USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

SEÇİMİ TÜRK VE KÜRT HALKLARI KAZANDI…

23-06-2019

Bir İstanbul seçimi geçirdik ki, on genel seçime, binlerce deneyim ve tecrübeye, birçok samimi itiraf ve yalanın ortaya çıkmasına neden oldu.
Devletin iç ve dış politikası, devletin inancı ve kırmızıçizgileri, devletin bekası ve bütünlüğü, halkın tüm değer yargıları…
İrili ufaklı ne varsa hepsi ayaklar altına alındı, hepsinde açıklar verildi ve falso yapıldı, dün denilenler bugün inkar edildi, yasaklar çiğnendi, ilkeler ayakaltına alındı. 
Bu sayede örgütümüz ile devletimizin bizi ne kadar aldattığı, ne kadar yanlış rolleri bize kabul ettirdikleri ortaya çıktı…
Akan kana ve atılan slogana, yitirilen mala ve eziyet çeken canlara yazık oldu, demek istiyorum, kırk yıldan beri ne kadar aldatılmışız, ne kadar uyutulmuşuz…
Biz bu İstanbul seçimlerinde siyasilerin dilinden dökülenler ile onların yaptıklarını dinledikçe, bu halkın hala bu tarafları nasıl dinleyip peşlerinden gittiğine aklımız ermiyor…
Bir taraftan vatanın bölünmez bütünlüğü, bir taraftan Kürdistan kelimesi için toprağa düşen ve cezaevinde yatan yüzbinlerce kişinin dramı…
Ne dedi İstanbul adayımız Binali, Diyarbakır a gelerek, Kürdistan kelimesi kullandı, ardından havuz medyası hiç bir ses çıkarmadı…
Ama bazı muhalifler buna tepki gösterince, ne olmuş Atatürk te bu lafı mecliste kullanmış dedi ve işi yasalaştırdı, artık Kürdistan kelimesi İstanbul seçimleri nedeniyle, tescillenmiş oldu.
Hatta bu kelime yüzünden yargılanan Demirtaş, berat ettirilmek zorunda kaldı, işin seyri değişmiş oldu, bunun sonucu Türk ve Kürt halkları için çok iyi oldu.
Milliyetçi ve faşist olduğu iddia edilen Bahçeli bile buna ses çıkarmadı ve hatta o bile bu kelimeyi kullanarak, Kürt kardeşlerim diyebildi.
İşte çok önemli bir konuda örgüt ile iktidar aynı nokta da buluşmuş oldu, ne mutlu bu iki halka geç olsa da bir gerçeği anladılar…
Daha sonra İstanbul da belediye başkanlığı için Kürtlerin oylarını almak için, yeni bir hamle başlatıldı ve Rejime göre, iktidar partisine göre, bebek katili, terörist başı Öcalan a yine devletin çok güvenilir bir akademisyenini göndererek, ondan destek istediler…
Bu akademisyenin getirdiği mektup ile sarf ettiği sözler hiç unutulacak ve yabana atılacak laflar değildir.   
Bu anı ve bu açıklamayı hiç unutmamak lazım, bu mektup ve bu açıklamalar bile cezaevlerinin tamamını boşaltmaya yeter!
Bu ünlü devletin güvenilir akademisyeni, devlet adına gittiği İmralı adasından, Kürtlere mesaj getirdiği gibi, Türklere de önemli bir mesaj veriyordu.
Kürtlere, öncelikle İstanbul seçimlerinde tarafsız olmalarını hatta gerekirse, AKP ye oy vermelerini isteyen Abdullah Öcalan, aynı zamanda devletin saygıdeğer bir işbirlikçisi olarak, sayın Öcalan kelimesi kullanılarak, saygıdeğer olduğu…
Diğer bir mesaj ise Türk halkına yönelikti, neydi bu mesaj, Sayın Abdullah Öcalan ın Milli ve Yerli bir kişilik olduğu…
Yani hem Sayın Erdoğan, hem de sayın Bahçeli gibi bu ülkenin birlik beraberliğine, milli çıkarlarına ve bekasına hizmet ettiği…
Sonuç olarak Kürt halkı yeni bir lidere kavuşunca, Kürdistan coğrafyasındaki mücadelenin de, liderliğini dik duran Demirtaş a devrettiğini söyleyebiliriz…
Mesajlar geç olsa da çok net ve çok açıktı, her iki halkın bunu anlamaması için hiç tevile gerek kalmamıştır. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?