Bu gün bir aralık yani 2025 yılının son ayı ve son günlerini sayıyoruz, bu ay için dünya ne düşünüyor bilmiyorum ama bizim halkımız ne düşünüyor tahmin ediyorum.
Bizim yılsonu gelince eskiden geçmiş yıllarda, kışlık elbiseler ve kışlık yiyecekler ile kışlık ısınma sorunları ile ilgilenirdik.
Bu son yıllarda, modern ve çağdaş, sanayi ülkelerinin ve global dünyanın ekonomik yapısı içinde, bundan sonra bizlerde farkı düşünmeye başladık!
Bizler hazır tüketim araçları ve maddeleri ile kışlık hazırlık endişesine değil, kışlık ve mevsimlik gelir oranlarına kitlendi.
Tam bu aşamada aklıma gelen en önemli nokta ise bu yılsonunda belirlenecek olan asgari ücret zam oranları, acaba ne kadar olacak?
Bu soruyu toplumumuzun büyük kesimi merak ediyor doğrusu, asgari ücretle çalışan ve evini asgari ücret ile idare eden kitlelerin en fazla düşündüğü bir konu.
Asgari ücret çalışanalar için çok önemli bir konu bunu belirleyen komisyonların ise hesaplaması gereken bu ücretin açlık oranlarına yakın olması en çok dikkat edilmesi gerekir.
Yıllardır Aralık ayı gelince tüm kamuoyunun dilinde olan konu asgari ücret artış oranları, bunun yıllık enflasyon oranına göre takdir edilmesi beklenmektedir.
Ama maalesef bu oranları dikkat edilmediği gibi, bu oranların belirlenmesinde iktidarın oynağı bazı oyunlar ve oynamalardan dolayı sağlıklı olarak, belirlenemiyor.
TUİK gibi inandırıcılığını yitiren bir kurumun verdiği oranlar ve sarı sendikaların çalışan adına masaya oturup sözde pazarlık yaptığı bir ortam.
İkinci bir konu ise bu ay içinde devlet tarafından belirlenecek olan yeniden değerleme ve bu oranda devlet gelirlerini teşkil eden vergi, harç oranlarının yeniden belirlenmesi olayıdır.
Bu ay içinde birde tüm cezalara uygulanan zamlar vardır bunlarında devlet kendine göre belirlediği ve zaman zaman enflasyon oranına yakın, bazen üstünde bir zam hesaplaması.
Bu iki zam oranı yani asgari ücret ile devlet zamları arasında hiçbir benzerlik olmamasına rağmen iki taraf bir birini ciddi bir şekilde etkiliyor!
Yüzde 30 yıllık enflasyon hesaplandığına göre tüm devlet gelirleri cezalar dahil bu oranda olmalı ve tış buna göre hesaplanmalı.
Esas çelişki ise devletin bu zamlar üzerin bazı planlarla düşük oranlar çıkarması, hesaplamalarda geçen yılın enflasyon oranına göre değil, merkez bankasının gelecek yıl tahmin ettiği enflasyon oranına göre asgari ücretin hesaplanması veya memur, emekli, maaşlarının artırılması oranı!
Devlet bir yıl önce tahmin ettiği enflasyon oranlarını hesaplarken tahmini bir hesap ama yıl içinde bu tahminlerini en az on kez revize etmekte ve yükseltmektedir.
Yani yılbaşında tahmin ettiği enflasyon oranı yüzde 20 iken yılsonuna kadar bu oran TUİK in hesaplarına göre bile yüzde 35 oranını geçmektedir!
Bu şekilde hesaplanan ve oynanan oyunlarla, asgari ücretli, emekli ve çalışanlar mağdur edilmekte, enflasyona karşı aldıkları ücretler erimektedir.
