USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

MUTSUZ İNSANLARIN ŞEHRİ BATMAN

21-04-2019

Geçen gün bir samimi meslektaşım bana bir mesaj attı, bir haber sitesinden alıntı yapmıştı, Türkiye de mutsuz insanların yaşadığı şehirler sıralamasında Batman ikinci sıradaydı…
Özellikle bölge olarak mutsuz insanların yaşadığı bir bölge de yer aldığımızı söylemekte yarar var, çünkü ilk dörde giren iller maalesef bu bölgede…
Ama benim dikkatimi çeken konu bundan 50 yıl önce yeni, yeni şehirleşmeye başlayan Batman, tamamen mutlu insanların yaşadığı bir şehir olduğunu söyleyebilirim.
Bu mutluluk ve bu hızlı gelişme ile birlikte, çağdaş modern ve ileri seviyede kültürlü insanların yaşadığı, doğunun Paris i olarak adlandırılan bir şehirdik.
Rafineri ve T.P.A.O tesislerinin merkezinde yer alan SİTE sosyal tesisleri, sanatsal ve kültürel faaliyetleri, eğlence ve dinlence yerleri ile tam bir Avrupai şehir ve mekândı.
Bu koloninin etrafında yerleşim alanı bularak yerleşenlerde çok mutlu ve çok umutlu bir şehirli kitleydi, çünkü onlarda bu olanaklardan yararlanabiliyordu…
Batmanlılar 50 yıl öncesinden birkaç yıl öncesine kadar, tamamen mutlu insanlardı, çünkü büyük umutlarla gelip yerleşmişlerdi, bu modern, sanayi şehrine…
Karasabanı, Öküzü satmış, arazisini ve tarlasını yakınlarına terk etmiş, köylülükten çıkarak şehirli olmaya karar vermiş ailelerdi…
En büyük nakliye ve taşımacılık aracı AT arabası, en büyük sanayi tesisi ise Harman tuğlası imalatı olan kabuğunu kıran bir şehir yapılanması vardı…
Kafe yerine çay ocakları, yapı market yerine, demir ve çimento ile Kireç satıcıları, tekstil olarak, Manifaturacıların, giyim olarak tüccar terzilerin konfeksiyonların yerini aldığı bir çarşısında, herkes mutlu ve umutluydu…
Her gün bir ailelerin ve şehirleşme peşinde koşan birilerinin akın ettiği bir şehirdi, Batman a kapağı atanlar mutlaka bir iş ve bir aşa a sahip oluyorlardı…
Şehirlerarasında buharlı trenlerin çalıştığı bu modern şehirde insanlarının, batılı şehirde yaşamadıkları sanatsal ve kültürel faaliyetleri yaşama şansı buluyorlardı…
Site de yer alan site sinemasında yazın ailelerin topluca seyrettiği filimler, arkasından geçtikleri çay bahçeleri, yazın ailece yüzme imkânı buldukları yüzme havuzları, futbol, güreş ve tenis kortları…
Orkestrası ile tüm Türkiye de ünlenmiş, futbol takımı ile kendini tanıtmış, petrolü ile sanayide söz sahibi olan bir kentin mutlu insanları…
Bu kentten ve kaynaklarından yararlanarak, zengin olan köylü ve kasabalı iş adamları, en büyük ve en tüksek seviyede zenginliği yaşama imkanı buldular…
Birden şehirde sonradan görme zenginlerin türediği ve son model yüksek marka araçlar, lüks binalar ve evler, giyim tarzı ve yaşama tarzında, aşırıya kaçan, gençler… 
Batıya açılan bu insanlar artık, sadece site deki eğlence ve dinlence mekânlarını beğenmez oldular, daha fazlasını ve daha güzelini, hak etmedikleri bir israfın içine girdiler…
Herkes gözünü devletten ve onun kaynaklarından nasıl yararlanırım peşine dikti, herkes vurgun vurmaya ve malı alıp dışarda tüketmeye yöneldi.
İsraf diz boyu tüketim insanlık dışı, öyle bir kitle oluştu ki, hazıra konma ve hiçbir şey üretmeden tüketme kültürü yerleşti…
Gençler bu imkânları bulamayınca, tefecilerin, hayalperestlerin ve maceracıların peşine takıldılar, ilk yıllarda bu çok kolay oluyordu…
Bir tanker, iki ihale birkaç parça arazi ile iş bitiyordu, ama sonraları, devletin kaynakları tükenince ve devlet malını korumaya başlayınca, tabiri caiz ise deniz bitti kara göründü ve kaynak bitti…
İşte bundan sonrası kaçınılmaz son, tefecilik, arazirantiyeciliği, esrar, eroin, kumar ve dolandırıcılık… Ama hepsinde de istenen kaynak bir türlü akmıyordu, işte bu yüzden…
Mutsuz insanların yaşadığı bir şehir haline geldik, kafelerinde ve parklarında, eski kahkaha ve sevinç çığlıkları atılmıyor, çocuklar bile eski neşe ile gülemiyor…
Esnaf kan ağlıyor, öğrenciler harçlık bulamıyor, işsizler iş bulamıyor, herkes geleceğinden endişeli ve karanlık görüyor, bu yüzden aileler içinde çatışmalar, kavgalar, boşanmalar ve şiddet almış başını gidiyor, bu şehir gerçekten mutsuzlukta ileri seviyelere çıkmış

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?