USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

TUZU KURULARIN HÜKÜMRANLIĞI…

14-05-2020

Başımız bela olan bu virüs bizim geleceğimizi bu günü ve yarınımızı karatacak şekilde çok etkili bir şekilde hayatımızın her yönünü etkiliyor…

Evet herkes çok iyi biliyor ki, bu virüs o kadar tahmin edildiği kadar korkunç ve tüm gezegeni yok edecek kadar etkili olamaz…

Bizler yarım asırdan fazla bu ömrümüzde birçok virüs, bulaşıcı hastalık ve salgınlara şahit olduk, hepsinin üstesinden geldiğimiz gibi, hepsinden bu kadar korkmamıştık…

Bizler halk olarak birçok doğal felaket, afetler ve hastalıklara yakalandık, devletimizi ve bizi yönetenleri bu kadar duyarlı görmedik!

Ne hastalıklar ve salgınlar bu derece korkunçtu, ne devletler ve siyasiler bu kadar halka karşı duyarlı ve merhametliydiler!

Bu yüzden bir tuhaflık hemen sezinleniyor bu Adına Cobit 19 veya Corona denilen Pandemi denilen salgının sebep ve sonuçları ile ilgili…

Bu gün çıkıp halkın arasında bir anket yapacak olursak, halkın yüzde 90 nının bu salgın ve bu tedbirlerin perde arkasında başka ve farklı senaryoların döndüğünü ifade edecektir.

Neden kimse inanmıyor? Çünkü halkın sağlığını ve halkın çıkarını düşünen siyasilerin ve idarecilerin varlığından herkes şüpheli!

İki aydan beri tüm yaşam ve iş hayatını etkileyen bunu egemen güçlerin kendi çıkardığı yasa ve uygulamalarla, tamamen keyfi ve tamamen sorumsuzca davranışlarla…

Halkın büyük bir kesimi işsiz ve çaresiz evlerine kapanınca kimse bunların bu günü ve yarını ne olacak bunu düşünmüyor ve bir cevap veremiyor…

Bakın İl Hıfzıssıhha kurulu denilen kurulda yer alan tuzu kurulara ( Vali, İl sağlık müdürü, Emniyet müdürü, jandarma komutanı, milli eğitim müdürü…) hepsi maaşları garantili ve arkalarında devletin gücü ile geliri garantili olanlar…

Bunların arasına bir berber, bir konfeksiyoncu, bir kasap veya bir manav alın o zaman bakın bakalım bu kuruldan böyle uygunsuz ve alakasız kararlar çıkar mı?

Kapalı olan düğün salonları, kapalı olan spor salonları, kapalı olan lokantalar ve kapalı olan kafeler ile kahvelerin sahip ve işçilerini içeri tıkayarak iş yerlerini kapatarak, onları işsiz aç ve yoksul bırakmak, ancak onları anlamayan saraylı yaşam tarzına alışan devletin maaşlı tuzu kuruları olabilir.

Her toplantının ardından, kapatılan mekanlar, yollar, caddeler ve pazarlar, peki çözüm, peki çare, peki bunların sıkıntılarını giderecek kim?

Bir maskeyi bile vatandaşına çok gören bir devletin, vatandaşının sağlığını düşündüğü için bu yola başvurduğuna kim inanır?

Bakın dünya bunu artık yasaklar ve cezalar ile yapmıyor, dünya bunu insanları önce eğiterek sonra da özgür bırakarak, hayatlarını zorlaştırmadan, psikolojilerini bozmadan, ekonomileri zayıflatmadan…

Örnek verelim, Türkiye’nin nüfus yoğunluğu ve vaka ile ölüm sayısı arasında bir oranlama yapacak olursak, en düşük seviyede seyreden ilimiz Batman da, iki ay boyunca seyrederek yatan il Hıfzıssıhha kurulu iki aydan sonra neden hemen yasakları ve engelleri çıkardı?

Tam bayrama yakın, Ramazan ayı içinde en işle cadde ve sokakları yaya trafiğine kapatmak! Çözüm mü? çare mi? Değil ama tuzu kurular bu kararı aldıkları için önünü ve arkasını düşünmeden, koydukları bu yasaklarla, vatandaşa bol ceza, vatandaşa bol eza ve iş alemine darbe…  

Diyarbakır caddesinde dolaşamayan vatandaş ara sokak ve caddelerde yürümeye devam ediyor! Kapanan caddelerdeki esnafın müşterisi yan cadde ve sokaklardaki esnafa kayıyor!  

Çözüm; Akıl mantık ve empati yapacak idarecilerle bu işin eğitimine ağırlık vererek herkesi işine ve gücüne tedbirleri elden bırakmadan, kimsenin psikolojisini bozmadan…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?