24 Haziran seçimlerine bir ay gibi kısa bir süre kalmasına rağmen, seçim heyecanı ve hareketliliği, sokaklara, çarşıya yansımamış…
Özellikle iktidar partisinin sürpriz ilk beşinde yer alan adaylarının açıklanması ile, siyasi cephe tam bir sessizliğe büründü.
63 aday adayından kaçının, kitlesi ile bu partide kalmaya devam edeceği belli değil, kaçının ilk günkü heyecanını yaşayacağı belli değil.
Adayların bile içinde ciddi bir heyecan duymadıklarına şahit oluyoruz, kampanyanın başlaması startı verildiği günden itibaren, nasıl bir çalışma yapacaklarını bile bilemiyorlar…
Ramazan ın bitmesi ve bayramın hemen ardından gelecek sandıkların hazırlanmasına hiç zaman yok ve bu halka inip onlara kendilerini anlatacak fırsat bulamayacaklar.
Muhalefet partileri her ne kadar seçim turlarına çıkıp bazı hareketliliği oluşturmaya çalıştılarsa da bundan pek bir sonuç alacaklarına inanmıyorum…
Zaten muhalefet iktidarın ne yapacağını ve nasıl bir strateji ile seçime gireceğini kestiremediği için endişe içinde seçim çalışmalarını sürdürüyor…
Adaylarının çoğunun cezaevinde olduğu bu seçimde muhalefetin güçlü partisi HDP, seçim meydanlarına inecek planlamayı bile yapamıyor.
Diğer partilerden CHP ise bölgemizde pek etkili olamadığı için batı illerinde, çıktıkları seçim çalışmalarında fazla etkili olduklarına inanmıyorum…
Yani seçmenler bu seçimden pek fazla bir şey beklemiyor, siyasiler ise fazla heyecan duyamıyorlar, bu yüzden hareket ve bereketi olmayan bir seçim…
Seçmen heyecanını kaybettiği, doların yükselmesi ve petrol fiyatlarının yukarı çıkmasından dolayı seçimden sonra başına gelecek ekonomik felaket için endişe içinde bu seçimi uzaktan seyretmeye çalışıyor.
Bu seçim liderlerin oy potansiyeli ile kamuoyunu manipüle edecek güçlü argümanların ortaya çıkması ile herkesin, yani her seçmenin kendi yanında vereceği, öz güvene dayalı bir seçim olacak.
Partilerden ve seçim programlarından kimsenin etkileneceğine inanmıyorum, seçmen işin sonunda onun başına patlayacağını iyi bir şekilde anlamış durumda…
Bu yüzden seçmenlerde bu seçimden fazla heyecan duymadıklarına şahit oluyoruz, ama aynı zamanda endişeli bir bekleyiş var ekonomik açıdan…
Bu seçimden sonra, iktidara gelecek parti savaşa ve yalnızlığa devam derse ve kırılgan ekonomiye bir güven havası getiremeyecekse, sonunda büyük bir enflasyon ve yoksullukla karşı karşıya gelecektir.
İşte bunun endişesi içinde seçimi uzaktan ve evinden seyreden vatandaş, konuşmalara ve taahhütlere değil, kendi yapacağı tahmine göre oyunu kullanacaktır…
Bu seçimde heyecan beklemeyin, endişenin verdiği psikoloji ile sürpriz sonuçlar bekleyin derim, bu şaşkınlık içinde oyların kime neden ve ne şekilde gideceği hiç belli olmaz.
Bu ramazan ayında ve bu boş mideler ile kimsenin nutuk dinleyecek hali kalmamış ve dinlemesi mümkün değil, zaten ortada dinleyecek bir şey kalmamış…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
