USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Yeni kriz, yeni literatür…

03-10-2018

Krizin boyutu büyüdükçe, krizde yeni olumsuzluklar çıktıca, krizi farklı alanlarda etkili oldukça, farklı iflas ve farklı kapanmalar ile karşı karşıya kalıyoruz…
Yeni ekonomik krizle birlikte ekonomi literatüründe yer alan yeni kelimeleri öğreniyor, dilimize dolaştırıyor ve hafızamıza kazıyoruz.
Bundan sonra Mc Kinsey adını İMF yerine kullanacağımızdan bu ismi iyi ezberleyip yazılışını iyi öğrenmeliyiz…
İkincisi ise bundan sonra ekonomik büyüme yerine durgunluk ve hatta küçülme için, Resesyon kelimesini de mana ve telaffuz olarak öğrenmeliyiz… 
Bir de yüksek enflasyon, Konkordato, iflasın ertelenmesi… Bunlarda önümüzdeki süreçlerde dile alacağımız ekonomik terimler
Neden mi bunu söylüyorum, dün itibari ile yüksek enflasyonu kabul eden bir maliye bakanımız olduğuna şahit oldum.
Ayrıca ekonomiyi denetimine verdikleri şirketin, bu güne kadar bozuk olan sicilinin yanı sıra, birde çıkaracağı faturanın kabarıklığına da değiniliyor.
Bunun ile ilgili yapılan açıklamalar pek iç açıcı değil doğrusu:
“masasından stratejist Timothy Ash , Yeni Ekonomik Program (YEP) kapsamında maliyetleri düşürmek ve gelirleri artırmak için kurulması öngörülen Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisi'nin çalışmalarını denetlemesi için ABD merkezli danışmanlık şirketi McKinsey'nin seçilmesini değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın IMF’yle çalışma yoluna gidilmeyeceği yönündeki açıklamalarını hatırlatan Ash, kişisel Twitter hesabından yaptığı yorumda “Erdoğan, ‘şu anda’ IMF ’yle bir işi olmadığını söylüyor, yani bu ihtimali masadan kaldırmamıza gerek yok. Aynı zamanda ise bütçe harcamasını azaltmak için McKinsey’le büyük bir anlaşma imzalanıyor. IMF daha ucuz olurdu” 
Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı ihracat-ithalat verilerini de değerlendiren Ash, ihracatın artıp ithalatın azalmasını ve imalat PMI verilerindeki düşüşün resesyonu işaret ettiği değerlendirmesinde “
İşte bir uzmanın açıklaması ve buna karşı devlet yetkililerinin hiçbir itirazının da olmayışı doğrusu beni çok endişelendiriyor.
“İlk şahıs konkordatosu haberlerinden biri Mersin ve Kuşadası’ndan geldi. Mersin’de Z.Ş. isimli şahıs, Kuşadası’nda ise M.Ş. konkordato ilan etti.
Yasal düzenlemenin ardından ilk şahıs konkordatoları ilan edilmeye başladı. Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.09.2018 tarihli kararına göre Z.Ş. isimli vatandaş şahıs konkordatosu için başvurdu. Z.Ş’nin başvurusunu değerlendiren mahkeme 3 ay geçici mühlet kararı verdi.”
Bu gidişle mahkemeler kitlenecek ve mahkeme koridorları, suçlu ve sabıkalılar yerine, iflas eden iş adamları ile dolu taşacak.
Bu gidişat ile yeni döneme adapte olmanın imkansızlaşacağı görülüyor, çünkü insanlar artık yakacak yakıt, giyecek elbise, dava açacak para bile bulamayacaklar…
Bu yıl kış hiç gelmese diye dua edeceğiz ve geldiği zaman ise işin vahamet ve ciddiyeti ortaya çıkacaktır.
Biz krizi ötelemek için çalışırken borç yamasını dikmeye çalışırken, yeni deliklerin açılması için farklı alanlara yöneliyoruz.
Öncelikle ekonomik krizi kabul etmeli, israf ve boş harcamaları hemen kesmeli, devleti daha etkin kişilerin yöneteceği emin ellere teslim etmeliyiz…
Dolardan ve dövizden kaçtıkça daha çok onun pençesinde kıvranıyoruz ve battıkça batıyoruz, dövizin yükselişini durduralım derken faizi ve iflasları hızlandırıyoruz… 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?