USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YARIN BAYRAM, COŞKU DOLUYOR MÜSLÜMAN…

02-06-2019

 Bayramlar, önemli gün ve anlamlı kutlamaların tamamı, bir eziyetten, bir sıkıntıdan, bir istila veya bir kıtlıktan çıkıştan sonra kutlanan günlerdir.
Mutluluğu, neşeyi, eğlenmeyi ve kaynaşmayı sağlar bu tür günler, bu günlerde her türlü coşku ve her türlü eğlence ye cevaz verilir…
Ama konumuz bir Ramazan bayramı ise bu bayramda, insanlar oruç tutmanın, yani oruç ibadetinin eziyetinden, sıkıntısından, verdiği baskından kurtulmanın, çıkmanın mutluluğunu yaşıyor.
Mutlaka Allah kullarına eziyet etmek istemez, ama onların ruh ve beden temizliği için onların istemediği bir yaşam ve beslenme yöntemi ile onları sınar…
Oruç ibadetinde yalnız açlık veya susuzluk olarak değil, Müslümanların sabrını, öfkelerinin sınırını, tahammülün boyutunu tartmak ister…
Bu ibadeti yerine getiren inançlı kesimler, ruh ve bedenlerini, mide ve sindirim organlarını dinlendirirken, İnsanlara karşı hoşgörülü olmayı, doğaya karşı merhametli olmayı, tüm canlıları sevip saymayı öğrenir.
Müslümanlar bu ay içinde verilen beden sağlığının önemini, verilen maddi nimetlerin kıymetini, verilen inancın anlam ve önemini öğrenir.
Orucu sade ve salt bir ibadet olarak değil, aynı zamanda sosyal, ekonomik ve psikolojik bir ibadet olarak değerlendirmek gerekir.
Bu oruç ibadetinde eziyet çekmedim, sıkıntı çekmedim ve bana çok güzel bir ibadetmiş gibi, keşke hiç bitmeseydi gibi laflarla, durumu manipüle edenler kesinlikle gerçek dindarlar değildir.
Oruç ibadetinin etki ve tesirinde kalmadan, onun sıkıntı ve eziyetini çekmeden, bayramlaşan ve bayram yapanlar bu bayramı hak etmemiş kişilerdir…
Şayet böyle bir eziyet ve böyle bir sıkıntısı yoksa neden onun ardından üç gün bayram yapılması istenmiş ve emredilmiştir.
Bu eziyeti çekmemiş olanlar bu ibadetin tadına varmamış ve bayram mutluluğunu yaşayamayacak olanlardır.
Bu bayramı hakkıyla ve coşkuyla yaşayanlar bu bayramda her şeyi yemeği ve içmeyi, her tarafa gezip tozmayı hak edenler, bu ya içinde oruç ibadetinin çilesini ve sıkıntısını çekenlerdir.
Ben itiraf etmeliyim ki, bu güne kadar hiçbir gün oruç yememiş ve hiçbir yıl eksik oruç tutmamış biri olarak, her Ramazan ayı nın gelişi ile büyük bir sıkıntı içine girer ve ruhen kendimi dağılmış bulurum…
Bayram sabahına kadar sıkıntılı, öfkeli ve halsiz düşerim, biran önce bu ayın ve bu günlerin bitmesini isterim, mümkünse geri gelmemesini dilerim…
Gerçekten oruç ayı boyunca hayat durmakta ve ortam gerilmektedir, insanlardaki hoşgörü ve anlayış tamamen ortadan kalkmaktadır.
İş hayatı durmakta, insanlar tembelleşmekte ve piyasada, sokakta, pazarda hayat durmaktadır, ben böyle bir oruç ve böyle bir ibadetin, yerinde olmadığına inanırım…
Oruç tüm hayatı durduracak, herkesin evinde gününü uykuyla geçirecek, tembellik ve aylaklık ile oruç tutulacaksa…
Bunun bir anlam ve önemi yok bence, kimse kendini kandırmasın, günün yüzde 80 nini uykuda ve klimaların önünde geçirerek, kimse bayram yapacağını iddia etmesin…
Bayram yapacaklar bu ibadetin hakkını verenlerdir, bu ibadet için işini gücünü bırakmayan rızkını arayan ve işini aksatmadan yapanlardır.
Bu oruç ibadetini Ramazan ayı boyunca en mükemmel şekilde tutan ve tutarken eziyet çeken ve çile çeken tüm Müslümanların, Ramazan bayramını kutluyorum… 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?