Geçen hafta çok, şok ve çok ilginç bir hafta olduğu kadar, çok etkili ve çok sarsıcı bir hafta oldu, Cumhurbaşkanı kürsüye çıkarak, biz Türkiye ve sistemi olarak, tüm siyasi yapılanmalar ve tüm iktidarlar olarak, Kürtlere karşı büyük yanlışlıklar yaptık dedi.
Önce başladı, beyaz Toroslar, ardından sıraladı, Diyarbakır cezaevi, Köy yakmalar ve öldürmeler ile yıllardır bu sistem, bu işkence ve yok etmeler, katliamlar ve sürgünlerle bir yere varamadı.
Şimdi dedi Kürt, Arap ve Türk kardeşliğini, siyasi olarak oluşturan, siyasi birlik oluşturarak, Kürtlerin siyasi temsilcisi, DEM, Türklerin Milli temsilcisi, MHP ve İktidarın en büyük ortağı AKP ile üçlü bir koalisyona imza atarak, bu süreci sürdüreceğiz.
Ama en büyük talihsizlik ise bu sürece maalesef ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinden başka bir isim takamadı, buna ise DEM’liler hiç itiraz etmedi!
Konuşma sonrası ise Öcalan’a ve Selahattin’e yapılan teşekkür ve övgü dolu sözlerden sonra hiçbir adım atılmadı maalesef.
Tüm kamuoyu gibi, Kürt ve Türk halkı ile Arap halkı, genel bir af beklerken, özellikle CHP’liler ve Gülen cemaati yeni bir yasa beklerken, hiçbir gelişme olmadı esirler adına…
Bizim Türkiye halklarının beklentisi ise Demokratik ve yasal bir iktidarın inşa ası olmalıdır, bunun dışında kimsenin rahata kavuşması mümkün değildir.
Bugün toplumda öncülük yapacak ve siyasi olarak haklarını dile getirecek lider ve siyasi kadroların tamamı yurt dışında ve cezaevlerinde olmalarına rağmen bunlara yönelik bir iyileşme olmadan bu ülkeye huzur gelmez!
En önemlisi ise Üç kafadar parti lideri anlaşıp kardeşlik için karar verirken, kendi halklarına danışıp olurlarını aldılar mı?
Her zaman olduğu gibi, hafızası olmayan bu halk tüm olup bitenleri unutup, bu yeni ittifaka ve bu suni kardeşlik laflarına inanacak mı?
Özellikle Kürt halkının bu kardeşliğe inanacağını sanmıyorum, hele Arap halkı hiçbir zaman inanmaz, onlar adına ağıt yakarak onların düşmanı ile iş birliği yapan bir koalisyonun inandırıcı olacağını sanmıyorum.
Gelelim Türk halkının ekseri çoğunluğuna bunların bu olup biten senaryoya inanacağını ve bu komediyi ciddiye alacaklarını sanıyorum!
Hafızası sıfır olan ve her zaman dindar bir liderin peşinden körü körüne giden bir halkın bu oyuna inanarak, bu projenin peşinden gidecektir.
Bu yeni tezgah tamamen iktidarda ve saltanatın devamında kalarak, servetlerini ve mevkilerini kaybetmemek uğruna yapıldığı biliniyor!
Mecliste ve sandıkta güçlü olarak, kendi iktidarlarını pekiştiren bu koalisyon, en çok Türk halkına zarar vereceğini bilinmelidir.
İşin sonunda ve filim bittiğinde, senaryoyu yazan emperyalist güçler ortaya çıkacak ve haydi çocuklar herkes evine, diyecektir.
Oyunu sonuna kadar izleyelim, sonuç önemli!
