USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

BEN YAPTIM OLDU OF, TABİATIN ONAYI ŞART ON 1

19-03-2023

Benim oğlum bina okur döner yine okur” atasözünü mutlaka duymuşsunuzdur.

Türk Dil Kurumu, atasözünün anlamını, “çok çalışmasına karşın belli bir düzeyden öteye gidememek” olarak açıklıyor. Benim oğlum bina okur döner döner yine okur” atasözünü mutlaka duymuşsunuzdur. Türk Dil Kurumu, atasözünün anlamını, “çok çalışmasına karşın belli bir düzeyden öteye gidememek” olarak açıklıyor.

Bu manalı atasözü gerçekten ülkenin yaşadığı sorunların belirli aralıklarla tekrar yaşanmasını çok iyi anlatan bir anlamlı cümle.

Neden?

İstinasız sel ve depremin olmadığı zamanlarda orman yangınları, trafik kazaları, ekonomik nedenlerle sıkıntılı yıllar yaşanır, Yaşananlar önlenemez.

Bu sıkıntılar bazen birden fazla afet ile yaşanır. Bir ay içinde iki deprem ve ardından deprem yaşanmış iki ilde yağan aşırı yağışlar ve yağmur sularının sele dönüşerek bulabildiği yoldan engelleri aşarak ilerler.

Sel kapatılan dere yataklarına yapılar inşaatlar yapılsa binle rahat aktığı dere yatağını unutmaz. Yaşanan sel mal ve can kaybı toprağın erozyonla verimli tabakasının güçlü akan sel suları ile birlikte izlediği yol ile ırmaklara oradan denizlere ve baraj gövdesine taşınır.

Tabiatın kurallarını yok sayarak kendi kurallarını uygulamakla her uygulama doğru olmuyor. Tabiat sabırlıdır. Gününü bekler. O gün geldiğinde kendini hatırlatır. Hatırlatma ölüm ve mağduriyet ile sonuçlanır.

Deprem ülkesinde olduğumuzu okumuş ihtisas sahibi olan profesörlerimiz bilir.  Önlem alınmasına gerektiğini defalarca anlatıp uyarmalarına rağmen bir şey olmaz denerek tersi uygulamalar yapılarak yola devam edilir.

Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 şiddetindeki deprem 11 ilde can ve mal kayıplarına neden olmuştu.

Olayın geniş alanda yaşanması koordine sizlik nedeniyle deprem bölgelerine istenen sürede istenen yardım ulaşmadı.

Enkaz kaldırma meselesi de müdahalenin geç yapılması sebebiyle kurtarma çalışmalarının yetersizliği enkaz altında kalan depremzedelerin yaşamlarını kaybedenlerinin sayılarının artmasına neden oldu.

Vatandaşlardan gelen yardımların tek elden dağıtılacağı kuralı yardımların gecikilmesiyle mağdurlar rahatlamaları sağlanamadı. Bu yüzden şikâyetçi olan mağdurların birçoğunun sesi ya duyulmadı ya da duymazdan gelindi.

Depremden sağ kurtulanların kışın soğuk günlerinde sokakta kalmaları temel ihtiyaçlarını gideremedi.

Bir aydan fazla bir zamandır hala depremzede vatandaşların ihtiyaçları giderilemiyor.  Başta barınma ve temizlik ürünleri, çocuk ihtiyaçları su ihtiyacı banyo konteynır ve çadır sorunu hala çözümlenmemiş durumda

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?