USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

DEĞNEKTEN AT VE AKREPTEN SEVGİ…

23-12-2019

İnsanoğlu doğasında olan ve içgüdüsel olarak, bazı alışkanlıklarından vaz geçemeyeceğine bu yapısal kazanımlarından vaz geçtiği zaman ise İnsanoğlunun sonu olacağı…
Bakın bu gün size İnsan olmanın ve İnsanlığın beklentilerinin iki özelliğinden söz etmek istiyor, bu iki örnekten de ders almanızı dilerim.
Bizler İnsan olarak, doğayı korumak ve insanlığın soyunu sağlıklı olarak sürdürmek ile mükellef ve sorumlu olarak dünya ya geldik.
İnsanoğlu olarak yüksek moral ve öz güven içinde her yerde ve her zaman sorunlarla başa çıkma gücüne ve kuvvetine sahip olarak yaratıldık.
Bununla ilgili bir okurumun bana gönderdiği iki önemli örneği sizlerle paylaşmak isterim bu özlü davranışlardan ders çıkarmamız temennisi ile…
“HİNTLİ İLE AKREP"
"Hintli bir adam suda bata çıka ilerlemeye çalışan bir akrep görür. 
Onu kurtarmaya karar verir ve parmağını uzatır ama akrep onu sokar. 
Hintli tekrar akrebi sudan kurtarmaya çalışır ama akrep onu tekrar sokar. 
Yakınlardaki başka birisi ona, onu sürekli sokmaya çalışan akrebi kurtarmaya çalışmaktan vazgeçmesini söyler. Ama Hintli adam şöyle der: 
"Sokmak akrebin doğasında vardır. 
Benim doğamda ise sevmek var. 
Neden sokmak akrebin doğasında var diye kendi doğamda olan sevmekten vazgeçeyim?" 
Sevmekten vazgeçmeyin. İyiliğinizden vazgeçmeyin. 
Etrafınızdaki insanlar sizi soksalar da… 
Sevgiyle kalın... 
“İYİ DOSTU OLANIN AYNAYA İHTİYACI YOKTUR" Mevlâna Celâleddin-i Rûmî”

“DEĞNEKTEN AT"

"İki çocuklu bir aile hafta sonunu piknik yaparak geçirmeye karar verirler. Piknik yerine vardıklarında anne yemeği hazırlarken, çocuklar babalarıyla birlikte yürüyüşe çıkar. Uzun bir yürüyüşten sonra oldukça yorulan küçük çocuk yalvarırcasına bakan gözlerle, 'Babacığım çok yoruldum. Lütfen beni kucağında taşır mısın?' der. 
Baba; 'Ben de yorgunum oğlum'' der demez çocuk ağlamaya başlar. Baba tek kelime etmeden ağaçtan bir dal keser. Dalı bıçakla biçimlendirip, çocuğa zarar vermeyecek biçimde yontar. Sonra dalı oğluna verir. 'Al oğlum, sana güzel bir at' der. Çocuk sevinçle dal parçasından yontulmuş ata biner ve sıçrayarak, ata vurarak annesinin yanına doğru gitmeye başlar. Babasını ve ablasını geride bırakmıştır bile... 
Baba gülerek kızına: 'İşte yaşam budur kızım. Bazen zihnen ya da bedenen kendini çok yorgun hissedeceksin. İşte o zaman kendine değnekten bir at bul ve neşe ile yoluna devam et. Bu at, bir arkadaş, bir şarkı, bir çiçek, bir şiir yada bir çocuğun tebessümü olabilir.' 
Değnekten atınız hiç eksik olmasın!""

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?