USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

STK’lardan ortak basın açıklaması

STK’lardan ortak basın açıklaması

STK’lardan ortak basın açıklaması
29-12-2015 17:58
Google News

Bölge illerinde yaşanan çatışmalı süreç ve sokağa çıkma yasaklarına tepki göstermek için hizmet üretmeme kararı alan KESK, DİSK ve TMMOB bileşenleri Yılmaz Güney Sineması önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Yapılan basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Batman Şube Eş Başkanı Aziz Turay: “Biz emek ve meslek örgütleri olarak, sadece üyelerimize değil, halkımıza karşı da duyduğumuz sorumluluk ve vicdanlarımız gereği, defalarca AKP iktidarının, savaş politikalarını tırmandırarak ülkeyi sürüklediği “uçuruma” dikkat çektik. Çocukların, kadınların, gençlerin, yoksulların kanının aktığı, anaların gözyaşının kurumadığı, insanlarımızın yıllarca unutamayacakları acılar yaşadıkları ve iki halkın bir arada yaşama umudunun gittikçe tükendiği bir savaşa ne içeride ne de dışarıda asla razı olmadığımızı her alanda dile getirdik. 
KAMU HİZMETLERİ SAVAŞ DÜZENİNE GÖRE DİZAYN EDİLMEKTE
Bugün burada bir kez daha ülkenin yüz yüze kaldığı bu trajediyi dile getirmek, sizin aracılığınızla kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Devlet, yaklaşık 3 bin 800 öğretmeni hizmet içi eğitim adı altında ilçelerden çıkarırken 40 bin öğrenciyi kaderlerine terk etmekle ve sağlık emekçilerini hastanelere hapsetmekle çok tehlikeli bir mesaj vermiştir. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetleri savaş düzenine göre yeniden dizayn edilmektedir.
BEYAZ TOROSLARIN YERİNİ SİYAH RANGERLAR ALDI
Tarihi eserlerin dahi tahrip edildiği bu süreçte, ardı ardına yapılan operasyonlarla elektriksiz, susuz kalan, açlık tehlikesiyle burun buruna gelen, evleri kurşunlanan, bombalanan, keskin nişancıların hedefi olan insanlarımızı çok daha büyük tehlikeler beklemektedir. Dünün “Beyaz Toros”larının yerini bugün “Siyah-Beyaz Ranger”lar almıştır. Tüm illerde yaygın gözaltı ve tutuklama operasyonlarıyla da AKP’nin savaş politikalarına karşı çıkan, mezhepçi/baskıcı/otoriter rejimlerini tesis etme doğrultusunda “pürüz” olarak görülen emek ve demokrasi güçleri sindirilmeye çalışılmaktadırlar.
DEVLET DAİRELERİ KARARGAHLARA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Özellikle bölgemizde uygulanan sokağa çıkma yasakları, “savaş hali” niteliğindeki askeri yığınaklar, okulların, hastanelerin ve devlet dairelerinin karargâhlara dönüştürülerek çatışmaların bütün bölgeye yayılmasıyla birlikte ilçeler, şehirler abluka altına alınıp boşaltılmakta, yüzlerce insan evlerinden alınarak kapalı spor salonlarına hapsedilmekte, insanlık tarihinde eşine az rastlanır bir vahşet örneği olarak daha yeni doğmuş bebekler, çocuklar,  kadınlar ve hareket eden ne varsa kim olduğuna bakılmaksızın hedef alınarak katledilmektedirler. Cenazeler günlerce sokaklarda bırakılmakta, almaya çalışan yakınlarına ateş açılmaktadır. Biz emek ve meslek örgütleri olarak, duyduğumuz sorumluluk gereği, gidilen yolun, kan ve gözyaşlarının sel olup akacağı bir yol olduğunu; bu kirli savaşta çocukların, kadınların, yoksulların, işçilerin, emekçi halk kitlelerinin en ağır bedeller ödeyeceğini bir kez daha yineliyoruz.
DEMOKRASİYE TAHAMMÜLÜ YOKTUR 
Bu çağrımıza AKP hükümetinin olumlu karşılık vereceğini beklemiyoruz. Zira onlar savaş istiyor! Karşılık vermesi gerekenler, iktidarın, sermayenin, ırkçı milliyetçilerin çıkar sağladığı bu savaşa evlatlarını feda etmek zorunda bırakılacak olanlardır. Bu iktidarın demokrasiye tahammülü yoktur. Yok ederek, yok sayarak, kırarak, ezerek, dökerek sorunları bitirmek, muhalefeti sindirmek istemektedir. Oysa çözümün ne olduğunu herkes biliyor. Çözüm, evrensel bir hak olan insan haklarının tanınması, temel sorunlarda demokratik çözüm için acil adımlar atılmasıdır. Çözüm, herkesin diline, kültürüne, doğasına özgürce sahip olmasıdır. Bunun bahşedilen bir lütuf değil bir ülkenin zenginliğinin açığa çıkması olduğunun herkesçe anlaşılmasıdır çözüm. Kısaca çözüm, Türkiye’nin gerçek bir demokrasiye kavuşmasıdır. Bizler emek ve demokrasi örgütleri olarak buradan bir kez daha AKP iktidarına halkımız üzerinde yürüttüğü savaş politikalarından derhal vazgeçmeye, temel insan haklarını ve radikal demokrasiyi tesis edecek adımlar atılmasını talep ediyoruz. Aksi takdirde halklar arasındaki kopmaz denilen bağlar geri dönülemeyecek şekilde zarar görecek, geri dönüp baktığımızda bir ülke bile bulamayacağız.” dedi.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?