USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

POZİTİF MİLLİYETÇİLİK…

16-09-2020

Bu günlerde milliyetçilik kavramı üzerinde öyle oyunlar oynanıyor ve öyle çirkin davranışlar sergileniyor ki…

Tıpkı AKP’nin ilk zamanlarında çıkar ve menfaat guruplarının bu partiye dincilik adı altında yaklaşmak için abdestsiz namaz kılıp, dua sız sakal uzatmaları gibi!...

Eline Türk bayrağı, göğsüne ülkücü bir işaret ve vatan millet Sakarya sloganı ile birçok kişi hak etmediği menfaati ve layık olmadığı makamı işgal etmektedir.

Onlar yakıp yıkmaktan, öldürüp yok etmekten, çalıp çırpmaktan geçtiğini sanıyorlar milliyetçiliği, Almanların adına negatif milliyetçilik dedikleri bu tür milliyetçilik, Hitler milliyetçiliğine girmektedir.

İşte bu gün çeteleşen, bir kısım sözde negatif milliyetçilik akımı, devlet kademelerinde yerleşerek, talan ve yıkım politikaları, savaş ve ölüm naraları ile kendilerini hakim olarak göstermeye çalışıyorlar…

Bunlar bazen vali olabilir, bazen rektör olabilir bazen, bir memur veya bir asker, bir polis olabilirler…

Ülkenin ve kurumlarının gelişip kalkınması, insanları kazanıp onlarla gelişme yerine, çalıp çırpma ve tehdit düşmanlık politikası ile üste çıkmaya çalışıyorlar…

Bu gün AKP iktidarının hemen, hemen tüm devlet kurum ve kuruluşlarını hatta silahlı güçlerini teslim ettiği bu negatif milliyetçi çeteler, hem devleti, ham halkı kurutarak, devletten soğutmayı maalesef başardılar.

Milliyetçi Ülkücü olduklarını iddia eden, valiler, rektörler ve askerler, bu şekilde negatif çıkarcı, oportünist siyasi politikalar ile milletin ve devletin malını toplayarak, geleceklerini garanti altına almaya çalışıyorlar…

Oysa bizim yine Almanların ikinci, dünya savaşından sonra sergiledikleri, tamamen halkın ve devletin güçlenip kalkınması için gerekli olan Pozitif milliyetçiliğe ihtiyacımız vardır…

Bende milliyetçi ve bende yurtseverim ama bu gün negatif milliyetçi olan bu hakim sınıfın ve çetevari, mafyavari milliyetçilik ve yurtseverlikten uzağım…

Bu yorumun kaynağı olan makale ise şöyle: 

“Ali Kılıç’tan bir süre okul grubuna eşlik edip dinlemesini rica ettik. Kılıç dönüşte öğretmenin anlattıklarını şöyle özetledi:

“Çocuklar milliyetçilik temelde ikiye ayrılır; pozitif ve negatif. Burada negatif olanını görüyorsunuz. Pozitif milliyetçilik ise ülkenin kalkınmasını, gelişmesini istemektir. Bunu başkasına zarar vermeden yapmak gerekir... Biz Almanya’yı 1950’lerden sonra yeniden inşa ederek gerçek milliyetçiliği gösterdik...”

“Alman ırkı en üstün ırk” çılgınlığıyla yola çıkan Hitler’in siyasal yaşamı bugün de insanlık için en önemli derslerden biri. 

Milliyetçiliğin ırkçılığa evrilmesiyle yurtseverliği güçlendirmesi arasındaki çizgi elbette kalın ama bu güçlü kavramın her iki yöne de zemin oluşturduğu gerçek. 

1789 Fransız İhtilali’nden sonra yükselen milliyetçilik 250 yıldır dünyanın şekillenmesinde en önemli kavramlardan biri oldu. Milliyetçilik, imparatorluklar batırdı, yeni devletlerin tarih sahnesine çıkmasının yolunu açtı, toplumbilime ciltler kattı.”

“Osmanlı İmparatorluğu’ndan 20’yi aşkın devletin çıkması sürecinde, imparatorluğun sahipleri kendilerine sordu:

- Peki, biz kimiz, bundan sonra nasıl devam edeceğiz?

Prof. Dr. Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma adlı ansiklopedik eserinde İstanbul’daki Osmanlı çevresi için şöyle diyordu: “Kendilerinin Türklükleri, yabancıların onlara “Türk” demesinden ileri geliyordu...””

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?