Yerel seçimlerin üzerinden henüz bir yıl geçmeden, Batman belediyesi farklı bir siyasi iradenin eline geçti, kısacası el değiştirdi!
Kayyum ataması bu hükümet tarafından ikinci kez Halk iradesini hiçe sayarak, atama yolu ile başkan atama usulü olarak bilinmektedir…
Bu atamaların hukuki ve yasal olduğunu tartışmayacağız, hatta demokratik ve vicdani olduğu konusunda da bir yorum yapmayacağız…
Daha seçimler yapılmadan önce partili cumhurbaşkanımız bu belediyelerin tekrar kazanılması halinde bile ikinci gün bunlara Kayyum atanacağını bizzat ifade etmişti!
Buna rağmen Halk iradesini HDP’li adaylardan yana kullanarak, HDP’li belediye başkanlarını bu koltuklara oturttu, cumhurbaşkanına rağmen!
Ama bu seçim sonucundan hem iktidar, hem küçük ortağı MHP, hem de belediyeleri tekrar kazanan HDP’nin pek memnun olmadığı ortadaydı…
İktidar doğu ve Güneydoğudaki belediyeleri kaybetmenin acısından, ortağı MHP Terör örgütü ve bölücü olarak değerlendirdiği, bir partiyi hazmetmemesinden, HDP ise temayül yoklamalarına göre seçilen adaylarının seçim dışı kalmasından, hiçbir taraf bu sonuçtan memnun kalmamıştı…
Seçimden sonra, her gün Kayyum atanmasını bekleyen Batmanlılar, her geçen günün bir sürpriz olduğunu ve belki yarın beklentisi içindeydiler…
Daha ilk günden beri Kayyum olarak Vali Hulusi Şahin’in adı geçmekteydi hatta ekibinin bile hazır olduğu Şahin bu geçen süre içinde belediye ile hiçbir ilişkiye girmedi ve girenleri de hiç affetmedi, ne ziyaret, ne de tebrikleri içine sindirmedi…
Yani başkan Mehmet Demir ve Songül Korkmaz’ı hiçbir taraf kabul etmemiş ve kimse içine sindirememişti!
Hem örgütten ve partisinden dışlanmıştı, hem de iktidar partisinden ve ortağından bir türlü geçerlilik ve vize alamamıştı!
Yani Hem İsa’dan, hem Musa’dan mahrum olan ama Muhammedi de bulamayan, şaşkın bir yönetim olarak, Araf ta kalan, günahkar gibi, Cennet ile Cehennem arasında kalmışlardı!
Nihayet beklenen oldu, sonuca gidildi ve gücü elinde bulunduran, iktidar ve onun küçük ortağı, Pazartesi sabahı Şafak operasyonu ile Tank, Toma ve panzerleri ile belediyenin kapısına dayandılar!
Hiçbir tepki ve hiçbir heyecan oluşturmadı, zaten Corona virüsü ile boğuşan Batman Halkı, belediyenin başına kimin geçtiği ve kimin yöneteceğini pek umursadığını sanmıyorum!
Belediyeciliği yeterince becermeyen ve muhalefet oldukları için kaynak sıkıntısı çeken HDP kadroları bu yükün altından kurtulduklarına bir nevi sevindiler diyebiliriz!
Şimdi MHP kadrolarının, Ülkücü siyasetin yönetim ve idare şekline teslim edilen Batman belediyesinin, Ülkücü hareketten beklentilerini ve onların gösterecekleri, şeffaf, adil, hakka ve hukuka saygılı, eşit ve tarafsız yönetim şekli ile hiçbir zaman Batman siyasetinde yer bulamayan siyasi düşüncelerine ve görüşlerine sempati toplamaları ve kendilerini İspatlamanın tam zamanı…
Belediyecilikte örnek bir yönetim sergilemelerini bekliyoruz, onların başarıları, hem kendileri için hem de Batman için bir kazanç olacaktır!
Önceki Kayyum ve Şimdiki Üniversite ve diğer kurumlara benzememesi gerekir, her başarısız idareci, kendini, milliyetçi muhafazakar göstererek koltuğunu koruma çabası içine girdiği, gibi olmaz inşallah.
Belediye nin kaynaklarını, başıboş kişiler ve çeteler ile mafya ya değil, gerçek halk insanlarına ve gerçek milliyetçilere, ceplerine çalışanlara değil, davalarına çalışıp inançları uğruna harcayanlara, sağladıkları zaman, gelecek seçimler için umut ışığı olabilirler.
Dikkat ederseniz, AKP kadroları ve siyasi hareketi demiyorum, inanın sabahın beşinde emniyet güçleri belediye ye girdiği zaman ne AKP il başkanının ne de milletvekilinin haberinin olduğuna inanmıyorum!
Evet söz sırası sizde, yetki sizde ve güç, imkan sizde, şeffaf bir belediyecilik, Milliyetçi bir tavır ve inançlı bir yaşam tarzı ile buyurun bu halkı kazanın, geçen sefer gibi yaparak, sizin deyiminizle, bu Belediye’yi bölücü ve terör örgütü ile iş birliği yapan bir partiye muhtaç etmeyin!
