Allah bize her türlü hareketimizi kontrolü altında olduğunu bildirir, ama yaşamımız ve hayatımız hakkında, bizim hür irademize ve aklımıza bırakır…
İnsanlara kendi ellerinizle kendinizi ateşe atmayın der ve ey akıl sahipleri siz hiç akıl etmez misiniz, siz hiç düşünmez misiniz diye sorar.
Son zamanlarda yöneticilerimiz ve birçok İslam ülkesindeki diktatör ve sultanlarda şöyle bir tavır var, kendilerini Allah’ın yeryüzündeki halifesi sanarak, her şeyi Allah adına yaptıklarını iddia ediyorlar!
Bu tarihte, özellikle İslam tarihinde Kuran’ın üzerinde durduğu vakalardan birçoğuna benzeme gösteriyor, onlarla uyuşuyor.
Örneğin Hazreti Musa ve Firavun kısasında, Örneğin Lut kavmi ve diğer peygamber gönderilen ülkeler halkı arasında, en önemlisi size Hazreti İbrahim kısasında çok geçmektedir.
Yeryüzünde Allah’ın adaletini, hak ve hukukunu kaldırarak, onları kendi keyfi uygulamalarını sürdürmek, halkı sömürmek, ahlaksızlık ve fenalıkları yaşatmak için, oluşturdukları Allah figürlerine işi havale ederek, bu fenalıklarını Allah adına yaptıklarını iddia etmeleri…
Bakın Kuran da Allah yoldan çıkmış ve azıtmış halklar ve idarecileri için neler söylemiş şöyle bir göz atalım: İsra süresi Ayet bize ne diyor ve ne emrediyor, ‘Bir Ülkeyi Helak etmek istediğimizde oranın şımarmış yöneticilerine ( İyiye yönlendirici) emirler veririz; Onlar ise orada günah işlemeye devam ederler, sonuçta o ülke helaka müstahak olur, bizde oranın altını üstüne getiririz…
Bir ülkede yolsuzluk, adam kayırma, rüşvet, adaletsizlik, soygun, talan, fuhuş, zayıf ( Kadın, Çocuk ve Yaşlı) kişilere baskı, yapılırken, bu yapılan vicdansızlık ve haksızlıklara ise Allah emri olarak görülüyor ve Allah adına yapılıyorsa, Allah korusun o halkın helak olması yakındır!
Kimse ben Allah adına zulüm ve adaletsizlik yapıyorum diyemez, ben Allah adına insanlara zarar veren işler yapıyorum, toplumu fesada sürüklüyorum diyemez!
Allah kitabında hep anlatır, helak olan halkların neden helak olduklarını, onların yaşamlarında ve yönetimlerindeki adaletsizlik ve zulümden dolayı birçok kavmi helak ederken, onların başına taş yağdırmış onları fırtınalar ve depremlerle yerle bir etmiştir.
Çalıp çırparak boşaltılan banklalar ve hazine, bizzat devlet eliyle yapılan uyuşturucu ve ticaretinin yaygınlaştırılması, cinayetler ve Çocukların her türlü istismara açık bırakılması…
Kadınların her türlü iffetsizlik ve her türlü baskıya maruz kalması, açlık ve işsizlik nedeniyle insanların intihar etmesi…
Bunların yanında birde sağa sola saldırarak, komşuları rahatsız etmesi, Allah’ın barış emri varken savaş, Allah’ın tasarruf emri varken israf ve savurganlık, Allah’ın işleri ehline verin emri varken, liyakatsız kişilerin iş başına gelmesi…
Bunların tamamı Allah’ın karşı olduğu ve yasakladığı, hatta nefret ettiği işler olmasına rağmen Allah adına yapılması, Allah bize yaptırıyor denilmesi, Allah’ın meleklerinden
Rahman melekleri değil, Şeytan melekleri tarafından yönetildiğinizin işareti olur!
Bu uygunsuzluk ve bu sapık tanrılar tarafından yönetilen aciz ve sapık yöneticilerin Allah dedikleri o güç ve o irade onların putlaştırdıkları ve tanrılaştırdıkları, insani makam ve güçten ibarettir, bu güç ise geçici ve aldatıcıdır!
Bu sapık fikirlere sözde dindar yazar ve âlimlerin çanak tutarak, yapılan ekonomik yanlışları da Allah a mal etmek tamamen sapıklıktır.
Biz Allah’ın aciz kulları Allah’ın başımıza yağdıracağı alevli ateşi beklemekten başka bir çaremizin olmadığını biliyoruz, bu cahiliye dönemlerin sona ermesi için, ya bir uyarıcı gelmesini veya bir tufanla yok olmamızı bekliyoruz!
Allah’tan rahmet ve merhamet bekliyoruz.
