilir felsefesi ile örnek bir İstanbul seçimine şahit oluyoruz…
İstanbul yalnız bir şehrin belediye başkanlığı seçiminin çok ötesine geçmiş, tam bir genel seçim havasına girmiş vaziyette…
Kısa süre sonra ulusal ve uluslar arası, mafya güçlerinin de devreye gireceğinden eminim, yumruklu saldırılar ile tehdit edilenler ve şimdiden, silahlı tehditler!...
Tüm hükümet ve iktidar kanadının, topyekun başlattığı bu acımasız savaş, pardon propaganda nın boyutlarının daha ne kadar büyüyeceğini kestiremiyoruz…
Bu günden işin boyutunun ulusal birlik ve bütünlüğü bozacak, hiçbir ilkeyi barındırmayacak, hiçbir inanca sığmayacak şekilde ilerlediğine şahit oluyoruz…
Bir gün din üzerinden yapılan atışmalar ve bu alanda gösterilen güç gösterisi, diğer gün siyaset ve vatanseverlik üzerinden, bir başka gün ise sermaye ve maddi imkanlar… 
Koç ailesinin uçağı ile indiği havaalanında, sanki düşman uçağıymış gibi muamele görmesi, ardından uçağın sahibine gönderme yapılarak, iş adamına tehdit gönderilmesi…
Bir diğer gün Diyarbakır da, Kürt seçmenleri tavlamak için, ortaya atılan Kürdistan kelimesi ve ilk meclise gönderme yapılması…
Beka sorunu olan Devlet Bahçeli nin bile dikkatinden kaçarak, bu olayı görmezlikten gelip, İstanbul seçimi bir belediye seçimi değil, milli bir seçim haline gelmiştir sözleri…
İl, il dolaşılarak, herkesin İstanbul daki akraba ve dostlarına gönderilmesi, hatta Batmanlıların bile bu işin içine sokularak, onlardan bile medet umulması…
Bu seçimin boyutlarını ve ilkelerini, daha doğrusu ilkesizliğini ortaya koymaktadır. Bu seçimi kazanmak için her şey ve her yol mubah hale getirilmiş.
Bir yandan iktidarın elindeki büyük güç ve olanaklar, bir yandan ise bu iktidara ve bu sisteme tepkili çaresiz ve güçsüz halk…
Her zaman aldatılmaya ve her zaman küçük değerler karşılığında satılmaya müsait bir seçmen kitlesi, bu kitleyi istediği gibi yöneten bir iktidar… 
Din isterseniz, din iman, para isterseniz, para ve mekan, düşünce ve fikir, milliyet ve vatan isterseniz ondan da çok bu iktidarda…
Bu seçmenin iktidardan başka bir partiye kaçması veya oy kullanması bir mucize olur, her istediğini alabileceği bir iktidar, istediği oyu bile alabilir…
Haydi diyelim ki vatandaş bu tehdit, rüşvet ve telkinlere aldanmadı, o zaman devreye başka bir alternatif, hile, hurda, çalma ve yok etme, oda olmadı o zaman yok sayma ve el koyma!...
İşte ne olursa olsun, kim ne derse desin, sonuç ne olursa olsun, İstanbul iktidarındır iktidarın olacak, her şey sarayın direktifinde sonuçlanacak…
Dünya ya karşı ayıp olmazsa, kimse bizi kınamazsa, bu sandıkmış, seçimmiş, oymuş, seçmenmiş, bunların hiç birine aslında ihtiyacımız yok…
Biz bizi yönetenlere güvenelim, sarayın doğru yapacağına inanalım, işi oraya havale edelim rahat edelim! 
Tıpkı Fransa maçı sonrası yorumcuların dediği gibi, “Şenol hoca Milli birlik oluşturdu.” Yani her şeyin çözümü birlikte, başarı için birlik, birlik için ise AKP!
Oylar AKP de ne Beka sorunu, ne Milli başarısızlık, işte verilen mesaj bu, bilmeme anladınız mı? 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?