USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

MHD Roboski’yi unutmadı!

MHD Roboski’yi unutmadı!

MHD Roboski’yi unutmadı!
28-12-2015 19:08
Google News

Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) Batman Şubesi, Şırnak’ın Uludere İlçesi’ne bağlı Roboski Köyü’nde 28 Aralık 2011 tarihinde yaşanan ‘Roboski Katliamı’nın yıl dönümü dolayısı ile yazılı bir açıklama yaptı. MHD Batman Şubesi tarafından yapılan açıklamada: “Bundan dört yıl önce, 28 Aralık 2011 tarihinde Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski Köyü’nde 19’u çocuk 28’i aynı aileden toplamda 34 Kürt sivil insan TSK’nın düzenlemiş olduğu hava harekatı neticesinde katledildi. Katliam devlet güçlerinin çabaları ile kamuoyundan saklanmaya çalışıldı, katliamı duyurmaya çalışan gazeteciler susturulduğu için katliam yaşandıktan 12 saat sonra kamuoyunun haberi olabildi. Katliam açığa çıkınca da dönemin Başbakanı ve günümüzün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan operasyonu düzenleyenlere teşekkürlerini sundu. Yaşanan katliamın açığa çıkmasını engellemek için tüm yetkilerini kullanan Türkiye Cumhuriyeti devlet yetkilileri katliam sonrası 17 muvazzaf asker hakkında kaçakçılığı önleyemedikleri için ‘Görevi İhmal’den soruşturma başlattılar. Katliamda yakınlarını kaybeden ailelere de Uludere Kaymakamına karşı ‘Kasten insan öldürmeye teşebbüs’ten soruşturma açıldı.” denildi.

“Tüm hukuksuzlukların takipçisi olacağız”

28 Aralık 2011 tarihinde meydana gelen ve 34 sivil vatandaşın hayatını kaybettiği Roboski Katliamı’nın yıl dönümü dolayısı Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) yazılı bir basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada MHD: “Bombardımandan sağ kurtulan Davut, Servet ve Hacı Encü, Gülyazı Alay Komutanlığı'nda "pasaport kanununa muhalefet", "sınırı yasadışı yollarla ihlal etme" ve "ülkeye sınırdan kaçak mal sokma" iddialarıyla ifade verdi. Soruşturmayı yürüten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı,  “taksirle ölüme sebebiyet vermekten dolayı”  Roboski katliamıyla ilgili soruşturma dosyası hakkında görevsizlik kararı verdi ve dosyayı Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi. 7 Ocak 2013 tarihli gerekçe kararında; “Gerek şüphelilerin, gerekse olayda görev yapan diğer TSK personelinin, TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri, dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren sebep bulunmadığının anlaşıldığı" ifadeleri devletin Roboski katliamını bir hatadan ibaret gördüğünü gözler önüne sermektedir. Dönemin AKP iktidarı,  katliamı tüm çabalarına rağmen örtbas edemedi. Katliam sonrası demokratik bir hukuk devletinde yapılması gerektiği gibi olay etkin bir soruşturma ile katliamın sorumluları bulunulup aydınlatılmaya çalışılacağına katliam mağduru ailelere son derece komik gerekçeler ile soruşturmalar açılarak yüzyıldır bu coğrafyada yaşayan insanlara sadece etnik kimliklerinden dolayı reva görülen muamele ile karşı karşıya bırakıldılar. Roboski Katliamını ört bas edip katliamın mağduru olan aileleri ve katliama tepki gösterenleri bastırmak için tüm yetkilerini kullanan dönemin AKP iktidarı halen iktidarda ve Kürdistan üzerindeki uygulamalarına 7 Haziran seçimleri sonrası iktidar olamamanın hırsıyla daha da şiddetli şekilde devam etmektedir. 7 Haziran sonrası Kürdistan’da tamamen antidemokratik politikalar yürütülmüş; hukuka aykırı şekilde ilan edilen sokağa çıkma yasakları neticesinde en temel insan hakları ihlali yaşanmakla Türkiye katliamlar tarihine Suruç ve Ankara katliamları eklenmiş, Kürdistan; tarihi ile kültürüyle insanıyla tamamen yok edilmeye çalışılmıştır. Roboski Katliamı ile yüzleşmeyen devlet; Sur, Silopi, Cizre ve Dargeçit’te şuan devam eden sokağa çıkma yasakları ile yeni katliamlara imza atmaktadır. Başta Roboski katliamı olmak üzere Kürdistan’da yaşanan tüm hukuksuzlukların takipçisi olacağız.” ifadelerine yer verildi. 

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?