Geçenlerde bir gazeteci duayenin, facebook sayfasında değindiği bir konu dikkatimi çekti, bende doğrusu bu yorumunu beğendim.
Bizim ilimize bazı bakanların, hatta eski bakanların özel torpili ile oturtulan, kendilerini başarılı gördükleri o müdürlerin neden bu başarılarını memleketlerinde, değil de bizde harcıyorlar…
Doğrusu buna hizmette fırsat eşitsizliği, haksız rekabet ve beyin göçü denilmektedir, Batman bu kadar akıllı, zeki, çalışkan ve başarılı idarecileri hak edecek ne yaptı ki?
Bütün başka illerin siyasileri tabiri caiz ise sağlam yumurtalarını bize göndererek, çürük yumurtaları neden kendilerine bırakmaktadırlar?
Bunu kamuoyu gibi bende merek ediyorum, soruyorum, bizim yerli siyasiler, dosya götürmekten, sorunları iletmekten, sıkıldılarsa, bu başarılı! İdarecilere bir dönüp baksınlar.
Bakın kurum ve kuruluşlar, işleyişleri ve başarıları, hizmetleri ve vatandaş memnuniyetine, ona göre bu sözde başarılı olan idarecileri bir rotasyona tabi tutsunlar…
Bakalım ve gözden geçirelim, il milli eğitim müdürü, ekibi ve çalışma sistemine, bu kadar eğitim sorunları ve bu kadar sıkıntılara rağmen, koltuğundan kalkıp ta şöyle bir etrafına bakmaya gayret ediyor mu?
Okulların açılmasına burada birkaç gün kaldı, tadiller, demirbaşlar, temizlikler, bahçeler, inşaatlar… Bunların hangisi ile ilgilenebilmektedir.
Etrafında birkaç dalkavuk yardımcıları ile makam odasında ahkam kesmektedir, yerel siyasiler ona yaklaşmaya bile cesaret etmemektedirler!
Gelelim sağlık teşkilatına, kokuşmuş, hantal, yaramaz ve tembel bir yapıya sahip olan bu teşkilatta, sürekli siyasi emelleri tatmin etmek için değişen il müdürleri, ama bir türlü değişmeyen sağlık sorunları, böyle bir idari yapı ile sağlıklı hizmet alınması mümkün mü?
Gelelim Kültür ve Turizm teşkilatı ve onun başını çeken idarecilere, sorsanız en entel ve en kültürlü, sorsanız, ilimizi turizm de cazibe merkezi haline getirmiş, mangalda kül bırakmayan, laf ile gemiler yürüten, dağları deviren, romanlar yazan ve tesisler açan bir teşkilat…
Binaları, imkanları ve ekibi ile tamamen gaflet uykusuna ve baştakileri memnun etme sevdasına kapılan bu teşkilatta kültür ve turizm adına bir çalışmaya rastlamak mümkün değil.
Gelelim Batman Üniversitesine, her gün kapanan bölümleri, kontenjanları düşen, akademik personeli kaçan, yayın ve makaleleri ile gerileyen, başarı yerine hayali işlerle, görevi olmayan, alanlarda, gününü gün eden bir rektör ve onun emir eri ekibi…
Sakın bu akademisyen tayfasını konuşturmayın, nedeni ise akademik çalışmalar ve kariyer çalışmaları nedeniyle dış dünyaya kapalıdırlar.
Bakın sitelerine ve bakın stratejik planlarına birde yaptıklarına ne kadar bilimden, ve gelişmekten uzak olduklarını anlarsınız.
Siyasilerimiz bu kurumun kapısından bile içeri girmeye cesaret etmezler, bunlardan bırakın hesap sormayı, onlara yanlış bir laf bile sarf etmezler…
Siyasilerin onlara sormayı cesaret etmedikleri soruları ben buradan sormak isterim, Batman üniversitesi, akademik başarıda, üniversiteler arasında kaçıncı sırada?
Yeni akademisyenler kazanmada kaçıncı ve bilimsel makale ile yayınlarda kaçıncı sırada? Birde üniversitemiz kurulduğu yıl ile bu yıl arasındaki öğrenci sayısı ve mevcudunu karşılaştıralım, işte o zaman, gerçekten Siirt ve Mardin ile Muş ve Bitlis üniversitelerinin ne kadar gerisinde olduğumuz ortaya çıkacaktır.
Belki bize sahipsiz il diyebilirler ama biz rektörsüz bir üniversite değiliz, tabi rektörümüz ne kadar sahipsiz o tartışılır! Bu sorunları diğer kurum ve kuruluşlara da yaygınlaştırabiliriz…
Örneğin Tarım ve Hayvancılık, örneğin; Gençlik spor, örneğin, adliye ve il özel idaresi gibi…
Bunların tamamında işin çivisi çıkmış kurum ve kuruluşlar…
