USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YILMAZ GÜNEY SİNEMASI…

14-04-2019

Batman belediyesi 31 Mart seçimlerinden sonra seçimi büyük bir farkla kazanan, HDP li adaylar ilk meclis toplantısını yaparak, görev dağılımı yaptılar…
İlk meclis toplantısı ile birlikte gündeme çok acil olarak getirilen bir madde ise “Yılmaz Güney sineması” olması dikkatimi çekti…
Yılmaz Güney in sanat yönü ve düşüncelerini özellikle bizim kuşak insanları çok beğenirlerdi, onun ölümünden sonra da fikir ve düşünceleri ile birçok kişinin kalbinde yaşamaya devam ediyor…
Batman belediyesi nin daha önceki HDP li başkan ve yöneticileri onun anısını yaşatmak için Atatürk parkının yeşil ağaçlı ve çimli alanının bir kısmını işgal ederek, orada bu sinemayı yaptı…
Aslında o gün bile çevreciler bu ağaç ve yeşil kıyımına karşı olmalarına rağmen seslerini çıkaramadılar, buna göz yumdular.
Çevrecilerimiz biraz ürkek oldukları için güç ve kuvvetin olduğu yerde sessiz kalmayı tercih ederler, bu yüzden birçok olumsuzluğu sineye çekiyorlar!
Daha sonra Batman belediyesine Kayyum atandıktan birkaç ay sonra, bu bina fiili bir durum oluşturularak, adeta kundaklanarak yakıldı!
 Bu binanın yakılmasından sonra, bazı kesimler, yani Yılmaz Güney ve fikirlerine onun sevenlerine karşı olanlar, bu yerin Cami olması için kampanya başlattılar!
Uzun süre bu park olarak kullanılan ve Diyarbakır caddesi gibi işlek bir yol üzerinde bulunan bu parsel kamu oyu tarafından tartışmalı bir alan olarak kaldı.
Cami ile Sinema arasında karar verilmeyen bu alanın bizim gibi çevreciler tarafından ise yeniden parka eklenerek, vatandaşların piknik ve dinlenme alanı olarak kalmasını isteyen güçlü bir kamuoyu da sesini yükseltmeye başlatmıştı.
Bence hem toplumsal mutabakat, hem de çevreci ve ekolojik düşünce açısından bu alanın parka eklenerek, zaten kısıtlı olan yeşil alanımıza bina yapılmasına ve betona dönüşmesine karşıyız…
Dün bu binayı yakanlar, bu gün bu binayı yeniden yapalım diyenlerin hiç birini tasvip etmiyorum ve ikisinin de düşüncesinde yanlış olduğunu düşünüyorum.
Bizim sinema ve Cami den daha çok yeşil alan ve kamuya açık dinlenme yerlerine ihtiyacımız olduğu kanaatindeyim…
Hem Yılmaz Güney Sineması için yer çok, hem de Cam i için alanlar ve yerler bir hayli fazla, inatlaşıp bu inat için ekolojik dengeyi bozmaya hiç gerek yok.
Gelin inadı bırakın meclisin kararını akıl ve mantığa çevirin Yılmaz Güney gibi eşsiz bir sinema ve düşünce dehasına yakışır daha uygun bir alanda, Yılmaz Güney Kültür ve Sanat merkezi, kompleks olarak kuralım.
İçinde sinema eğitim atölyeleri ve hatta sinema akademisi olacak şekilde, bir de sinema salonu ile hem gençlerimizi sinema sanatına hazırlayalım, hem de onun adını yaşatalım, bu küçük doğa köşesine kıymayalım!
Bakın daha önce kültür ve sanat evleri nasıl yapıldı ise bu evleri de onun adını vererek, Yılmaz Güney Kültür ve Sanat evine dönüştürebiliriz… 
İnatlaşma ve kutuplaşmaya gerek kalmadan, barış ve hoşgörü dilini kullanarak, ortamı germeden, amaca ulaşmanın yolu vardır, bu yolu deneyelim…
Her gelen yeni siyasi iktidar diğer gidenin eserlerini yakıp yıkma veya onun yerine aynısını yapmaya kalkışmak bence kısır çekişmeden öteye gitmez, asıl amaca hizmet etmez

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?