Bu gün dünya emperyalizminin, tüketime özendiren günlerinden biri olan, sevgililer günü, 14 Şubat ın seçilmesinde, özel bir anlam var, kış mevsiminden bahar mevsimine geçiş…
İnsanoğlunun kan dolaşımının arttığı, heyecan ve macera arayışının uyandığı, karşı cinse karşı ilginin arttığı bir geçiş mevsimi…
Kısacası her şeyde olduğu gibi, duygusal ilişkilerinde geçici ve mevsimsel olduğu bu dünya düzeninde her şey tüketime dayalı olarak planlanmış…
Bu yüzden sevgiler ve sevgililer bir ince ipe bağlı ilişkiler gibi, ip koptuğu an ilişkiler kopar ve herkes yoluna, her biri farklı bir kola takılır…
Bu çağın, sevgisi bu çağa göre onu güçlendiren ve bağlarını kuvvetlendiren maalesef maddi güç ve kuvvettir, kalpten gelen elektrik ve sevgi seli değildir…
Gözleri kamaştıran, beyinleri donduran, yürekleri hoplatan, pırlanta taşlar ve süslü elbiseler, çıldırtan hediyelerdir…
Bu hediyelerin tamamı ise maalesef Kadınlara yönelik ve tüketim sanayi sevgililer gününde sadece Kadınlara hediye alınmak üzerine planlanmış…
Sevgili denilince akla iki kişilik duygusal bağ gelmektedir, ama hediye denilince akla hep Kadın gelmekte ve nedense Kadınlar hediye beklemekte, Erkeklerinin onları bu günde hatırlamasını istemektedirler…
Bu yüzden tüketim sanayii bu günlere özel, kıyafetler, takılar ve süs eşyaları ile daha fazla satış yapmak için var güçleri ile reklam yapmaya çalışırlar…
Bence bu günü kabul ettiren üst akıl, burada aldatmaya ve kandırmaya yönelik çalışmış ve daha çabuk hangi tarafın kandırılabileceği üzerine hesap yapmıştır.
Göz alıcı elbiseler, baş döndüren pırlantalar, diğer süs ve gösteriş malzemeleri ile kadın ihtiyaç sanayii bu günde çok etkili çalışma yaparak, her kesimin bu tür hediye almaya özendirilmesi için…
Reklam ağını geniş tutarak, her kesim ve sınıfa uygun, hediyeler ile herkesin bu tüketim gününe katılmasını sağlamıştır…
Bu günde yılların sağlam sevgileri bir anda çöküp parçalanırken, bir anda şimşeklerin çaktığı ve güçlü elektriklerin alındığı beraberliklerde, hediyelerin gücü oranında meydana gelmektedir…
Ne mutlu o harcamayı yapacak ve o kalbi fetih edecek hediyeyi alabilecek Erkeğe, o bu şekilde amacına ulaşarak muradına erebilmiş olabilir…
Ama gelecek sene sevgililer gününde aynı, heyecanı ve aynı elektriği yakalaması mümkün olmayabilir, malum ortada bir ekonomik kriz var ve her an her kes ekonomik gücünü kayıp edebilir!
Bizde Aşk deniliyor buna ama batıda bu ilişkiye sevgi ve sevgililer deniliyor, bizde aşkı için ölmek varken onlarda ise aşk için harcamak ve servet dökmek…
Gerçi eskiler demişler mal canın yongasıdır diye, ama yine de bu gün malı kazanmak o kadar kolay olmuş ki, mal ile can bir olmayacak kadar farklıdır…
Bizde aşıklar dağları deler, çölleri geçer, okyanuslardan süzülür aşkına ve sevgisine ulaşmaya çalışırdı, bu gün ise bir mesaj, bir hediye, bir elbise sevgili olmak için yeterlidir…
Bizde yani eski aşklarda, güzelliğe makyaja, endama boya posa bakılmaz, kalbinin sesine ve duygularının tesirine esir olurlardı…
Bir ömür harcarlardı aşkları için, ne şiirler, ne besteler, ne şarkılar dökerlerdi sevgililerinin aşklarının peşine, kimisi derviş olur yollara düşer kimisi, kör olur yollardan düşer…
Bu gün ise bir pahalı hediye bir güzel elbise her şeyi bitirir ortada ne duygu ne düşünce kalır ille de göz ve göze hitap eden, pahalı hediyeler…
İşte sevgililer günü ve işte Aşıklar günü, hepinizi kutlar ve severim, gününüz kutlu olsun…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
