Bu gün dünya sosyal adaleti konuşuyor, bu konuda dünyada henüz fikir birliği olduğunu söylemek mümkün değildir.
Tarihte birçok kahraman sosyal adaleti sağlamakla ün yapmıştır, örneğin hazreti Ömer adaleti ile İslam âleminde un yapmış biri...
Aynı şekilde ün yapan batılı bir kahraman olan ‘Robin Hood’ o da halkı arasında sosyal adaleti ile ünlenmiş bir kahraman...
Ama he iki kahramandan sonra da bunların yolunu takip eden ve onların sosyal adaletine sahip çıkan kimse olmamıştır maalesef.
Bundan şu sonucu çıkarabiliriz ki, sosyal adaleti insanlar arasında dağıtmak pek kolay olmadığı gibi, tek yönlü olarak değerlendirmemek lazım.
Belki Hz. Ömer adaleti sağlamak için devlet bütçesinin tamamını dağıtarak sağlamaya çalışmış bunu belli bir zaman diliminde gerçekleştirmiştir.
Bu başarısı tarihe mal olmuş ve dillere destan olmuş, bunun gibi Robin Hood’ta ha keza zenginleri soyarak, yoksullara dağıtmayı başarmıştır...
Ama bunun günümüzde tam anlamlı ve gerçek bit sosyal adalet olarak değerlendirmek mümkün mü, bunu iyi değerlendirmek, tahlil etmek lazım.
Bu tür sosyal adalet, eksik ve sakat kalır, nedenine gelince bunu yine, Marksizimin sınıfsız proleter sınıf için hayal ettiği, ilkel kominal toplum hayaline dayandıra biliriz.
Burada değinmek istediğim, sosyal adalet boyutunun, yalnız ekonomik yönden ele alınmaması, daha detaylı ve daha kapsayıcı olmasıdır.
Sosyal adalet, toplumun ihtiyacına göre her alanı kapsamalıdır, her kesimi ve sınıfı gözlemlemeli ve gözetmelidir.
Toplumun yoksulunu, işsizini, zenginini, esnafını, üretici ve idarecisini, fabrikatör ve bankacısını, tefrci ve bankerini düşünmeli...
Sosyal adalet, tolumun kalkınması ve gelişmesi için sosyal adaleti, düşünce ve inanç, eşitlik ve hukuk yönü ile değerlendirmelidir.
Bu günkü iktidar sosyal adaleti sadece gelir dağılımında sağlamak için...
Sosyal güvenlik adı altında yoksullara işsizlere aç ve açıkta olan vatandaşa yardım etmekte...
Gıda giyim ve barınaklarını sağlamaya çalışmaktadır.
Ama iktidarın tam anlamıyla sosyal adaleti sağladığı iddia edilemez...
Çünkü iktidar eğitimde, iş bulmada ve meslek edinmede fırsat eşitliği sağlamadığı için maalesef insanlar dilenciliğe ve avuç açmaya ve tembelliğe alıştırıldığı gibi, sosyal eşitlik ve sosyal adaletten uzaklaşmaktadırlar...
Bizim Batmanda yaşayan insanlarımıza ve sosyal konumlarına bir göz atalım...
İnsanlar semtlere ve yerleşim yerlerine göre sınıfsal farklılık ve sosyal statü değişikliği içinde olduklarını görüyoruz...
Karşıyaka semtindeki bir ailenin karnını doyurup harçlığını verdikten sonra sosyal adaleti sağladığınızı sanırsınız...
Oysa sosyal yönden onun diğer ihtiyaçlarını sağlayamadığınız için sosyal adalet yönünden...
Eşitlik ve demokratik haklar yönünden hukuk ve inanç yönünden onu savunmasız bırakmış olursunuz...
İşte sosyal adalet demek bugüne kadar hiçbir toplum siyaset ve inancın sağlayamadığı sosyal eşitlik ve sosyal özgürlükten geçer...
Sosyal adalet gününüzü kutlar, Sosyal yönden eşit ve adil bir toplum olma dileği ile
