USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Sesleri yükseliyor, şiddet artıyor…

25-11-2018

Eskiden Kadına karşı şiddet bu kadar gündeme gelmiyordu, acaba eski yoksul ve eğitimsiz toplumda Kadına karşı şiddet çok az mı oluyordu?
Bu sorunun cevabını irdelemek gerekir, çünkü toplumun eğitim seviyesi yükseldikçe, sosyal ve politik görüşleri renklendikçe, Kadına şiddet artış gösteriyor…
Eski dönemlerde, geçmiş yıllarda, Kadına şiddete yönelik haberlere ve olaylara, adliyelik vakalara, bu kadar sık rastlamıyorduk!
Ama son yıllarda, bu şiddet olayları ve bu tür adli olaylar çok fazla ve hızda artmaktadır, özellikle istatistiklere bakınca…
“KADIN CİNAYETLERİ YÜZDE 392 ARTTI
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde CHP’li kadın genel başkan yardımcıları “kadına destek” mesajları yayımladı. CHP Kadın Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık, 16 yıllık AKP iktidarı döneminde kadın cinayetlerinin yüzde 392 arttığını, son 5 yılda bin 744 kadının hayattan koparıldığını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise, TBMM’ye sunduğu yasa teklifiyle kadın cinayetlerinde iyi hal indiriminin uygulanmasının kaldırılmasını istedi. Karaca TBMM’ye sunduğu bir diğer yasa teklifinde ise yetersiz kalan kadın sığınma evlerinin arttırılmasını istedi, bir de araştırma önergesi verdi.”
Aslında AKP olsun, CHP olsun kim iktidarda olursa olsun, bu cinayetlerin ve şiddetin artmasını önleyemeyeceği ortada
Bu şiddetin altında yatan bence şu ya da bu iktidar değil, sistem ve eğitim politikalarında yatmaktadır.
Okullarda, aile içinde ve fertlere yönelik yetişme tarzlarında bu şiddetin gün geçtikçe büyüdüğüne inanıyorum.
Biz toplum olarak her türlü sorunumuzu, şiddete başvurarak çözmeye eğilimli bir psikolojik yapıya sahip hale gelmişiz.
“Şiddetin, güç ve baskı uygulayarak insanların bedensel veya ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan bireysel veya toplu hareketlerin tümü,  olduğunu belirten Psikiyatr Dr. Akif Taşdemir, 'Küresel ölçekte gösterilen çabaya, Bileşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi, dünyanın en güçlü ve saygın kuruluşlarının bu konu hakkındaki yoğun çalışmalarına rağmen tüm dünyada şiddet içerikli olayların giderek arttığı gözlemlenmektedir' dedi.
'ŞİDDET İÇERİKLİ DAVRANIŞLARIN TEMELİNDE HEM BİREYSEL HEM DE TOPLUMSAL NEDENLER VAR'
Şiddet içerikli davranışların temelinde hem bireysel hem de toplumsal nedenlerin olduğunu söyleyen Taşdemir, 'Benliğindeki saldırgan ve cinsel dürtüleri bastıramayan yahut bu dürtülerini yaşamın başka alanlarında olumlu bir üretkenliğe dönüştüremeyen kişiler bu dürtülerini aleni bir şekilde yaşayabilirler. Sıkça dürtüsel davranışlar gösteren bu şiddet eğilimli kişilerin ailesinden şiddet görmüş olması ve çocukluk çağlarında yoğun travmatik yaşantılarının olması sıkça rastlanılan bir durumdur. Genellikle düzensiz, dengesiz ve parçalanmış ailelerde yetişirler. Bu kişiler şiddet uygularken adeta madde kullanımında olduğu gibi haz yaşarlar.”
Bence Kadına şiddetin altında, bu toplumsal travmanın yattığı, bunu engellemek için ise toplumsal eğitim ve inanç seviyesinin değişmesi, hem doğru bildiğimiz yanlışları düzeltmek, hem de doğru bildiğimiz yanlış inancı düzeltmemiz gerekir…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?